GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
15 Mart 2023 Çarşamba 09:08

AK Parti’den ‘TOKİ, Bayraklı’da arsa satıyor’ çıkışına tepki: İddialar gerçek dışı!

AK Parti İzmir Milletvekili Necip Nasır, Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal’ın ‘TOKİ rezerv alanda arsa satıyor’ çıkışına tepki gösterdi. İddiaların doğru olmadığını belirten Nasır, “Bugüne kadar kentsel dönüşüme engel olanların çıkıp İzmirlilerden özür dilemesi gerekiyor. Kentsel dönüşüme itiraz eden siyasi partilerin ve genel başkanlarının çıkıp özür dilemesi gerekiyor. Görevlerini yapmaları gerekirken vatandaşı farklı yönlere yönlendirerek, dikkatlerini başka alanlara dağıtarak popülist politikalar yapmayı siyasetçiler bırakmalıdır” dedi.

Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - İzmir’de 30 Ekim 2020 tarihinde yaşanan Samos Fay Hattı merkezli deprem sonrası Bayraklı’da birçok yapıda ağır-orta-az olmak  üzere çeşitli hasar kayıtları oluşmuştu. 

İDDİALARA BAŞKAN SANDAL'DAN YANIT

Evleri yıkılan vatandaşlar için yeni yapılan Şehir Hastanesi’nin üst tarafnda bulunduğu bölgede rezerv alan ilan edilirken, TOKİ aracılığı ile bölgeye evler yapılmaya başlanmıştı. Alanın rezerv alan olarak ilan edilmesinin ardından sık sık CHP ve AK Partili isimleri karşı karşıya getiren ve ‘kimlere satılacak’ söylemlerine neden olan süreç ile ilgili geçtiğimiz günlerde Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal İzmir Büyükşehir Meclisi’nde flaş bir iddiayı ortaya atmıştı.

Mecliste söz alan Sandal, “Orada TOKİ konutlar yapıyor. Ancak TOKİ arsa satıyor. Benzinlik diye arsa satıyor” ifadelerini kullanmıştı. Sandal’ın sözleri sonrası ise AK Parti’den tepki gecikmedi.  AK Parti İzmir Milletvekili Necip Nasır, konuyla ilgili Ege’de Sonsöz’e konuşurken, iddiaları kesin bir dille yalanladı.

KESİNLİKLE DOĞRU DEĞİL
Sandal’ın sözlerinin hatırlatılması üzerine sorulan soruya yanıt veren Nasır, “Öyle bir gerçek yok. Orası rezerv alan… TOKİ’ye yeni alanlar lazım, bizde onu açmak istiyoruz, dolayısıyla da bu iddialar kesinlikle doğru değildir” dedi.

BİR DAİRENİN BİLE DÖNÜŞÜMÜNÜ YAPAMAYAN…
Yerel yönetimlerin hükümetin yapmak istediği kentsel dönüşümü engellediğini belirten Nasır, “İzmir’de maalesef kentsel dönüşüm ile 6306 sayılı yasa ile bugüne kadar bir dairenin bile dönüşümü yapmayan yerel yönetimler çıkıp vatandaştan özür dilemeliler. 2012’den beri şahsımın da STK başkanı olarak içinde bulunduğu ve mücadelesini  verdiğim İzmir'in deprem gerçeği göz ardı edilerek sadece popülist politikalar ile kamuoyundan gelen baskılar ile belediyeler kanunun 73’ncü maddesi ile uzun süreye yayarak dönüşüm yapılmaya çalışılmış. İzmir'in merkezinden geçen fay hatları göz ardı edilerek kentsel dönüşüm yapmamış olan yerel yönetimler, bunu farklı yönlere çekerek savunma mekanizması oluşturmaya çalışıyorlar. İlk baştan itibaren kentsel dönüşüme mani olanlar...  İlk yasanın çıktığı zaman 6306 sayılı yasaya faşist yasa denilerek İzmir’de kentsel dönüşümü engellediler. 540 hektarlık Karabağlar’daki devletin yapmış olduğu kentsel dönüşüm alanında  5 etaplık alanda yapılan tüm planlara itiraz edildi. Kendi içinde bu etaplarla ilgili en son 1/5000 ölçekli Nazım İmar planları 1/1000  5 Haziran 2015’de onaylandı. 2016 ve 2017'de planlar üst üste mahkemeye verildi.  540 hektarlık riskli alanın 1’nci etap dışında kalan diğer alanlar mahkeme engellemesine rağmen İl Bank aracılığı ile orada örnek binalar bitirildi. Diğer bölümler için 1/5000'lik plan değişikliğini tekrar bakanlığımız hazırladı ve askıya çıkardı. Buna bir sürü itiraz var ve şu an değerlendiriliyor” ifadelerini kullandı.

KENTSEL DÖNÜŞÜME İTİRAZ EDEN SİYASİ PARTİLERİN VE GENEL BAŞKANLARININ…
Yerel yönetime yüklenen Nasır, “Bizi arsa satmak ile suçlayanlar, dönüşüme engel olanlardır. İzmir'de Sisam açıklarında gerçekleşen depremden 4 ay önce TBMM de deprem gerçeğine dikkat çekip bu konunun siyaset üstü olduğunu ve birlikte hareket edilmesi gerektiğini söylemiştim. Ancak maalesef yerel yönetimler hala ısrarlarını sürdürüyorlar. Bu son yaşadığımız Kahramanmaraş depremleri; Artık risk altında olan ülkemizdeki depreme dayanıksız yapıların dönüştürülmesidir. Bu nedenle bugüne kadar kentsel dönüşüme engel olanların çıkıp İzmirlilerden özür dilemesi gerekiyor. Kentsel dönüşüme itiraz eden siyasi partilerin ve genel başkanlarının çıkıp özür dilemesi gerekiyor. Görevlerini yapmaları gerekirken vatandaşı farklı yönlere yönlendirerek, dikkatlerini başka alanlara dağıtarak popülist politikalar yapmayı siyasetçiler bırakmalıdır. Deprem gerçeği yüzümüze bir tokat gibi inmiştir. Toplumda bunun farkındadır ve bu siyaset üstü bir konudur. Burada kimsenin kendi şahsi menfaatlerini, siyasi ikballerini düşünerek hareket etmemeleri gerekiyor” diye konuştu.

İZMİR, ANTAKYA’DAN DAHA KÖTÜ OLACAK
Kentin olası bir depremde Antakya’dan daha kötü olacağını belirten Nasır, “İstanbul'da  bir konuşmam vardı... 12 madde saymıştım.  İstanbul depremi tabii ki çok önemli. Bölgede yıkılma olması durumda sorunlar yaşanacaktır ancak İstanbul'da  fay hattı Marmara Denizi'nden geçiyor. İstanbul 1997'ye kadar 2'nci deprem bölgesiydi. Marmara Fay Hattı'dan kaynaklı 1'nci derece fay hattı ilan edildi. Oysaki İzmir'in merkezinden hareketli 17 fay hattının 13 tanesi hareketli.  İzmir yapı stokunun yüzde 75-80'i dönüşmesi gereken durumda...  İzmir'in güncel deprem master planı yok, yer jeoloji çalışması yok, yer bilgi sistemi yok, tsunami çalışması yok, deprem hasar analizleri yok, erken uyarı ve acil uyarı sistemi yok, geçici toplanma ve barınma alanı ihtiyaç analizi yok ve mikro bölgeleme çalışmaları yok. Sadece İzmir depreminden sonra yine  zaman yayarak mikro bölgeleme çalışmaları başlattı İzmir Büyükşehir Belediyesi. Kaç sene sürecek bunlar? İzmir mevcut yapı stoku nedeniyle, olabilecek bir depremde Antakya'dan çok daha kötü sonuçlar ortaya çıkacaktır. Artık İzmir'de vatandaş üzerinde algı yaratarak, bu kentsel dönüşümü yapmayacaklarsa bile engel olmamaları lazım. Bugüne kadar engel oldukları için de çıkıp özür dilemeleri lazım” dedi.