GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
10 Haziran 2020 Çarşamba 13:22

AK Partili Dağ’dan Büyükşehir’e 'atama' tepkisi: Bu diyetler bir şekilde ödenecek!

Atamalar üzerinden İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni eleştiren AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ, “Bu diyetler bir şekilde ödenecek. 3 partinin toplamı İzmir’de 67 idi, 24 Haziran’da 58 aldı. Yani aslında HDP’nin oylarıyla oturduğunu Tunç Soyer iyi bir şekilde biliyor. Ben şuna değinmek istiyorum, bu atamalar, önceki bazı atamalar, aktif görev yapmanın dışında sanki birilerine maddi gelir sağlamak için yapılan işler gibi duruyor” dedi.

EGEDESONSÖZ-AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ, SonsözTV yayınına konuk olarak katıldı ve Gazeteci Fatih Yapar’ın sorularını yanıtladı.

AK Partili Hamza Dağ, koronavirüs salgınının ardından normalleşme süreci ile birlikte, salgının ekonomik etkilerini değerlendirirken İzmir gündemi hakkında da çarpıcı açıklamalarda bulundu. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yapılan atamaları eleştiren Dağ, İzmir Tabip Odası ve İzmir Barosu hakkında önemli ifadeler kullandı.

KARANTİNA SÜRECİ FIRSAT YARATTI
Karantina süreci sürecini değerlendiren Dağ, “Bizim bin 294 tane mahalle başkanımız var, onları bugüne kadar telefonla arayıp hatır sormamışız onun farkına vardık, karantina sürecinde onları arayarak hal hatır sorma fırsatı bulduk. Bazı dostlarımızı arayarak hiçbir şey değil sadece hal hatır sormak için arayabilmek için fırsat bulmuş olduk. Ayrıca zor bir dönemdi, herkesin taşın altına elini koyması gerekiyordu. İnsanlarımız gündelik işlerine gidemez oldu, birikimlerini tüketmek zorunda kaldı. Bu dönemde hayırsever insanlarımız gereklilik hissederek özellikle ramazan ayında önemli yardımlar yapıldı. Bu dönemde AK Parti teşkilatları olarak 150 bine yakın gıda kolisi ihtiyaç sahiplerine ulaştırıldı. Evde kaldığımız dönemde çokça okuma fırsatımız da oldu, yakın tarihimizi gözden geçirdik. Ayrıca manevi dünyamızı da zenginleştirme fırsatı bulduk” dedi.

TÜRKİYE, ALMANYA VE GÜNEY KORE İLE BİRLİKTE YEŞİL KATEGORİDE
Türkiye’nin koronavirüsle mücadele sürecini değerlendiren Dağ, “Koronavirüs salgını sürecinde ülkeleri 3 kategoride değerlendiriyorum. Kırmızı olan ülkeler, turuncu ülkeler ve yeşil ülkeler. İspanya ve İtalya kırımızı ülke olarak kayıtlara geçmişti. Daha sonra ABD, İngiltere kırmızı ülkeler konumuna geçti. Diğer taraftan turuncu ülkeler Fransa, Belçika ve Hollanda gibi ülkeler oldu. Yeşil ülkeler ise Almanya, Güney Kore ve Türkiye oldu. Türkiye iyi bir süreç yönetimi gösterdi. Rusya ve Çin’i ise bu bağlamda değerlendirmek çok kolay değil çünkü veri konusunda net değil. Bizim ülkemizde hastane bakımından adım atmadığımız ilçe yok. Şehir Hastanelerinin önemi anlaşıldı. Sosyal güvenlik sistemi konusunda da önemli başarılar kaydedildi ülkemizde. Aralık ayından itibaren sürecin sıkı takip edilmesi ve bilim kurulu oluşturulması sebebiyle de koronavirüs salgını başarılı bir şekilde yürütüldü. Alınan her karar ölçüldü. Ülkemizde her partinin skalası belli ancak bu sürece yüzde 90 dolaylarında bir destek verildi. Yapılan hamleler hızlı şekilde uygulandı. Süreç ülkemiz açısından olabildiği kadar olumlu şekilde geçirildi, daha olumlu olmasını isterdik. Bu çok kapsamlı bir iş, ekonomik yöne de var. Sokağa çıkma yasağı ilk başladığında market raflarında ürün bulamama konusu olsa da bu korku yok oldu. Gıda tedariği konusunda sorun yaşamayacağımız anlaşıldı. Muhalefetin bizi hep tarımda dışa bağlanmak konusunda eleştirdiler ancak biz bu konuda bu süreçte hiç sıkıntı yaşamadık” diye konuştu.

TABİP ODASI İLE ZİHNEN UYUŞAMIYORUZ
Koronavirüs ile ilgili verilerin paylaşımı konusunda konuşan Dağ, “Konunun muhatabı defalarca açıklama yaptı. Dünya Sağlık Örgütü, Türkiye ile ilgili veri paylaşımı yaşanmadığı konusunda açıklamalarda bulundu. Vakayı giren yer neresi, hastaneler. Oraya gelen hastanın verilerini sorumlu doktor giriyor. O veriler yüzlerce insandan geçiyor, öyle bir şey söz konusu değil. Muhalefet ve tabip odası bunun böyle olmasını istiyor. Tabip odası zaten biz ak desek onlar kara diyecek. Biz tabip odası ile zihnen uyuşamıyoruz. Tabip odası gibi kuruluşlar bizim sistemimize muhalif yapılar. Onlar bizim iyi yaptığımız şeye iyi diyecek kurumlar değil, öyle olmasını istemiyorlar. Boş konuşuyorlar, söyleyince olmuyor. Veriler söyledikleri gibi olsa zil takıp oynayacaklar” açıklamasını yaptı.

AK PARTİ'NİN OY ORANI 43-45 BANDINDA
Erken seçim ve darbe söylentilerini kötü niyetli bir açıklama olarak gördüğünü ifade eden Dağ,“Çin’deki üretimin Türkiye’ye gelecek olması tüm raporlarda söyleniyor. Bu söylentiler yatırımcıların kaçırılması için çıkarılıyor. Bu ülkede erken seçim söz konusu değil, darbe de aynı şekilde söz konusu değil. Anket yayınlayanlar açısından bunun kurgu olduğu belli. Bu şirketler işi yapınca önce belli odaklar ardından siyasiler ve medya bu işi köpürtüyor. AK Partiyi bu anketlerde yüzde 35’e indirdin ama CHP ne oldu onu neden arttıramıyorsun. AK Parti düşünce kim yükseliyor. Biz yüzde 35 olsa bir parti bizim önümüze geçmesi lazım, hep kararsızlar üzerinden bir kurgu yapılıyor. Biz 24 Haziran’dan daha iyi durumdayız. Yüzde 43-45 bandındayız şu anda. Haziran ayı sonunda daha net sonuçlar ortaya çıkmaya başla ve asıl verimi de o zaman alırız. CHP ise yüzde 21-23 arasında. 7 ile 11 arasında 3 tane parti var. Yeni ve küçük partiler açısından bir şey söylemek istemiyorum çünkü cevap durumu oluyor onlar için sonra. Benim ağzımdan çıkan söze onların cevap hakkı doğacaktır, bu da onların gündeme gelmesini sağlar. Bunun için bir değerlendirmede bulunmuyorum” dedi.

BU BARO BENİ TEMSİL ETMİYOR!
Barolar için yapılacak yeni düzenleme hakkında değerlendirmelerde bulunan Dağ, “Baronun çok daha eskisi vardır ama kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları sisteminde farklı sistemler vardır. Bir vesayet durumu ortaya çıkmıştır. Bunlar olur ki bu seçilmişler yoldan çıkarsa yola getirsin diye vesayet kurumu olarak oluşturulmuş. Normal meslekleri ile ilgili konularla gündeme geldiklerini gören var mı? Diyanet İşleri Başkanı ile ilgili açıklama yapma görevini nerede buluyorlar. Özkan Beye sorun bakalım yüzde kaçla seçildi. Yüzde 10-15 ile seçildi ama bütün yönetim kurulu elinde. Cumhurbaşkanı Erdoğan yüzde 52 ile seçildi ama mecliste kaç tane parti var. Baroda temsiliyet konusunda diğerlerinin de temsil edilmesinin ne sakıncası var. Bu baro beni temsil etmiyor. Biz avukatlar olarak söylediğimiz, biz kendi sıkıntılarımız ile uğraşıyoruz baro nelerle uğraşıyor. Barolar bakımında daha demokratik bir yapı oluşması gerekiyor. Avukatların çoğu oy kullanmaya bile gitmiyor” ifadelerini kullandı.

AYYILDIZ, İZMİR’İN EFSANE VALİLERİ ARASINA GİRDİ
Bugün yayımlanan valiler kararnamesi ile Eskişehir’e atanan İzmir Valisi Erol Ayyıldız hakkında konuşan Dağ, “İzmir’e gelmiş valiler içerisinde ilk 3’te olduğunu söyleyebilirim. Çok iyi işler yaptığı konusunda kefilim. Toplumun her kesiminden insanlarla iyi diyalogları oldu. İzmir’in efsane valilerinden biri olmuştur. Yeni Valimizin de önceki çalışmalarını gayet iyi biliyoruz. Onun da diyaloğu iyidir, önümüzdeki süreçte iyi işler yapacaktır” diye konuştu.

‘AK PARTİ YAPMIŞTIR’ DEMEK HOŞ DEĞİL
Camiden çalınan müzik yayınlarıyla ilgili yorumlarda bulunan Dağ, “Siz bu videoları nereden aldınız sorusu kendisine yöneltilmiştir mutlaka. Bu çekilen videolar cami avlusundan çekilmiş. Bu şahıs kimsenin henüz olaydan haberdar olmadan videolara ulaşması ve sosyal medyadan paylaşması ile dalga geçmesi sorgulanması bir noktadır. Bu hukuki olarak, dini değerleri aşağılamak ancak cezası ne olabilir. Mahkemenin elinde dosya vardır, biz avukatlar o dosyaya bakmadan onu nitelendiremeyiz. Bunu bu şekilde değerlendirirsek siyasi bir değerlendirme olur. Bizim arzumuz bu işin çözülmesidir ancak buradan AK Parti yapmıştır denilerek siyasi nemalanma hoş olmaz. Burada yapılan paylaşım kentte henüz duyulmadan bir CHP’li tarafından yapılması söz konusu olmasa biz sözlerimizde daha dikkatli olurduk ancak AK Parti yaptı gibi söylemler hoş olmamış” açıklamasını yaptı.

CHP İL BAŞKANI’NIN BUNLARIN ARKASINDA DURMAMASI GEREK!
Sosyal medya etiği konusunda çalışma yürüttüklerini söyleyen Dağ, “Gaziemir Belediye Başkanı ve Karabağlar Meclis üyesi paylaşımları gibi mesajları okuduktan sonra bunun arkasında kimsenin durmaması lazım. Çok samimi arkadaş ortamında bil ağzınızdan kaçmaması gereken sözleri oraya yazmanız hiç akli değil. Bunu meşrulaştırma, o dönemki şartlar denmesi hiç akli değil. Tayyip Erdoğan’a diktatör diyordunuz, sizin düşünceniz bu. Siz Adnan Menderes’e de, Turgut Özal’a da böyle diyordunuz. Yöneten kişi sizden olmadığında siz bunu söylüyorsunuz. Ben tabii ki tazminat yoluyla hakkımı kullanacağım çünkü onu da disiplin etmem lazım. Ortada bir araştırma var, nerede hakaretler var diye yapılan suç duyuruları. Yargılamalar yapacak, bağımsız yargı böyledir. O kişilerin hakkında mahkumiyet kararı verilirse temyiz hakkı var. Ne olursa olsun il başkanı olan arkadaşın bunların arkasında durmaması lazım. İnsanların gözü önünde iş yapıyoruz. Başkalarına küfür ve hakaretin savunulacak bir yeri yoktur. Trol falan da diyorlardı ama kim troll onu da herkes gördü. Bayramda İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı troll hesabına atacağı mesajı kendi hesabından gönderdi” dedi.

BÜYÜKŞEHİR’E ATAMA TEPKİSİ: BU DİYETLER BİR ŞEKİLDE ÖDENECEK!
KHK ile atılan akademisyenlerin İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde işe girmesi konusunda tartışmaları değerlendiren Dağ, “Barış akademisyenleri hangi aşamada hangi bildiriye imza atmışlardı. Barış falan tabir kullanırsınız, en çok bu tabiri kullananlar en çok istismar edenlerdir. Burada bu bildiri ne zaman yayımlanmıştı? Hendek ve çukur operasyonları sürerken. O gün acaba diyenler bile, şu an o çukurlarda HDP-PKK çizgisinin bu ülkeyi öz yönetimler yoluyla bölmek istediğini çok net görüyorlar. Yani biz o dönemde bu akademisyenlerin durdukları yeri gayet iyi biliyoruz. Bunlar hendekten yana durdular, çukurdan tarafa durdular, çukuru desteklediler. Atamalara gelecek olursak, atamalar için bu ittifak tabii ki bu konuda bunu net bir şekilde ortaya koyabiliriz. Seçim öncesinde de meclis üyeleri noktasında bizim de açıklamalarımız olmuştu. Zaten bu diyetler bir şekilde ödenecek. HDP genel başkanları da şu ifadeyi net olarak kullandılar, İmamoğlu da Tunç Soyer de, Mansur Yavaş da o koltuklarda bizim oylarımızla oturduklarını bilecekler. 3 partinin toplamı İzmir’de 67 idi, 24 Haziran’da 58 aldı. Yani aslında HDP’nin oylarıyla oturduğunu Tunç Soyer iyi bir şekilde biliyor. Ben şuna değinmek istiyorum, bu atamalar, önceki bazı atamalar, aktif görev yapmanın dışında sanki birilerine maddi gelir sağlamak için yapılan işler gibi duruyor. Aylık maaş bağlama gibi duruyor. İzmirlinin vergilerinden alınan bu büyükşehir kaynakları böyle peşkeş çekilemez. Bunlar kah ihale yoluyla. Yani terör örgütü yandaşı olan birine ihale vererek kah böyle atamalarla bu paraları peşkeş çekemezsiniz, buna hakkınız yok. Hiç İzmir ile alakası olmayacak kişilerin size fayda sağlamayacağı halde, maddi gelir elde etsin diye yapılan atamalar birilerine bu maaşları peşkeş çekmesi demektir. Buna kimsenin hakkı yok” diye konuştu.

KÖY KOOP ALINAN SÜTTEN FAZLASINI BÜYÜKŞEHİR’E FATURA EDİYOR!
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin performansını değerlendiren Dağ, “Gelinen süreçte 1 yıl sonra yılı değerlendirme noktasında çalışmalar yapılır. Çünkü herkes vaatlerde bulunur. Soyer de vaatlerde bulunmuştur ancak bu vaatleri doğru düzgün yerine getirmemişti ancak araya salgın girdi. Biz bununla ilgili bir açıklama yapacaktık ancak salgın sebebiyle bunun haksızlık olacağını düşünerek yapmadık ama önümüzdeki sürece tekrar bakacağız. Kırsal kalkınma konusunda, süt konusunda özellikle bize çok şikayet geliyor. 135 bin eve Kocaoğlu döneminde 8 paket süt yardımı yapılıyor. Biz de büyükşehirde olsak devam etmesini arzuladığımız bir çalışma. Ama son dönemde bazı süt dağıtılan yerlerden, sütün bozuk çıktığı ile ilgili sıkıntılar var. Buca ve Sarnıç bölgesinde sütü içenlerin mide bulantısı yaşaması gibi şikayetleri var. Yıllardır yapılan uygulamada ne oldu da böyle şikayet gelmeye başladı diye baktık. Öncesinde Tire Süt organizasyonunda yapılan işin Köy Koop’un da araya girmesiyle alınan sütün çok üzerinde bir süt Büyükşehir’e fatura edildiğini gördük. Konkordato ilan eden Kay Süt’ten de alım yapıldığını gördük. Köy Koop’ta nepotizmin zirvede olduğunu biliyoruz. Köy Koop’un başında kimin olduğunu biliyoruz. Bir ciddi iddia da Köy Koop’un yapması gereken işlerin Büyükşehir Belediye Personeli tarafından yapıldığıdır. Sütlerin bozuk çıkması ile bizim incelememiz ile ortaya çıkan şeyler bunlar. Tarım gıda müdürlüklerine bu konuda şikayetler söz konusu. Bu işin bir de nepotizm boyutu var, bu da değerli. Herkes kamu kaynağı kullanıyor, bunlar da bu kaynağı kullanırken dikkatli olmak gerekiyor” açıklamasını yaptı.

CHP’Lİ BELEDİYELERİN TALEPLERİNİ KARŞILADIK
İzmir’e yapılan yatırımlar hakkında değerlendirme bulunan Dağ, “Bu yatırımların bir süresi olacaktır. Buradaki vaatlere bakmak gerekiyor. Belediye gelirlerinin düşmesi sadece CHP’li belediyelerin sorunu değil. İller Bankası payları alınan vergilerle dağıtılıyor. Vergiler aydan aya düştü, bu her belediye için sorun teşkil ediyor. Gaziemir, Selçuk, Narlıdere gibi ilçeler için iller bankasından teminat alıp başka bankalardan kredi alma taleplerini karşıladık. Bu konuda hiç ayrım yapmadık. Diğer belediyelerden de bizi ziyaret edenler var. Bakanlıklarla ilgili talepleri olanlar var, TOKİ ile ilgili olan CHP’li başkanlarımız var. Onlarla görüşüyoruz ancak fotoğraf vermiyoruz. Belediye başkanının kendi şahsı ile ilgili değil de şehri için talebini tabii ki karşılayacağız” ifadelerini kullandı.