EGEDESONSÖZ- İntegral Araştırma Koordinatörü ve Gazeteci Ümit Yaldız, SonSöz TV’de yayınlanan programda Gazeteci Fatih Yapar’ın sorularını yanıtladı. Programın gündeminde 2024 yılında yapılacak olan yerel seçimlerin İzmir denklemi vardı.
“KAZANACAK ADAY” KONUSU EN ÖNEMLİ BAŞLIK OLACAK
Yaldız, yerel seçimlerde özgül ağırlığı olan isimlerle yola çıkılmasının partiler için avantaj sağlayacağını kaydetti. Yaptıkları kamuoyu araştırmalarında adı başkan adaylığı ile geçen isimlerin henüz vatandaş nezdinde karşılık görmediğini belirten Yaldız şunları söyledi:
“Kamuoyu araştırmalarının genel çerçevesinde popüler olan, görevde olan kimse ön sırada çıkıyor. Burada görevde olan isimlerin önde çıkması ise çok doğal… Yere göğe sığdıramadığımız büyük büyük isimler vatandaşın zihinden aktöre dönüşmüş değil. Küçük küçük oranlarda bu araştırma ile ilgili soru işareti var derler. Vatandaş zihninde büyükşehir ve ilçe belediye başkanları arasında yüzde 50-70 oy vereceğim denilen isim yok. Herhangi bir isim söyleyemiyor vatandaş. Türk siyasetinin genel merkez atamaları politikası sebebiyle tabanda bir siyasi aktör gelişmiyor. Tabandan gelen neden vatandaşla uğraşsın? Ama bu dönem önemli hale gelecek. İYİ Parti, AK Parti ayrı ayrı girerlerse halkta karşılığı olan isimlere ağırlık verecektir. Soyer, il kongresinde adaylık için birinci çinkoyu yaptı. İkinci çinko yada tombala yapmak istiyorsa parti kurullarındaki gücüyle yapması zor olabilir. Halktaki karşılığı da önemli faktör olacaktır. Kazanacak aday vurgusu vardı, İzmir başta olmak üzere partilerin önündeki en önemli başlık olacaktır. Birinin ismi geçtiğinde o aday kazanabilir mi, o bölgede karşılığı var mı, o bölgenin demografisine uygun mu? Odun koysam seçilir gibi bir anlayış tarih oldu, çöp oldu. Bunun yerine kazanacak aday formülü işletilirse partinin genel oylarına, partiyi sırtına alan adaylar çıkacaktır diye düşünüyorum. Netice itibariyle 2018 öncesinde döndüğümüzde, 2014’e bakıldığında ortadaki mücadele bambaşkaydı. CHP’li küskünlerin siyaset yapmaya çalıştığı partiler de ortaya çıktı. Netice itibariyle önümüzdeki süreç böyle bir süreç… Adaylığın özgül ağırlığının dikkat alınması gereken bir süreç.
EN TEPEDEN BİR RİCA GELİRSE ÖZGENER’İN YAPACAĞI ÇOK BİR ŞEY KALMAYABİLİR
İsmi AK Parti’den büyükşehir belediye başkan adaylığı için geçen İzmir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener’in yaptığı “siyasete girmeyeceğim” açıklamasını yorumlayan Yaldız, Özgener’in dönem dönem Erdoğan ile birlikte yol yürüdüğünün altını çizdi. “Özgener, AK Parti’den adaylık önerisi gelirse kabul eder mi?” sorusuna yanıt veren Yaldız “En tepeden yani Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan gelirse eder. Özgener kendini naza çekiyor. Yaptığı açıklamayı da samimi bir açıklama olarak görüyorum. Yaşım bir yere geldi, siyaset gömleğini giymek istemiyorum, yaşam tercihidir, saygı duyulmalıdır. Ama en tepeden bir rica gelirse Özgener’in yapacağı çok bir şey kalmayabilir" şeklinde konuştu.
KORKUDAN DEĞİL HATIRDAN ADAY OLUR
"Özgener korktuğu için mi adaylığı kabul eder?" sorusu üzerine konuşan Yaldız, "Özgener-Erdoğan arasındaki kredinin korkudan kaynaklı olduğunu düşünmüyorum. Orada bir hatır vardır. Orada Erdoğan’la TFF başkanlığı süreci dönemine ilişkileri dayanabilir. İzmir’de EXPO yönetiminde olduğunu biliyoruz. Sonraki dönemde İZTO sürecinin ilk başında Yıldırım’a yakın ekiplerle yol yürüdüğünü biliyoruz. Resmi siyasette olmasa Erdoğan ekibi ile belirli dönemlerde yol yürüdüler. Bir insan korktuğu için korkarak aday olmaz. Hatır nedeniyle toptan kaçamayabilir. Teşkilat, Özgener’i gönülsüz aday olarak nitelendiriyor. Gönülsüzlük de çok fazla işine yaramaz. Onun da partinin de istemesi lazım ki ortaya sinerji çıksın. Şebnem Bursalı’dan Nükhet Hotar’a kadar Hamza Dağ’a kadar isimler var. Dağ en efektif isimlerden birisi… Son 8 yıldır tüm siyasi araştırmalarda en başarılı vekili sorduğumda görevi bırakana kadar Hamza Dağ çıkıyordu. Başarılı bir milletvekilliği dönemi olan, teşkilatın içinden çıkmış, kendi teşkilatını mobilize etme noktasında içeriden çıkmış birinin adaylığı noktasında bir durumu ıskalamazsa bir sinerji oluşur. Ancak Erdoğan’ın hamlesini de gördük. Kabinesinde hasbelkader görev yapmış bakanları illere dağıttı. İzmir’in tarihinde ilk kez ithal adayla belediye seçimlerine girildi. Lamı, cimi yok bunun. Efendim oy aldı deniyor. Cumhur İttifakı, Millet İttifakı seçimiydi o seçim.