GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
8 Mayıs 2022 Pazar 11:49

Alman enerji devinin RES projesine çevrecilerden tepki: Yok artık!

Alman enerji şirketi’nin Muğla’da antik adıyla Latmos olan Beşparmak Dağları’na dikmek istediği 30 türbinlik rüzgar enerji santraline Ekosistemi Koruma Ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) ‘yok artık’ tepkisi verdi.

EGEDESONSÖZ – Almanya’nın en büyük rüzgar türbini üreticisi olan ve Türkiye’deki pek çok santralde ürettiği türbinler kullanılan Enercon’a ait EN 2 Rüzgar Enerjisi Yatırım Şirketi, Muğla-Aydın sınırında kalan antik adı ile Latmos olan Beşparmak Dağları’na rüzgar enerji santrali dikmek için geçtiğimiz aylarda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na başvurdu.

Projeye göre Muğla Milas’a bağlı Sakarkaya bölgesinden başlayarak, Anadolu Geçidi, Kayabükü, Narhisar, Konak, Ketendere köy arazilerinde ve Aydın Karpuzlu’ya bağlı Kızılcabölük, Yahşiler’den Tekeler’e kadar uzanan 33 kilometrekarelik geniş bir alanda 125 MW kapasiteli 30 adet rüzgar enerji türbininden oluşacak santral inşaatlarının yapılması düşünülüyor.

Projenin çevresel etki değerlendirme toplantısı 12 Mayıs 2022 Perşembe günü Saat 10:00’da Milas’a bağlı Sakarkaya Köyü’nde ve saat 14:00’de ise Karpuzlu’ya bağlı Tekeler Köyü’nde gerçekleşecek.

Beşparmak Dağları’na, “Yok Artık” dedirten bir rüzgar enerji projesi başlatılacağını Ekosistemi Koruma Ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) açıklayan projenin ÇED toplantısına katılım çağrısında bulundu.

‘TAHRİBAT KORKUNÇ OLACAK’
Rüzgar türbinlerinin dikileceği bölgelerin Latmos Dağları’nda madenlerden kurtulabilmiş en bakir bölgelerde yer aldığının belirtildiği açıklamada “33 kilometrekarelik alanda tırların geçmesi için açılacak devasa büyüklükteki yolların yaratacağı tahribat korkunç olacaktır. Latmos Dağları’nın doğal peyzajının en güzel olduğu, hareketli bir yaban hayatının devam ettiği, yoğun ormanlık alanların bulunduğu, bitki çeşitliliği açısından endemik cıclamen mirable başta olmak üzere yüzlerce bitki çeşidinin bulunduğu, ilginç şekilli kayalarıyla potansiyel bir jeoturizm ve ekoturizm alanı olabilecek güzellikteki bölgede bu projenin gerçekleşmesi halinde geri dönüşü olmayan bir tahribat yaratacaktır.” denildi.

‘KÜLTÜR VARLIKLARI İLE DOLU’
Proje alanının batı kısmının Milli Park yapılması düşünülen alanın içinde kaldığının bilgisinin verildiği açıklamada şu ifadeler yer aldı “ Alanın içinde Anadolu’daki önemli keşiflerden biri sayılan Suratkaya’da bulunan Hitit Yazıtları, kaleler, kayaresimleri, savunma yapıları, antik yerleşim alanları gibi pek çok kültür varlığı bulunmaktadır. Bahse konu olan bölgede keşfedilmesi gereken birçok kültür varlığının olduğu bilinmektedir. Bunların araştırılması bile on yıllar sürecek bir zaman dilimine ihtiyaç vardır.”

Açıklamanın geri kalanı şu şekilde:

Bölge halkının en önemli geçim kaynakları olan Fıstık Çamı, Arıcılık, Zeytincilik ve hayvancılık yüzyıllardır geleneksel bir şekilde yapılmaktadır.


Bu projenin gerçekleşmesi halinde, başta yöre insanları olumsuz etkilenecektir. Doğal hayat büyük zarar görecek, doğal ve kültürel kaynak değerleri açısından eşsiz özelliklere sahip, gelecekte önemli bir turizm alanına dönüşecek bölge büyük tahribata uğrayacaktır.

Zaten birçok bölge maden faaliyetleri nedeniyle delik deşik edilmiş vaziyette olup, bakir kalmış böylesine değerli bir alanın bozulmasına izin verilmemelidir.

12 Mayıs’ta bölgenin korunması için sabah 10.00’da Sakarkaya’da, saat 14.00’de Tekeler Köyünde destek vereceğiz.