EGEDESONSÖZ- AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Tanıtım ve Medya Başkanı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ, TV100’de yayınlanan Pazar Siyaseti Programına konuk olarak gündemdeki konulara ilişkin açıklamalarda bulundu.
Pınar Işık Ardor’un sorularını yanıtlayan Hamza Dağ, dış politikadaki gelişmelere, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Soçi Zirvesi’ne, yeni anayasa çalışmalarına, muhalefetin güçlendirilmiş parlamenter sistemi açıklamalarına, gündemdeki sosyal medya düzenlemesine ve ekonomideki gelişmelere değindi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Soçi Rusya Devlet Başkanı Putin ile yaptığı görüşmeleri değerlendiren AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ “Öncelikle Soçi Zirvesi’si sonrası Sayın Cumhurbaşkanımız uçaktan dönerken gazetecilere yönelik açıklamaları oldu.
Dünyada lider diplomasisi diye bir şey var artık bu önemli bir şey ve biz Türkiye olarak bu lider diplomasisini en üst noktada uyguluyoruz. Cumhurbaşkanımız Putin ile baş başa görüştüğünde bizim bakanlarımız görüşmede yoktu da Rusya'nın bakanları var mıydı? Orada da bakanlara mı bir güvensizlik var? Sonuçta görüşmelerin neye dair olduğu açıklandı. Türkiye birilerinin hapsetmeye çalıştığı dar bir çerçeveden bakmıyor artık bunu anlamaya çalışmak lazım. Bunu bilmek lazım. Türkiye’ye yıllarca “Sen ne çok büyüdü ne de sürün” diye bir rol biçildi. Türkiye, Recep Tayyip Erdoğan ile bu kalıplarını açtı ve bu kalıpları açtıktan sonra bu yeni duruma Türkiye’nin insanları olarak kendimizi alıştırmamız gerek. Diyalog kanallarının açık olması Türkiye için bir etkendir. Türkiye bir taviz vermedi… Bir ülke ile diyalog içinde olduğunuzda karşı ülke de kazanacak. Biz hep böyle bakıyoruz. Türkiye de kazanacak muhatabımız olduğu ülke de kazanacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın NATO Zirvesi’ndeki görüşmelerine dair de çok şeyler söylendi. Biden görüşmesi spekülasyona açık hale gelmişti. ‘Baş başa neler konuşuldu’ şeklinde şeyler söylendi. Bizim yaptıklarımızı algılayamayan, bu ülkenin menfaatleri için adımları algılayamayan bir muhalefet var. Yorumlarını basit, sığ dünyalarına göre yapan bir muhalefet var. Yıllardır böyle oldu. Ak Parti’nin Recep Tayyip Erdoğan’ın ufku kadar bu ülkede muhalefet olsaydı bu ülkenin durumu çok daha farklı olurdu. Bu ülkenin hep muhalefet sorunu oldu” dedi.
MHP İLE BERABER ÇALIŞIYORUZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘başkanlık’ sistemine dair açıklamaları ve gündemdeki yeni anayasa tartışmalarına da değinen Dağ şunları söyledi “Cumhurbaşkanının çağrısı bütün siyasi partilere idi. Mecliste bütün siyasi partilerin önünde konuştu. Sayın Cumhurbaşkanımız bütün siyasi partilerin hepsinin var olması gerektiğini gayet iyi bilen bir kişi ve dolayısıyla burada iyi yapılmış olan bir hamle var. İlk defa sivil bir anayasa görsün bu ülke. Biz MHP ile beraber çalışıyoruz. ‘Yeni anayasayı hep beraber konuşalım’ diyoruz. Siyaset sadece mücadele alanı değil müzakere alanıdır da. Sıkılı bir el ile tokalaşmak mümkün değil. Bizim Anayasa ile hazırlığımız bir seviyeye geldi. İlk dört madde ile hiçbir zaman bizim de gündemimizde olmadı. MHP ile anlaşsak bile referanduma gidemeyeceğimizin farkındayız. Dolayısıyla burada yani ortak bir masa etrafında buluşup bir yol izleme imkanı olmazsa çok kolay bir şey gözükmüyor, sayısal aritmetiğe ve siyasal duruma baktığımızda. Cumhurbaşkanın meclisin açılığında yaptığı bu çağrı çok kıymetli bir çağrıdır. Siyaset bunu gündemine almalı ve bir müzakere süreci hayata geçirilmelidir. Bir çağrı da biz bulunalım. Sadece sistem üzerine kurgulanmış bir şekilde değil dair genel bütün hususları dile getirecek sürece girmek lazım. Anayasa’ya sivil bir ruh bir şekilde getirildi bölüm bölüm. Avrupa Birliği’nin sayesinde oldu, referanduma götürüldü, cumhurbaşkanını halkın seçilmesinin önü açıldı. Aşama aşama bir noktaya geldi. Kriz olmadan aklıselim bir şekilde buluşmak gerekir. Bu bizim milletimize dair bir en büyük hizmetimiz, müjdemiz bu olur” ifadelerini kullandı.
SUÇU SİSTEME ATMAK HAKSIZLIKTIR
Muhalefetin ‘güçlendirilmiş parlamenter sistem’ açıklamalarına da değinen Dağ “Biz akşam yatıp sabah kalkıp bu sisteme geçelim demedik. Milletin oyları ile bu sisteme geçelim dedik. Biz aşama aşama bu sürece geldik. Millet biz cumhurbaşkanı seçti. 3 sene içinde oldu cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçeli. Ortadaki sorunları görmezden gelip bütün suçu cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine atmak haksızlıktır. Hepimiz mükemmel isteriz, buyrun mükemmeli yapalım. CHP kendi istemediği bir Cumhurbaşkanı veya yönetici olduğunda ya tek adam demiştir ya da diktatör demiştir. Bunu Özal’a da söylediler, bunu Adnan Menderes’e de söylediler. Bu Cumhuriyet Halk Partisi’nin kodlarında hep var oldu. Muhalefet bir ittifak kuramadı, kendi kuramadıkları gibi istikrarsız bir sistem istiyor. İttifak kuramadığı için bir girdap yaşıyorlar. Recep Tayyip Erdoğan’ın karşısında güçlü bir aday ellerinde olsa böyle bir yola girmezler. Erdoğan’ın karşısında seçim kazanabilme ihtimali olabilecek ve ülkeyi bu konjonktürde yönetecek birisini göremedikleri için böyle bir yola bir yola gittikleri kanaatindeyim” dedi.
SİYASETTE SAMİMİ OLMAK LAZIM
Kılıçdaroğlu’nun ‘Kürt sorununu HDP ile çözeriz’ ve Akşener’in ‘HDP meşru bir partidir’ açıklamalarına da değinen Dağ “Bu ülkede AK Parti iktidara geldiğinde Kürt sorunu vardı ama yaptığımız hamlelerle bu sorunu milletin gündemin düşürdük. 90’lı yıllarda yaşananları konuşmuyoruz. Huzur ortamı sağlandı. HDP bu işi suiistimal edeceğine örneğin Kürtçe özel kurslar açabilir. Kürt ile sorunu sürekli yan yana kullanmak da doğru değil. Bu beni rahatsız ediyor. CHP muhatap olarak HDP’yi kabul edeceğine kamuoyuna daha ayrıntılı açıklama yapmalı, alt başlıklarını açıklamalı. Siz siyasi bir menfaat için bunu yapmıyorsanız, 2023’ü beklemeyin, Meclis’e getirin. Siyasette samimi olmak lazım” dedi.
GÖZYAŞLARINI TUTAMADI…
Gündemdeki sosyal medya düzenlemesine de değinen Dağ “Henüz meclise gönderme sürecine gelmedi, çalışmalarımız sürüyor ama öncelikle adını doğru koymak gerek. Buradaki esas amaç, sosyal medya düzenlemesinden ziyade dezenformasyonla mücadeledir. Bu sadece bizim yaptığımız bir iş de değildir. Almanya, Singapur, Avustralya ve birçok ülkede de durum benzerdir. Bu sadece AK Parti'nin, Recep Tayyip Erdoğan’ın, AK Parti’de siyaset yapanların sorunu değildir. Bu toplum önünde kim varsa onun sorunudur. Bizler de etten kemikten yaratılmış insanlarız. Hakaret suçlama bir de yalan var. 1 hafta hiç hak etmediğim bir konuda linçe uğradım. Hangi siyasi partide olursa olsun ortak bir netice alamazsak tek derdi itibarı doğrultusunda iyi bir şeyler yapmaya gayret edenlerin bu işlerden uzaklaştığını görürüz” dedi ve sosyal medyada uğradığı linçi aktarırken gözyaşlarına hakim olamadı.
BUNLAR MAZERET VE BAHANE DEĞİL!
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “ekonomik sorumluluklar bize aittir” açıklamaları ile ilgili Dağ “Bir taraftan pozitif bir durumumuz var bir taraftan da çözmemiz gereken sorunlar var. Bunları COVID’ten bağımsız olarak ele alamayız. COVID’den dünya etkilendi. Bunlar mazeret ve bahane değil. Örneğin Amerika, Fransa ve Almanya’da enflasyon meselesi konuşuluyor. Türkiye’nin ihracatı rekor kırıyor. Biz doğalgaz ve petrol almazsak ihracatımız ithalatımızdan fazla. COVID sonrası dengenin oturmadığı bu süreçte fahiş fiyatlar üzerinden fırsatçılık yapanlara göz yummaması gereken devlettir. Devlet bu tedbirleri alıyor. İşsizlik oranlarımız düşüyor, organize sanayi olan bölgelerde işsizlik oranları yüzde 3-4’lerde. Bizim esas mücadelemiz enflasyonla ve fırsatçılıkla. Bu yıl sonunda yüzde 16, önümüzde yıl yüzde 9 hedefleri enflasyonla mücadele esas mücadelemizdir” diye konuştu.