GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Yerel Yönetimler
2 Nisan 2018 Pazartesi 19:17

Akpınar'dan Bakanlık'a çağrı: Mavişehir'e var; Cumhuriyet'e neden yok?

Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na çağrıda bulunarak “Ben randevu değil dosyanın onaylanmasını istiyorum. Mavişehir’e var da Cumhuriyet Mahallesi'ne, gecekondu bölgesine neden yok” dedi.

EGEDESONSÖZ/Karşıyaka’da heyelan bölgesi olarak adlandırılan Cumhuriyet Mahallesi’nin kentsel dönüşüme tabi olması için gereken çalışmalar tamamlanırken Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, bölgenin dosyasının Ankara’da bekletildiğini söyledi. Akpınar, bakanlığın bürokratik nedenlerden dolayı süreci uzattığının da altını çizerken dönüşümün başlaması için imzanın atılmasını talep etti.

Nisan Ayı olağan meclis toplantısında konuşan ve kamuoyuna açıklamalarda bulunan Başkan Akpınar, “Cumhuriyet Mahallesi’ndeki eski taş ocaklarını “kentsem dönüşüm bölgesi” ilan etmiştik. Burasının planlamasını yaptık.  Riskli alan ilan edildiği için bu planı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı onayı ile yapıyoruz. Birçok olayda yanlış bilgilendirmelerle eleştiri okları bize gelir. Vatandaş ‘her şey belediye yetkisinde’ diye düşünüyor. Bakanlık ve il müdürlüğü yetkilileri bize ‘buranın 3 emsal projesini çizin ve getirin’ dediler. Biz de projeyi çizerek bakanlığa götürdük. İnceleme sonucunda ‘3 emsal dedik ama 2,5 emsal yapın’ dediler. Biz Karşıyakalılar uyumlu insanlarız. Onu da yaptık. Tekrar bakanlığa götürdük.  Dört yıldır görevdeyiz aynı şey üzerinde çalıştık. Sonra ‘bu da olmaz’ dediler. Cumhuriyet Mahallesi’nin genelini planlayacakları için olmayacağını söylediler. Mahallenin genel planları da Büyükşehir ile birlikte hazırlanıyor. Biz daha sonra 2.2 emsal olarak bunu yeni plan yaptık. Dört blok halinde 11 katlı yeni binaları projelendirdik. Zemini sağlam, manzaralı ve güzel bir çalışma yaptık. Burada zengin insanlar oturmuyor. Ekmeğini taştan çıkartanların oturduğu bölgelerdir. İnsanların cebindeki parayı da alacak değiliz” dedi.

MAVİŞEHİR’E VERDİLER!
Belediye olarak üzerlerine düşeni yaptıktan sonra bakanlıkla görüşmeler yaptıklarını da anlatan Akpınar, “ Dosyayla ilgili çalışmaları tamamlamıştık. Sonra da başkan yardımcım bana ‘bir sorun yok, imzaya kaldı, sizin eseriniz’ dedi.  Bakanlıktaki arkadaşlarımızla görüşmek için Ankara’ya gittik. Mekansal Planlama Genel Müdürlüğü bize ‘bakanla görüşün’ denildi. Bakanın yoğun programı olduğu için bakan yardımcısına sunduk. Orada şöyle dediler: Sayın başkanım proje güzel de biz bunu onaylayamayız.  Orada ‘zemin artı beş kat’ yapılsın dediler. Onlara Mavişehir’i örnek gösterdim. Alüvyonlu araziler üzerine 30 katlı imar verildi. Ben inşaat yapanlara hakları olduğu için bir şey demiyorum. Bu arazilerin de mülkiyeti belediyeye ait değil TOKİ’nindir. Planlarını da belediye değil bakanlık yapmıştır. İnşaat ruhsatını biz vermeseydik bakanlık verecekti. Aldıklarında da 3-4 milyonluk ruhsat harcını alamayacaktık.  Ben toplantıda ‘Mavişehir’de veriyorsunuz da neden Cumhuriyet Mahallesi’nde vermiyorsunuz’ dedim.  Şu anda o dosyamız halen bekliyor. Ben bakanlıklardan randevu istemiyorum. Bir an önce vatandaşlarımızın sıcak konutlara kavuşmasını istiyorum” diye konuştu.BİZ YAPARSAK CEZASINI TORUNLARIMIZ ÇEKER
Akpınar sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu kentler yanlış planlamalar yüzünden kayboldu. İzmir’in geçmiş yıllarına bakın. 1970’li, 80’li yıllarına bakın. İnternette görürsünüz. Oralardan birbirimize hakaret etmeyelim. O fotoğraflarda Yalı evleri vardı. Yüksek konutlar yoktu.  O dönemki yerel yöneticiler vatandaşın da talepleri doğrultusunda buraları planladılar. Yüksek katlı imarlar verdiler. Vatandaş mutlu. Neden? Çünkü 2 katlı eski ev 9 kata çıktı. Parası olan da mutlu çünkü manzara, deniz havası var. Belediye başkanı da mutlu çünkü oy alacak. Bir tek mutsuz olan vardı. O da şehrin ta kendisi. Şimdi yaşanmaz hal alan yerlerde, binalarda kent görüntüsünü hepimiz görüyoruz. Biz yanlışlar yaparsak bizlerin torunları cezasını çeker. Düzeltilmeyecek bir şekilde cezalarını çekerler. Oy kaygısı içinde davranıp bazı yatırımları acele yapmak kente yazık eder.  Sayın Cumhurbaşkanı ‘İstanbul’u bozduk, kentleri yaşanılmaz hale getirdik’ diyerek özeleştiri yaptı. Oralarda yıllardan beri iktidarda olan partinin genel başkanı olarak bunu söyledi. Bazıları da takdir etti. İstanbul’da tarihi binaların üzerine modern, camlı binalar yapıldı”