EGEDESONSÖZ- AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Av. Hamza Dağ son günlerde anket ve kamuoyu yoklaması sonuçları üzerinden yaşanan tartışmalara değindi. Yeni kurulan partilerin oy oranları, ekonomik gelişmeler, dış politika ve Demirtaş kararı başta olmak üzere birçok konuda değerlendirmelerde bulundu.
Katıldığı bir televizyon programında son dönemde yaşanan anket tartışmaları ve oy oranlarına değinen Genel Başkan Yardımcısı Dağ, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ile atışmasını sebeplerini anlattı. CHP’ye yakın anket firmalarının “iktidarın oyları düşüyor” algısı oluşturmaya çalıştığını anlatan Dağ, “Son zamanlarda bu konuda fazla açıklamalar oldu. Cumhur İttifakı’na yönelik yayınlanan anketler manipülasyon amaçlıdır. Bizim elimizdeki anketlere ve verilere göre 24 Haziran’daki sonuçlar duruyor. Biz oyumuzu koruyoruz. CHP’nin yaşadığı gerginliğin sebebi de budur. Son zamanlarda Kemal Kılıçdaroğlu’nda bir gerginlik var. Birileri ona ‘toplum ger, sürekli sert sözler konuş’ demiş olacak ki böyle davranıyor. Çiftçiler ve öğretmenlerle başlayan sert yaklaşımını ‘AK Parti’ye oy vermek haramdır’ konusuna kadar götürdü. CHP’ye verilen oyları helal olarak nitelendirmeye çalışan ve karşıtlık yaratan Kılıçdaroğlu’nun bir sonraki süreçte geleceği mantık şöyle olacaktır; CHP’ye oy verenlerin cennette bahçeli evi olacak” diye konuştu.
“Anket sonuçlarından medet umarsanız manipülasyon amaçlı açıklarsınız” diyen Dağ, kamuoyu araştırmalarının yol gösterici nitelikte olduğunu AK Parti olarak da kendilerinin bu amaçlı yaptırdığını söyledi. CHP’nin yaptırdığı ve açıkladığı sonuçlar için, “üzerinde oynanmış, ayarlanmış” diyen Dağ, “Bizim oy oranımızda sorun yok. Mesela son günlerde bir Ayasofya tartışması sürüyor. Biz bu konuda ibadete açılması noktasında araştırma yaptırmıştık. Toplumun yüzde 70’i buna destek verdi. HDP’ye oy verenlerin yüzde 65’i, İYİ Parti’ye oy verenlerin yüzde 55’i, CHP’ye oy verenlerin ise yüzde 45’i Ayasofya’nın ibadete açılmasına olumlu baktı. Bizim dış politikada yaptığımız işler ve aldığımız kararlara destek de çok yüksek oranda. Suriye meselesi, Karabağ’daki politikamıza yüzde 95 oranında bir destek var. Milletimiz milli ve manevi konularda bir arada olmamızı istiyor” dedi.
AK Parti’den ayrılan isimlerin kurduğu yeni partilerin oy oranlarının çok küçük olduğunu anlatan Dağ, CHP’den ayrılarak yola çıkan başta Muharrem İnce gibi isimlerin partide bölünmelere yol açtığını gördüklerini anlattı. Dağ, “Muharrem İnce’nin siyasi tabloyu etkileyebilecek bir oy potansiyeli var. Bunu Ege’de, İzmir’de ciddi oranda gördük. Çünkü artık CHP’de belli bölgeden ve yapı içinden gelmeyen insanlar siyaset yapamıyor. Bunu hem İzmir’de hem de Türkiye’de görüyoruz. Biz Cumhurbaşkanlığı seçimine yönelik birinci, ikinci tur, üçlü, beşli, yedili olarak kombinasyonların tamamına çalıştık. Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde ve öncülüğünde bir sorun görünmüyor” ifadelerini kullandı.
SİYASİ TAKİYECİLER!
Dağ, son zamanlarda yaşanan ve Kültür eski Bakanı Fikri Sağlar’ın sözleriyle alevlenen başörtüsü tartışmalarında CHP’nin samimiyetsiz davrandığını söyledi. Dağ, “CHP bu konuda siyasi takiye yapıyor. Kendi kafalarının arkasında olan düşünceyi ortaya çıkarttılar. Biz hiçbir zaman başörtüsünü siyasi malzeme yapmadık. Aksine bunu önce üniversitelerde sonra da tüm kamu kurumlarında çözerek ortadan kaldırdık. İrticacı dedikleri insanlar bugün bilim üretiyor. Sağlıktan ulaşıma, ekonomiden savunmaya kadar her alanda çalışıyor. Biz yaptıklarımızla gündeme geliyoruz. Başörtüsünü dert edinenler bugün uzaya füze gönderiyor” dedi.
YOLSUZLUK VE TACİZ BELEDİYECİLİĞİ
Dağ, AK Parti’nin bugün geldiği noktaya yerelden geldiğinin altını çizerken CHP’nin belediyelerinin halinin toplum tarafından da görüldüğünü söyledi. Dağ, “Ortaya çıkıp da ‘CHP’li belediyecilik’ diyebiliyorlar mı? Kesinlikle hayır. Kendi belediyelerinin yaptıkları yolsuzlukları bile inkar edemiyorlar. İzmir’in Menemen ilçesinde hiç tanınmayan bir ismi aday yapıp ittifakın da getirdiği rüzgarla belediye başkanı seçtirdiler. Sonra da kendi belediye başkanlarına bile sahip çıkmadan ihraç ettiler. Yolsuzluktan ihraç etmek zorunda kaldılar. Şu anda kendisi cezaevinde. İzmirlilere ‘nasıl olsa oy verirler’ mantığıyla bakanlar bugün alınan kararlar üzerinden başka noktaları suçlamaya çalışıyorlar. Kendi içlerinde operasyon yaptılar. Onların belediyecilik anlayışı taciz ve yolsuzluk belediyeciliğidir” dedi.
DEMİRTAŞ KARARI SİYASİDİR
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin "Selahattin Demirtaş tahliye edilsin" kararını da yorumlayan Dağ, kendisinin siyasi yaşamı boyunca birçok demokratik kitle örgütleri içinde faaliyet gösterdiğini, avukat olduğunu söyleyerek kararı “siyasi” olarak nitelendirdi. Dağ, “AİHM siyasi bir karar vermiştir. İspanya’da Batasuna Partisi ile ETA Örgütü arasında bağlantı olduğu için partinin kapatılması kararı verildi. Oradaki karar listesinde yazılanların tamamı PKK-HDP ilişkisi için var. Ne yazık ki Avrupa söz konusu Türkiye olunca konuya farklı bakıyor. Bir çifte standarttan söz ediyoruz. Hendek olayları ve 6-8 Ekim’de yapılan açıklamalar Demirtaş’ın teröristlere cesaret verdiğini kanıtlamıyor mu? Bunları siyasi bir fikirmiş gibi değerlendirmek yanlıştır” diye konuştu.