Mehmet İŞLER /EGEDESONSÖZ- Aliağa Belediyesi’nin Nisan ayı olağan meclis toplantısının ikinci oturumu gerçekleşti. Toplantıda denetim komisyonunun oluşturduğu rapor okundu.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grubu denetim raporuna ve Aliağa Belediyesi’nin Milliyetçi Hareket Partili (MHP) Başkanı Serkan Acar’ın yönetimine çok sert tepki gösterdi. CHP’li üyeler, “Biz her zaman söylüyorduk. Bu rapor beledinin çöktüğünün ifadesi ve somut kanıtıdır” mesajı verdi.
İşte mecliste muhalefet konumunda olan CHP’nin rapor karşısındaki detaylı eleştirileri:
SÜREKLİ DOĞRUDAN TEMİN YÖNTEMİ UYGULANMIŞ
Meclis denetim Komisyonumuzun Büyükşehirden gelen Müfettişlerin desteğiyle hazırladığı rapor belediye bütçesinin kuralsız, usulsüz ve çok kötü yönetildiğini, belediyenin ekonomik olarak adeta çöküşe gittiğini bize göstermektedir.
Belediye bütçesinin harcama esaslarına ve usullerine aykırı kullanıldığı, kamu ihale kanununun bypass edildiği, sürekli doğrudan temin yöntemiyle mal ve hizmet alımları yapılarak, bütçenin kişisel bir paraymış gibi harcandığı görülmektedir.
USULSÜZLÜKLER MASUM YANLIŞLAR DEĞİL SUÇ OLUŞTURACAK NİTELİKTE
Diğer yandan devasa belediye bütçesinin sadece personel giderlerine ve cari harcamalara yetebildiği, bunun dışında yapılan tüm işlerin ise borçlanılarak yapıldığı, bu nedenle belediyenin giderek ağır bir kısa vadeli borç sarmalına girdiği görülmektedir.
Usulüne uygun olmayan, kamuyu zarara uğratıcı ve belediyeyi borç sarmalına sokan işlemler hakkında komisyonun yaptığı tespitlerin pek çoğunda konu ile ilgili Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulması ve kovuşturma yapılması gerektiği belirtilmiştir. Yani usulsüzlüklerin masum yanlışlar değil suç oluşturacak nitelikteki işlemler haline geldiğini hatırlatmak isteriz.
BORÇ 100 MİLYON LİRAYA ULAŞTI
Bunlardan daha da önemli olan ise belediyenin hızla ve kısa vadeli borçlanması nedeniyle iflasın eşiğine gelmiş olmasıdır. Denetim raporuna göre 31.12.2017 tarihi itibariyle; Aliağa Belediyesinin borcu 75 milyon 886 bin lira, belediyenin sahibi olduğu Jeotermal ve Petrol şirketlerinin ise 11 milyon 534 bin lira olmak üzere toplam borç miktarı 87 milyon 400 bin liradır.
Belediyenin 2017 yılı gerçekleşen bütçesi ise 90 milyon 857 bin liradır. Yani Aliağa Belediyesi bir yıllık bütçesi kadar borca sahiptir. Belediye o kadar hızlı borçlanmakta ve hesapsız şekilde para harcamaktadır ki 2018 yılının ilk 3 ayını da bu tabloya eklersek borç miktarının 100 milyon liraya ulaştığını düşünebiliriz.
Denetim komisyonu raporunda, borç stokunun 5393 sayılı Belediye Kanununda belirtilen üst sınırı aşmak üzere olduğu vurgulanarak, “yasada belirtilen usül ve esaslara aykırı olarak borçlanan belediye yetkilileri hakkında, filleri daha ağır bir cezayı gerektirmeyen durumlarda, Türk Ceza Kanunun görevi kötüye kullanmaya ilişkin hükümleri uygulanır” uyarısı ile bu denli borçlanılarak suç işlenmekte olduğu hatırlatılmaktadır. Aliağa belediyesi tarihinde şimdiye değin belediye bütçesi bu kadar kötü yönetilmemiş, böyle bir borç batağına sürüklenmemiş ve hiçbir denetim komisyonu raporunda da böyle bir suç uyarısı olmamıştır.
BÜTÇENİN YÜZDE 73’Ü PERSONEL GİDERLERİNE HARCANMAKTADIR
Belediye bütçesinin yüzde 73’ü personel giderlerine harcanmakta, geri kalan yüzde 27’lik kısım ise cari harcamalara dahi yetmemektedir. Cari harcamaların bir kısmı ile yatırım sayılabilecek harcamaların tamamı borçlanarak yapılmakta ve böylece borç miktarı giderek artmaktadır. Yani belediyenin bütçesiyle bırakın yatırım yapmayı, bütçe belediyenin kendisine bile yetmemektedir. Böylesine savurganca bir harcama Aliağa tarihinde görülmemiştir. Belediye tam bir saltanat yuvası halindedir. Belediyede onlarca kiralık araç kullanılmakta, temsil ve ağırlama giderleri, geziler ile sosyal etkinlikler ve benzeri faaliyetler kalemleri altında çok yüksek miktarlarda paralar harcanmaktadır. Ondan fazla kiralık araçla ve yüzden fazla belediye çalışanı ile Milletin Ekibi adı altında, doğrudan belediye başkanı adına siyasi çalışma yapan bir organizasyona kaynak akıtılmaktadır.
4 YILDA 150 KİŞİ İŞTEN ÇIKARILDI
Şimdiki belediye yönetimi Nisan 2014 de yönetime geldiğinde Aliağa Belediyesinde çalışan memur, sözleşmeli personel, daimi işçi ve taşeron işçi olmak üzere 770 kişi, iki belediye şirketinde çalışan 52 kişiyi de eklediğimizde toplam 822 kişiydi. Sayın başkan Mayıs 2014 de bir akşamüstü, çalışan sayısının fazla olduğu gerekçesiyle 104 kişiyi işten çıkarmış, daha sonra peyderpey yaptığı çıkarmalarla işten çıkarılanların sayısı 150 kişiye ulaşmış ve toplam belediye personeli 2014 yılında 670 kişiye düşmüştü.
BİRÇOK ÇALIŞANIN İSE İŞE BİLE GELMEDİĞİ KAMUOYUNDA KONUŞULMAKTADIR
31.12.2017 tarihi itibariyle ise; memur, sözleşmeli personel, daimi işçi ve taşeron işçi olmak üzere belediye bünyesinde 988 kişi çalışmakta olup iki belediye şirketinde çalışan 61 kişide eklendiğinde toplam çalışan sayısı ise bin 49 kişiye çıkmıştır. 2014 – 2017 arasındaki 3 yıllık sürede nasıl bir ihtiyaç olduysa, aynı sayın başkan 2017 sonunda belediyenin çalışan sayısını yüzde 36 oranında ve 380 kişi artırarak bin 49 kişiye çıkarmıştır. Bu kadar çalışanın verimli kullanılamadığı ve personel organizasyonun iyi yönetilemediği ise açıkça görülmektedir. Birçok çalışanın ise işe bile gelmediği kamuoyunda konuşulmaktadır. Bunca çalışana rağmen sokak ve çevre temizliği, park bahçelerin bakımı ve yeşillendirilmesi, tretuvarların temizlenmesi, yeşillendirilmesi ve çiçeklendirilmesi gibi işlerin bile yapılmadığı görülmektedir. Hürriyet Caddesi ve kirlilik ve bakımsızlık içindedir. Aliağa’nın içinden transit geçenlerin gördüğü bir perişanlık manzarasıdır.
SİYASİ VE KİŞİSEL HUSUMETLE İŞ VERİLMEDEN OTURANLARIN YILLIK MALİYETİ 2 MİLYON LİRA
Öte yandan siyasi veya kişisel husumetlerle 12 üst düzey belediye yöneticisi kapalı pazar yerinde hiçbir iş verilmeden yıllardır oturtulmaktadır. Üstelik bu çalışanların bir kısmı sayın başkanın kendi döneminde işe aldığı kişilerdir. Burada oturtulan kişilerin belediyeye yıllık maliyeti ise 2 milyon lira civarındadır. Başkan kamu personeline iş vermeyerek, husumete dayalı cezalandırma yöntemi ile kamuyu zarara uğratmaktadır.
MENEMEN’İ ÖRNEK GÖSTERDİLER
Yakınımızdan bir örnek vermek isterim. 2017 yılında; 90 bin nüfuslu Aliağa’nın gerçekleşen bütçesi 90 milyon lira, 180 bin nüfuslu Menemenin 110 milyon liradır. Aliağa kişi başı bütçe geliri açısından Menemenin neredeyse iki katına sahiptir. Menemen geçmişten gelen çok ağır borç yüküne rağmen hem Gölpark gibi çok önemli yatırımlar yapmakta hem de eski borçlarını plan dahilinde azaltmaktadır.
Kişi başı Menemenin iki katı bütçe gelirine sahip olan Aliağa Belediyesi ise giderek içinden çıkılmaz bir borç batağına girmektedir. Mevcut yönetim Aliağa Belediyesini 35 milyon lira borçla devralmıştır. Aliağa Belediyesinin, Aliağa’ya katılan Şakran ve Helvacı Belediyelerinin tüm tarihi boyunca oluşan borç miktarı 35 milyondur, yani geçmişte yapılmış tüm işlerden geriye kalan borcun toplamı budur. Oysa sadece son 3,5 yılda borç miktarı 52,5 milyon lira artarak 87,5 milyon liraya ulaşmıştır. Yapılan işler ortadadır, artan borç miktarıyla uyumlu bir yatırımın olmadığını herkes görmektedir.
ALİAĞA’NIN GELECEĞİ İPOTEK ALTINA ALINMIŞTIR
Diğer yandan ise belediye eliyle yapılan işlerin pek çoğunda inşaatçılardan, sanayicilerden ve iş adamlarından çeşitli hibeler ve sponsorluk adı altında katkılar alınmıştır. Bu miktarlara ilişkin hiçbir kayıt olmadığı gibi çok yüksek miktarların konuşulduğu bu kaynakları kim nasıl toplamıştır ve kullanmıştır bunu da bilen yoktur. Dört yıllık belediye bütçesinin, sponsorluk adı altında yaratılan büyük miktardaki kayıtsız kaynağın ve 50 milyon lirayı aşkın ek borcun sonunda Aliağa’nın elinde kalan, birkaç yeşil alan düzenlemesi, iki cadde düzenlemesi ve yolların asfaltlanmasıdır. Yazıktır, Aliağa’nın bütçe kaynakları israf edilmiş, borç batağına sokularak geleceği ipotek altına alınmıştır.
BU RAPORLA CİLA DÖKÜLMÜŞ
Denetim komisyonu raporuyla cila dökülmüş, gerçekler rakamlarla ortaya çıkmıştır. Gerçek olan, belediyenin borç batağında olduğu ve belediyeyi borçlandırmanın suç teşkil edecek noktaya geldiğidir. Belediye yönetimine çağrımız şudur. Bir an önce savurganlıktan ve hesapsızlıktan vazgeçin. Aliağa’nın kaynaklarını israf etmeyin, planlı bir şekilde kaynakları verimli ve iyi kullanarak hem yatırım yapın hem de borcu küçültün. Belediyeyi borç batağına sürükleyerek Aliağa’nın geleceğini ipotek altına almayın.