EGEDESONSÖZ- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Atilla Sertel, İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Folkart Yapı A.Ş ortaklığıyla Basmane’de yapılacak projeye sosyal medya hesabından tepki gösterdi.
Sertel projenin iptal edilen görselini paylaşarak, ‘Bu akıl almaz yükseklikteki iki bina, İzmir’in yüreğine saplanmış hançerdir. Çirkindir, kentin silüetini bozacaktır. İzmir Milletvekili olarak bunu söylemezsem yarın halkımın ve çocuklarımın yüzüne bakamam. Her şey rant değil, İzmir’i rahat bırakın” dedi.
Sonrasında AK Parti İzmir Milletvekili Atilla Kaya ise Sertel’in üstü kapalı şekilde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nu hedef alan açıklamasını kendine ait sosyal medya hesabından paylaştı.
Kaya, “CHP İzmir Milletvekili Atilla Sertel’den CHP’li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na “Her şey rant değil, İzmir’i rahat bırak” çağrısı... Biz bunu 13 yıldır söylüyoruz, biraz geç de olsa gerçekleri görmeniz memnuniyet verici” diyerek Sertel’e destek verdi.
BAŞKAN KOCAOĞLU'NDAN CEVAP
İki vekil arasında yaşanan tartışmalara Başkan Kocaoğlu da müdahil oldu. Kocaoğlu, şunları söyledi:
"Halk arasında "Basmane Çukuru" olduğu kadar "Utanç Çukuru" olarak da adlandırılan bir yerden söz ediyoruz. 1997 yılından beri bu kentin gündeminde bu iş.. Protokoller yapılmış, davalar açılmış, inşaatlar durdurulmuş, imar değişiklikleri yapılmış, projeler iptal edilmiş vesaire.. Sonra TMSF devreye girmiş.. Kaç yıllık bir süreçten söz ediyoruz? 1997-2017.. Tam 20 yıl olmuş.. Geçen süre içinde bu çukurun İzmir'e yaydığı negatif enerjiyi bilmiyor musunuz? Kente gelmek isteyen yatırımcılar için nasıl caydırıcı olduğunu unuttunuz mu?
O araziyi ben vermedim, 5 emsali ben vermedim, ihaleyi ben yapmadım. Her şeyi kucağımda buldum ve samimiyetle, kimseyi mağdur etmeden bir çözüm için yıllarca çalıştım, çabaladım. Ortada bir cenaze vardı, bunun kaldırılması gerekiyordu. Ama aynı zamanda Belediye'nin hissesini artırmak için çalıştım. Orada Belediye'nin hissesi yüzde 12’ydi. Uğraşıp didinip bu oranı yüzde 30’a çıkardım. Yani İzmir'in yerel yönetiminin, İzmirlinin hakkını 1.5 kat artırdım. Daha önce burada kamunun, belediyenin, İzmirli'nin hakkı yenildiği için bu kadar çaba gösterdim. Beni zor durumda bırakma niyetiyle bu işi farklı noktalara çekmek isteyenlere diyorum ki, buradan kimseye ekmek çıkmaz. Benim yoğurt yiyişimi, kafamın arkasında başka hesaplar olmadığını cümle alem biliyor. Benim işim sağlam."