EGEDESONSÖZ-İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin koronavirüs ile mücadele edildiği günlerde sağlık personelleri için kiraladığı yurt ve otelin Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü tarafından reddedilmesi kriz yarattı. Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Başkanı Deniz Yücel ve milletvekillerinin de katılım gösterdiği online basın açıklamasında üniversite yönetimi için, “Bu nasıl kibirdir anlamış değilim. Çok üzücü…” ifadelerini kullanmıştı.
Gelişmeler üzerine AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya açıklamalarda bulundu. Vekil Kaya, CHP’lileri sert bir dille hedef alırken şunları söyledi:
Her zaman söylediğimiz bir şey var. Zor günlerden geçiyoruz. Birlik ve beraberlik içinde, birbirimizi gözeterek, birbirimize sahip çıkarak zorlukları aşacağız. Çünkü biz birlikte Türkiye'yiz. Birlikte güçlüyüz. Bu salgına karşı mücadelemizden de hep birlikte galip çıkacağız.
Bu zor günleri birlik ve beraberlik duygusuyla aşabileceğimizi herkes anladı, bir tek İzmir'deki CHP'li siyasetçiler anlamadı. İnsanların sağlığı üzerinden siyaset yapılmaz. Hep ayrıştırma, hep düşmanlık, hep kin, her şeyi istismar, inanın bu toplumu yordunuz, artık yeter.
?Maalesef, İzmir'deki CHP'li siyasetçilerin nefreti bitmek tükenmek bilmiyor. Son olarak, yaşanan pandemiye karşı büyük bir mücadele veren, İzmir'in amiral gemisi sağlık kuruluşlarından olan Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanemizi haksız ithamlarla karşı karşıya bıraktılar.
Rektöründen Başhekimine, Doktorlarından Hemşirelerine, Teknisyeninden Temizlikçisine kadar bütün hastane kenetlenmiş, koronavirüs mücadelesi veriyor, İzmir'deki CHP'li siyasetçiler "size otel ayarladık, burada kalın, neden kalmıyorsunuz, sizi kınıyoruz" diyor. Şaka mısınız?
Rektörlük, üniversite ve hastanenin imkanlarının yeterli olduğunu, personelin konaklaması için bir yer arayışı içerisinde olmadıklarını açıkladı. Hepsi hedefe kilitlenmiş, bu illetten kurtulmamız için seferber olmuşlar, dertleri sadece ve sadece sağlığımız. Sizin derdiniz ne?
?Yapılan açıklamaya rağmen, yalana ara vermiyorsunuz. Eski tarihli bir SMS'i sanki bugün atılmış gibi paylaşıyor, İzmirli hemşehrilerimizi yanıltmaya çalışıyorsunuz. Bu virüs gider, sağlıklı günler geri gelir. Ama sizdeki bu "yalan virüsü" korkarım hiç bitmeyecek. Çok yazık.
Ne istiyorsunuz, anlamadık! Eğer derdiniz siyaset değil hizmet üretmek ise, milletin sağlığı için elinizi taşın altına koyacaksanız sizi bekleyen başka ödevleriniz var, hatırlatırız. Toplu taşıma kullanan, pazaryerleri ve marketlere giren herkese maske dağıtabilirsiniz mesela.
Hassas ve ciddi bir süreçten geçiyoruz. Şov yapmayı, bu işlerden siyasi çıkarım yapma sevdasını terk edin. Bu mücadeleye gerçekten katkı koymak istiyorsanız, samimiyseniz, yerel yönetim olarak yapacağınız çok iş var, onları yapın! Ve İzmir'i germekten artık vazgeçin.