GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
26 Mart 2019 Salı 10:58

AK Partili Dağ’dan Soyer’e borç salvosu, Kocaoğlu’na da çağrı!

Genel Başkan Yardımcısı Dağ, Millet İttifakı’nın İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı CHP’li Soyer’e 10 yıldır sürdürdüğü Seferihisar Belediye Başkanlığı noktasında yüklendi. Dağ, ilçe belediyesine ait taşınmazların satıldığını söyledi ve borcun 20 milyon TL’den 150 milyon TL’ye çıktığını aktardı. Dağ ayrıca Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu’nun Soyer’in adaylığına karşı çıktığını ifade etti, “İzmir üzerinde tehlikeli oyunlar var’ dedi. Bu oyun nedir? Kocaoğlu’nun İzmirlilere borcu olduğunu düşünüyorum” dedi.   

Mehmet İŞLER /EGEDESONSÖZ- AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ, 31 Mart yerel seçimlerine sayılı günler kala düzenlediği basın buluşmalarının son toplantısını gerçekleştirdi. 
Genel Başkan Yardımcısı Dağ’ın gündeminde, Millet İttifakı’nın İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cumhuriyet Halk Partili (CHP) Tunç Soyer yer aldı. Soyer’in 10 yıllık Seferihisar Belediye Başkanlığı döneminde yaptığı bazı faaliyetler üzerinden eleştirilerde bulunan Dağ yer yer rakamlar verdi. 
Dağ konuşmalarına, “Yerel seçim sürecinde, son 2 haftada sizlerle 2 defa bir araya geldik. Bu toplantılarımızda CHP’nin İzmir’e bakış açısını ve aday belirleme sürecini, Seferihisar Belediyesi’nde işçilerin ve memurların haklarının ve alın terinin nasıl gasp edildiğini ve CHP’nin belediye meclis üyesi listelerindeki adaylarının terör örgütleriyle ilişkilerini konuşmuştuk” diyerek başladı. 

SORUMLULUĞUMUZ GEREĞİ BİZLER BU KONULARI İRDELEMEYE DEVAM EDECEĞİZ
Dağ, “Bu açıklamalarımızda bizler somut veriler ve bilgiler ortaya koyarak bazı sorular sorduk. Ancak ne yazık ki CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı akla ve mantığa uygun, İzmirlilerin içini ve vicdanını rahatlatacak hiçbir cevap verememiştir. Konuları manipüle ederek ve başka yerlere çekerek geçiştirmeye çalışmıştır. Hem İzmirlilerin bize vermiş olduğu görev hem de vicdani sorumluluğumuz gereği bizler bu konuları irdelemeye devam edeceğiz. Bu toplantımızda Tunç Soyer’in Seferihisar Belediye Başkanlığı yaptığı dönemdeki tartışmalı mali meselelerine değineceğiz” açıklamasında bulundu. 

TUNÇ SOYER AÇIKLASIN!
“Açıklamamıza öncelikle Tunç Soyer’in Seferihisar’da yaptığı satışlar konusuyla başlamak istiyorum” diyerek sözlerini sürdüren Dağ, “Tunç Soyer göreve geldiğinde Seferihisar Belediyesi’nin 20 milyon lira toplam borcu bulunmaktaydı. Soyer bu borçları bahane ederek 2010 yılından itibaren büyük-küçük satabileceği birçok taşınmazı satışa çıkardı. O satışlardan en önemli olanlarını sizlerle paylaşacağım.  Kullanım Hakkı Çeçen asıllı İsmail Pepiev’in sahibi olduğu Prince Grup’ta olan ve üzerinde 5 yıldızlı bir otel bulunan 52 bin 183 metrekarelik arazi, aynı şirkete 14 milyon 200 bin liraya satıldı. Şu meşhur Ekmeksiz plajı, buraya özellikle dikkatinizi çekmek istiyorum. Burası kent meydanına bir park yapılması sözü alınarak kazak yatırımcılara satıldı. Bu alan 400 bin metrekare büyüklüğünde, değer biçilemeyen, tek başına Seferihisar’ın tüm borçlarını kapatabilecek kadar değerli ve bugün için en az 200 Milyon lira edeceği söylenen bir arazi. Tek başına Seferihisar Belediyesi’nin tüm borcunu kapatacak, üstüne de birçok yatırımlar yapılmasını sağlayacak bir arazi. Kaç paraya satıldı biliyor musunuz? Bunu ben değil Tunç Soyer açıklasın!” ifadelerini kullandı. 

MAL SATTI, HİZMETE DÖNÜŞMEDİ, BORÇ DAHA DA ARTTI
Dağ sözlerini sürdürdü ve “Sığacık’ta bulunan ve “Eşek Adası” olarak da bilinen 28 bin metrekarelik ada 2012 yılında 1 milyon 350 bin lira gibi komik bir fiyata satıldı. Tamamı Seferihisar Belediyesi’ne ait olan ve üzerinde Neptün Turizm Ticaret Anonim Şirketi’ne ait bir otel bulunan 75 bin 547 metrekarelik arazi, 2015 yılında 19 milyon 500 bin lira gibi cüzi bir miktar ile yine bu şirkete satıldı ve kiralama hakkından pay alınmadı. Buranın şu an için değerini bölgede yaşayanlara sorduğumuzda ne cevap alıyoruz biliyor musunuz? Onların tabiriyle “ölüsü 120 Milyon eder.” Yani 6 katı! 9 Nisan 2010 tarihinde 120 bin 642 metrekare alana sahip arazi HiddenbayGayrimenkul’e15 milyon 70 bin liraya satıldı. Buranın ise şu an için ederi en az 150 Milyon TL. 9 Nisan 2010 tarihinde 10 bin 364 metrekare alana sahip arazi HiddenbayGayrimenkul’e1 milyon 750 bin liraya satıldı. Burası ise benzer şekilde satış değerinin 10 katı değerde bir arazi. 28 Şubat 2012 tarihinde 42 bin 278 metrekare alana sahip arazi Pars Petrol Anonim Şirketi’ne 3 milyon 400 bin liraya satıldı. 22 Mayıs 2013 tarihinde 121 bin 612 metrekare alana sahip arazi 19 milyon 863 bin liraya Hidden Bay Gayrimenkul’e satıldı. 25 Haziran 2015 tarihinde 2468 metrekare alana sahip arazi 1 milyon 572 bin liraya ÖZ-AR Limited Şirketi’ne satıldı.  Bunlar Seferihisar Belediyesi’nin 2010-2018 yılları arasında yaptığı önemli satışların bazılarıdır. Bunun gibi daha birçok arazi, değerinin altında satılmıştır. Bu satışlarda öne çıkan en önemli hususlar; satılan arazilerin değerinin altında satılıyor olması ve buralardan elde edilen gelirlerin hizmete dönüşmediği gibi belediye borcunun da her geçen gün artmış olmasıdır” açıklamasında bulundu. 

RAKAMLAR VERDİ
Dağ toplantının bu bölümünde Soyer’in yıllar önce köy mallarının satılmaması noktasında görüş bildirdiği haberin videosunu izletti. Sözlerine devam eden Dağ, “Görüldüğü üzere Tunç Soyer satışını yaptığı arazilerle Seferihisar’ın kuş gibi hafifleyeceğini ve uçacağını ifade ediyor. Tunç Soyer Seferihisar Belediyesi’nin geçmişten gelen 20 milyon liralık borcunu bahane ederek birçok satış gerçekleştirdi. Maalesef satışlar yapıldıktan sonrada bu borçlar bitmemiş aksine Seferihisar Belediyesi’nin borcu gün geçtikçe artmıştır. O gün 20 Milyon olan borç bugün 150 Milyon TL civarındadır.  Bu satışlardan gelen 10 milyonlarla Seferihisar’a bir hizmet yapılmış olsaydı, bugün burada bunları konuşuyor olmazdık. 3 Ancak ortada hizmet olmadığı gibi borç da katlanarak artmıştır. Tunç Soyer olası bir belediye başkanlığı durumunda, en önemli projesini refahın artırılması ve eşit paylaşılması olarak açıkladı. Fakat Seferihisar Belediye Başkanlığı yaptığı dönemde bazı eylemlerin, aslında sadece kendisinin ve çevresinin refahını sağlamak ve muhafaza etmek maksadı taşıdığını görebiliyoruz. Bakın burada çarpıcı bir konuya daha değinmek istiyorum. Çok değil, bundan 5 yıl önce Seferihisar belediyesi ile ilgili yapılmış olan bir incelemeyi sizlerin aracılığıyla tüm İzmirlilerle paylaşmak istiyorum.  Seferihisar Belediyesi’ne ait olan ve Akkum Sırtlan Çukuru mevkiinde bulunan 87 ada 21 parselde kayıtlı 65 bin 229 metre kare alan, 1990 yılında Güneş Turizm’e yani şirketin %7’si Tunç Soyer’e, geri kalanın ise ailenin çeşitli fertlerine ait olan şirkete 41 yıllığına kiralanmıştır. Bu kiralamada herhangi bir usulsüzlük söz konusu değildir. Ancak şöyle bir durum var ki Tunç Soyer, 2010 ve 2012 yıllarında, yani Belediye Başkanı olduğu süre içerisinde, o yıllarda kendisinin de hissesi bulunan Güneş Turizm’in kira bedeli belirlenme toplantısına Encümen Başkan’ı olarak katıldı. Bu durum Belediyeler Kanunu’na aykırı olmak ile beraber etik de değildir. Soyer’in bu toplantılara Encümen Başkanı sıfatı ile katılması kendi vicdanını hiç mi yaralamamıştır? Ayrıca yine aynı arazi üzerinde bulunan Soyer’in de ortağı olduğu Güneş Turizm’e ait işletmeyle ilgili sözleşmenin hükümlerine göre;Kira bedeli; hem kullanım hakkını elinde bulunduran firma, hem de alt kiracıların yıllık ciroları üzerinden belli bir miktara göre belirlenir. Fakat bu husus dikkate alınmamış ve 2004-2013 yılları arasında ödenmesi gereken kira bedeli ile ödenen kira bedeli arasında 1 milyon 528 bin 505 lira gibi ciddi bir fark oluştuğu belirlenmiştir. Bu farkın 1 milyon 172 bin 891 lirası Tunç Soyer’in Belediye Başkanı olduğu 2009-2013 yılları arasında oluşmuştur. Ana kiracı konumunda bulunan Yeni Atlantis A.Ş ve alt kiracı konumunda bulunan Neptün Turizm A.Ş’nin olduğu arazide de ödenmesi gereken kira bedeli ile ödenen kira bedeli arasında 2004-2013 yıllarında toplam 1 milyon 655 bin 772 lira fark oluşmuştur. Bu farkın da 1 milyon 271 bin 101 lirasının Tunç Soyer’in Seferihisar Belediye Başkanı olduğu 2009-2013 yılları arasında oluştuğu belirlenmiştir.  Sonuç olarak, Seferihisar Belediyesi bu süre içerisinde sözleşmeye aykırı hareket edilerek yapılan bu eksik ödemeleri görmezden gelmiştir. Ve Seferihisar Belediyesi 3 milyon liradan fazla zarara uğratılmıştır” ifadelerini kullandı. 

SOYER’İN MAL VARLIĞIYLA İLGİLİ KONUŞTU
Dağ ayrıca, “Burada bir hususa daha dikkat çekmek istiyorum. Yukarıda bahsetmiş olduğumuz Güneş Turizm’in yüzde 7’sinin Tunç Soyer’e ait olmasına rağmen Tunç Soyer Belediye Başkanı olduğu süre içerisinde ibraz ettiği mal beyanlarında bunu belirtmemiştir. Seferihisar Belediyesi ile organik bir ticari ilişki içerisinde bulunan bu şirketteki ortaklığını Tunç Soyer neden gizleme ihtiyacı duymuştur Seferihisar Belediyesi 2017 yılında Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ndan Kırsal Kalkınma hedefleri doğrultusunda 1,2 milyon liralık hibe desteği almaya hak kazandı. Bu destek ile yapılması planlanan iki proje; Et Entegre Tesisi ve Soğuk Hava Deposu projeleriydi. 2018 yılı Ocak ayında Belediye tarafından bir ihale gerçekleştirildi. İhaleye göre Ulamış Köyü’nde bulunan 6593 metrekarelik bir arazi, üzerine Et Entegre tesisi kurulması için kiraya verildi. 10 yıl süre ile kullanım hakkı bir kooperatife verilen bu arazinin aylık kira bedeli 250 lira olarak belirlenmiştir. Bu ihaleyi kazanan kooperatifin Başkanlığı’nı Soyer’in eşi Neptün Soyer’in yürüttüğünü biliyoruz. Belediyeye ait kamu arazisinin, Belediye Başkanı’nın eşinin Başkanlığı’nı yürüttüğü Hıdırlık Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’ne 250 lira gibi komik bir kira belediyle kiralanması neyi ifade etmektedir?  Tunç Soyer, devletten aldığı ödeneği ve belediyenin arazisini kendisine ve ailesine menfaat sağlamak için mi kullanmıştır? Bu konuların her biri ayrı bir basın toplantısı sebebi iken seçime çok uzun bir zaman kalmadığı için hepsini tek toplantıda ele almak durumunda kaldık” dedi. 

KOCAOĞLU’NA SESLENDİ: İZMİR’İN ÜZERİNDEKİ OYUN NE?
“Tunç Soyer’in belediye başkanlığı yapmış olduğu dönem içerisindeki alım-satım, kiralama işlemlerine baktığımızda, Tunç Soyer’in kendisinin, ailesinin ve çevresindekilerin adil ve etik olmayan bir ilişki içerisinde olduğu görülmektedir” diye konuşan Dağ, “Mansur Yavaş’ın sahte senet konusu gibi onlarca konu var iken bu adayla ilgili ne yazık ki bu şehirde sadece biz konuşuyoruz. CHP içinde de eminim bu durumu bilip de endişe içinde olan siyasetçiler bulunmaktadır.  Ben buradan, aday olmama kararına rağmen Soyer’in CHP’nin İzmir adayı olacağı söylentilerini duyar duymaz alelacele Ankara’ya giden ve sonrasında aday adaylığını açıklayan Aziz Kocaoğlu’na daha önce birçok kez sorduğum gibi tekrar sormak istiyorum; Sayın Başkan, tekrar aday olma sebebiniz sorulduğunda neden “Tehlikeli bir oyun oynanıyor, yapmam gerekeni yaptım” şeklinde bir cevap verdiniz? Bu tehlikeli oyun nedir?  Aziz Kocaoğlu bu şehre günahıyla, sevabıyla 14 yıl hizmet etti, yaklaşık 5 gün sonra artık İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olmayacak. Kendisine istirham ediyorum, rica ediyorum, cevabını bilmeye Tüm İzmir’in hakkı olduğu bu soruyu lütfen cevaplasın. İzmir üzerinde oynanan bu tehlikeli oyun nedir?” açıklamasını yaptı. 

AZİZ BEY BU KONULARDA BİZDEN DAHA BİLGİLİ
Dağ toplantının soru-cevap bölümünde de konuştu. ‘İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Aziz Kocaoğlu ile özel konuşmalarınızda bu konuyla ilgili bir açıklama yaptı mı?’ şeklinde gelen soruyu yanıtlayan Dağ, “Özel konuşmalarımız zaman zaman oldu. Bunları paylaşmanın etik olmadığını düşünüyorum. Kamuoyuna yansıyan açıklamalar üzerinden konuşuyorum. ‘İzmir üzerinde tehlikeli oyunlar var’ dedi. Bu oyun nedir? Arazi satışlarıyla mı alakalı? Aziz Bey bu konularda bizden daha bilgili. 15 yıl gibi bir süre İzmir’e hizmet etti. Kocaoğlu’nun İzmirlilere borcu olduğunu düşünüyorum” dedi. 

KAYYUM SORUSUNA CEVAP: AK PARTİ HİÇBİR ZAMAN HUKUKTAN ÇIKMAMIŞTIR
Süreçte kendisinin İzmir özelindeki, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun da ülke genelindeki sert açıklamalarının ve Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Millet İttifakı’nın Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mansur Yavaş’a dair çıkışlarının hatırlatılması ve ‘Büyük kentlerde Millet İttifakı’nın seçimi kazanması halinde kayyum mu atanacak?’ şeklinde gelen soruyu cevaplandıran Dağ, “Onlar daha sonra değerlendirilir. 31 Mart’ta böyle bir netice söz konusu olmayacak. Demokrasiye hepimiz inanıyoruz. Tüm çalışmalarımızı anayasaya, hukuka göre yapıyoruz. AK Parti hukuktan hiçbir zaman çıkmamıştır, bundan sonra da çıkmaz zaten” ifadelerini kullandı.