GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
25 Şubat 2017 Cumartesi 12:06

AK Parti'de 'evet' startı... Başbakan: Terörün sonunu getirecek!

AK Parti'nin referandum kampanyasının tanıtım toplantısında konuşan Başbakan Binali Yıldırım, "Yeni sistem terörün sonunu getirecek" diye konuştu.

AK Parti’nin 16 Nisan'daki anayasa değişikliğine ilişkin referandum kampanyasının tanıtım toplantısı Ankara Arena Spor Salonu'nda yapıldı.

- SALONA İZMİR DAMGASI: İŞTE O PANKARTLAR... 

Salona girmek isteyen vatandaşlar, polis ekiplerince oluşturulan üç arama noktasında üzerleri ve çantaları aranarak salona alındı.

Başbakan Binali Yıldırım, eşi Semiha Yıldırım ile birlikte salona geldi.

Otobüsün üzerine çıkan Başbakan Binali Yıldırım, salonun dışında toplanan kalabalığa seslendi.

OTOBÜS ÜZERİNDEN SESLENDİ
Yıldırım, şu ifadeleri kullandı: "Bugün Türkiye'nin aydınlık yarınlarına kapı aralayacak, muasır medeniyetler seviyesine ülkemizi ulaştıracak 16 Nisan halk oylaması için resmen kampanyamızı başlatıyoruz. Meydanlardan güçlü Türkiye için, sürekli istikrar için kararımız, 'Evet'. İşte karar, işte gelecek. Eminim ki kutlu yürüyüşün ilk adımını atan kurucu liderimiz, Cumhurbaşkanımız, bu muhteşem tabloyu izliyor. Buradan Cumhurbaşkanımıza, Recep Tayyip Erdoğan'a selamlarımızı gönderiyoruz."

Konuşmanın ardından Yıldırım çifti, AK Parti'nin kampanya şarkılarından ilki olan "Tabii ki evet" eşliğinde Ankara Arena'ya girdi.
BİRLİKTE SALONU SELAMLADILAR
Başbakan Yıldırım ve eşi Semiha Yıldırım, salona girişte, turkuaz renkli platform üzerinde yürüyerek partilileri selamladı, salondakilere kırmızı karanfil dağıttı.

Bu sırada AK Parti Gençlik Kolları'nca hazırlanan ve üzerinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın fotoğrafının yer aldığı "Büyük düşünen, güçlü lider" yazılı dev pankart ile üzerinde 15 Temmuz şehitlerinin fotoğraflarının bulunduğu "Kahramanlar can verir, yurdu yaşatmak için" yazılı pankartlar açıldı.

BÜLENT ARINÇ DA PROTOKOLDE
Başbakan Yıldırım ve eşi, protokolde bulunanlar ile tek tek tokalaştı.

Yıldırım çifti, Cemil Çiçek ve Bülent Arınç'ın yanına oturdu.

Selamlaşma sırasında salonda "Evet diyoruz" adlı yeni kampanya şarkısı çalındı.


YILDIRIM: KUTLU BİR YOLCULUĞA ÇIKIYORUZ
Daha sonra kürsüye çıkan Başbakan Binali Yıldırım, salonu dolduranlara seslendi. Yıldırım, Anayasa değişikliği maddelerini tek tek okuyarak anlattı.

Binali Yıldırım, şu ifadeleri kullandı: Hepinizi yürekten selamlıyorum. Bizleri izleyen vatandaşlarım, hepinizi en kalbi duygularımla selamlıyorum. Üzerimde bir selam var, emanet var. Ezilenlerin gür sesi, suskun dünyanın hür insanı, göründüğü gibi olan, adam gibi adam kurucu genel başkanımız Recep Tayyip Erdoğan... Size selamlarını getirdim. Recep Tayyip Erdoğan’ın emanetine sahip çıkıyor muyuz?

Bütün şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Mekanları cennet olsun. 15 Temmuz’da hayatını seve seven veren şehitlerimize, Fırat Kalkanı’nda şehit olan TSK mensuplarına ve gazilerimize minnet ve şükranlarımızı sunuyor. Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz.

EROL OLÇOK VE OĞLUNU DA ANDI
Bir eksikliği hissediyoruz. Bütün etkinliklerimizi gerçekleştiren şehit Erol Olçok ve oğlu Abdullah Tayyip’i anmak istiyorum. Mekanları cennet olsun. Bütün şehitlerimizi rahmet ve şükranla anıyorum, mekanları cennet olsun.

Bugün yeniden kutlu bir yolculuğa çıkıyoruz. Yeni bir başlangıç için Bismillah diyoruz. Yarının güçlü Türkiyesini kurmak için ilk adım atıyoruz. Allah yolumuzu, bahtımızı açık eylesin.

"KORKAKLAR ZAFER ANITI DİKEMEZ"
Bu millet ne çektiyse rehavetten, durgunluktan, eskilikten çekmiştir. Heyecanımızı, coşkumuzu, hedeflerimizi yeniledik. Asla bitti demedik. Bu yol, zor ve meşakatlidir. Yenilik zordur, reform meşakkatlidir ancak zor diye, meşakkatli diye, güç diye, tehlikeli diye yeniliğe direnenler, yenilikten kaçanlar, tarih sahnesinden yok olup giderler. Unutmayalım, korkaklar asla zafer anıtı dikemezler. Alparslan’ın planına hayır diyenler oldu. Selahaddin Eyyübi’ye de hayır diyenler oldu. Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u fethederken ona da hayır diyenler oldu. Fatih Sultan Mehmet, bir çağı kapatmış, bir çağı aşmıştır. Gazi Mustafa Kemal’i düşünün. Samsun’a çıkarken ona da hayır diyenler oldu. Anadolu’da yeni bir ruh inşa etti.

"BİZE HAYIR DEDİLER"
Bize her daim hayır diyenler oldu. Siz siyaset yapamazsınız dediler. Hayır, Recep Tayyip Erdoğan milletvekili olamaz, muhtar bile olamaz dediler. Millet olacak dedi. Onlar her reformda hayır dediler. Biz evet dedik, yolumuza devam ettik. Siz cumhurbaşkanı seçemez dediler, biz seçeriz dedik.

Gezi olayları provokasyondur dedik, 'hayır' dediler, biz 'evet' dedik. '17-25 Aralık kumpastır' dedik, 'hayır' dediler, biz 'evet' dedik. 15 Temmuz'da ülkeyi işgale geldiler, Meclis'i bombaladılar, milli iradeyi ortadan kaldırmak istediler, biz 'yıkamazsınız, böldüremezsiniz' dedik. Daha ilk andan itibaren 'bu bir kalkışmadır' dedik. Cumhurbaşkanımız ilk andan itibaren 'ölümüne milletimle' diyerek kahramanca bütün bunların karşısında durdu. Biz onların hayırlarına 'evet' diyerek bugünlere geldik. Onların 'hayır' söylemleri karşısında eğer korksaydık, eğer çekilseydik tarih bizden hesap sorardı, millet bizden hesap sorardı, inanın Allah bizden hesap sorardı.

"BİZDE TEHDİT YOK"
Bizim siyasetimizde korku yok. Bizim siyasetimiz cesur siyasettir. Bizim siyasetimiz yenilik siyasetidir, değişim siyasetir, heyecan siyasetidir, tazeleme siyasetidir, reform siyasetidir. Bizde zorlama yok, bizde tehdit yok, bizde korku yok ama korkutmak da yok. Bizde kutuplaşma yok, bizde ayrıştırma yok. Biz dilden değil, gönülden 'evet' istiyoruz, kalpten 'evet' istiyoruz. Vatandaşlar sandığa gittiklerinde tüm kalbimle evet diyerek pusulaya evet mührünü basacak.

"2007'DEKİ EKSİKLİĞİN TAMAMLANMASI"
Ortalık da yalan yanlış birçok şey söyleniyor. Bu anayasa değişikliğini biz MHP ile beraber yapıyoruz. Bu değişiklik neden yapılıyor, önce onu anlamak gerekiyor.

2007’de cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacak. Ana muhalefet partisi yeni bir icat çıkardı, 367 icadı. CHP, oylamayı Anayasa Mahkemesi’nde taşıdı. Mahkeme, bunu iptal etti. Bir oylama daha yaptık. İş kilitlenmişti, kriz zirveye ulaşmıştı. Karar aldık, işi millete götürmeliydik. Seçim kararı aldık. 22 Temmuz 2007’de yapılan seçimde millet yüzde 47 destek vererek bu yanlışı düzeltti. Dedik ki bu rezillik, kepazelik bitsin. Referandum kararı aldık. Cumhurbaşkanını halk doğrudan seçtik. O günkü cumhurbaşkanı veto etti. Meclis’ten çıkardık, tekrar gönderdik. Ahmet Necdet Sezer mecburen imzaladı, sonra da mahkemeye götürdü. Referandumda yüzde 69 katılımla cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini onayladı. Her şey o zaman Türkiye’de değişti. 16 Nisan’daki referandum işin eksikliğin tamamlanmasıdır.

MADDELERİ TEK TEK ANLATTI
CHP darbe yasasının arkasına sığınarak hayır diye bağırıyor. Başaramayacaklar. Bu kutlu yürüyüş aziz milletin evet oylarıyla tamamlanacaktır.

Biz yargı hem bağımsız hem tarafsız olsun diyoruz. Tarafsız ifadesini ekliyoruz. Bunun nesi yanlış? CHP yargının bağımsız ve tarafsız olmasını istemiyor mu?

Milletvekili sayısı 550’den 600’e çıkıyor. CHP ve DYP hükümetinde anayasal değişikliğiyle milletvekili sayısı 450’den 550’ye çıkaranların kendileri olduğunu unutuyor. Yazıkmış... O zaman 100 milletvekili artırdınız. Seçmen sayısı iki katına çıkmış, artırdığımız 50 milletvekili. Sayın Kılıçdaroğlu, istismarı bırakın.

"GENÇLER ÜKESİNE NE KADAR SAHİP OLDUKLARINI DÜNYAYA GÖSTERDİ"
Milletvekili seçilme şartları... Milletvekili seçilme yaşını 18’e düşürüyoruz. Buna da karşı çıkıyorlar. Ne lüzum var diyorlar, gençlere ne oluyor diyorlar. Seçen, seçme yeterliliği olan mutlaka seçilir. Bu değişiklikle 7,5 milyon gencimize siyasete girmenin imkanı geliyor, önleri açılıyor. 15 Temmuz'da, 'Bu ülkenin gençleri, memleket meseleleriyle ilgilenmez' diyenlere, o gece göğsünü tanklara, toplara, mermilere siper eden bu gençlerin ülkesine, milletine, bayrağına ne kadar sahip olduğunu bütün dünyaya gösterdiniz. Sizin bu yaptığınız karşısında bizim seçilme yaşını 18'e indirmemizin çok da büyük bir iş olmadığını buradan ifade etmek istiyorum.

‘Meclis etkisiz hale geliyor’ diyorlar. Hükümete güvenoyu kalkıyor. Çünkü güvenoyunu millet kendisi veriyor. Meclis denetimi genel görüşme, meclis araştırması, meclis soruşturması, yazılı soru verilebilecek. Meclis’e önemli bir yetki gelecek. Milletvekilleri dışında kanun teklifi veremiyor. Cumhurbaşkanı bütçe ve hesap kanununu teklif edebiliyor. Meclis'te milletvekilleri daha da güçleniyor.

Cumhurbaşkanı aday olma şartları... Aday olma yolları artırılıyor. Her siyasi grubu ayrı ayrı, beraber de aday gösterebilir. Yüzde 5 oy alan partiler de aday gösterebiliyor. Yüz bin seçme yeterliliğine sahip vatandaş da cumhurbaşkanlığına aday gösterebiliyor. Aday gösterme işi kimsenin tekelinde değil.

"GİZLİ ORTAKLARI ORTADAN KALDIRIYORUZ"
Cumhurbaşkanının görev ve yetkileri... Çok geniş yetkiler veriliyor deniyor. Cumhurbaşkanı sadece vatana ihanetten suçlanabiliyor. Yetki gani, sorumluluk bafi. Bu sistemle biz nereye gideceğiz. Yetkiler var, sorumluluk da var. Biraz daha fazla yetki veriyoruz. Başbakanın yetkilerini de cumhurbaşkanına veriyoruz. Bakanlar kurulu kararı yerine cumhurbaşkanlığı kararnamesi değişikliği getiriyoruz. Bizim yaptığımız gizli ortakları ortadan kaldırmak.

Yağma, yok. Darbelere cevap veren parti AK Parti olmuştur. 2007’de post modern darbe belgesi verdiler, Cemil Çiçek çıktı siz bize emir veremezsiniz dedi, aynen geri postaladı. 17 Aralık’ta yargı darbesi yapmaya çalıştılar. Yetmedi tankıyla, topuyla tüfeğiyle bu kez 15 Temmuz’da geldiler. Onlar da boylarının ölçüsünü aldılar.

Cumhurbaşkanın cezai sorumluluğu var. Bakanlar, cumhurbaşkanı yardımcıları her suçtan sorgulanabiliyor, yargılanabiliyor. Yüzde 75’le Yüce Divan’a gidebilirken, bugün yüzde 66’sının evet oyuyla Yüce Divan’a gidebiliyor. Cumhurbaşkanı hem sorumlu hem de yetkili.

"FESH ETME YOK, KÜLLİYEN YALAN"
Cumhurbaşkanı Meclis’i fesh ediyor. Cumhurbaşkanını kim seçiyor? Millet seçiyor. Meclis’i kim seçiyor? Onu da meclis seçiyor. Fesh etme diye bir şey yok, külliyen yalan. Seçimin yenilenmesi var. Cumhurbaşkanı da Meclis de seçim kararı alabilir.

Diyelim ki cumhurbaşkanı seçim kararı aldı. Meclis de aynı kararı aldı. Bu iki erkin aynı gücü elinde tutmasıdır. Tabiri caizse aynı silaha sahip olmasıdır. Bu ne demektir? Uzlaşın. Anlaşmazlık olursa ne yapacağız, süre sonuna kadar bekleyecek miyiz? Kriz çözüyor, uzlaşma kültürü getiriyor. Diyelim ki cumhurbaşkanı ya da Meclis seçim kararı aldı. Millet bunun hesabını sorar.

Sıkıyönetim artık tarih oluyor. Yönetim sisteminde sıkıyönetim kalkmıyor. Olağanüstü hal devam ediyor. Mevcut sistemde OHAL ilan ediyorsunuz, kararnamelerde açık hüküm yok. OHAL ilan edebilir, üç ay içinde Meclis onaylamazsa tamamen yürürlükten kalkıyor.

KILIÇDAROĞLU'NA: MİLLİ İRADEYİ KÜÇÜMSEME
HSYK yeniden yapılandırılıyor. 22 olan üye sayısı 13’e düşüyor. 4’ünü Cumhurbaşkanı seçiyordu. 7’sini Meclis kendisi seçiyor. Bürokratlar kendi aralarında seçince yargı bağımsız, tarafsız oluyor, milletin seçtiği Meclis seçince yargı taraflı oluyor. Ey Kılıçdaroğlu, temsil ettiğin milli iradeyi, siyaseti bu kadar küçümseme. Meclisi bu kadar aşağılama. Bu Meclis ki Gazi Meclis'tir, 15 Temmuz'da aslanlar gibi bombalara karşı koyan Meclistir. İstiklalimizin, istikbalimizin, Türkiye'nin kurulduğu Meclistir.

Askeri mahkemeler kaldırıldı. Herkes kanun önünde eşittir. Modern demokrasilerde olabilecek bir şey değil. Şimdi yargıda birlik geldi. Sayı 17’den 15’e düştü.

Bu anayasaya göre cumhurbaşkanlığı seçimi 2019’da yapılacak. Ondan sonra uygulanacak. Vatandaş sistemi bilmeli, bilgi kirliliği var.

"TERÖR ÖRGÜTLERİ YOK OLACAK"
Yeni sistemde ekonomi daha sağlam ve daha sağlıkli ilerleyecek. Yatırım, üretim aratacak. İş, aş sağlanacak. Yeni sistem, terörün sonunu getirecek, terörü yok edecek. Siz zannediyor musunuz ki PKK, DEAŞ, FETÖ avaz avaz 'hayır' kampanyasını boşuna yapıyor, onlar 'hayır' çıksın diye kendilerini parçalıyor. Bunun anlaşılır bir tarafı var, çünkü bu değişiklik onları yok ediyor, onların hayat damarlarını kesiyor. Ne yaparsa yapsınlar yok olacaklar.

Türkiye bölgesinde daha da güçlü hale gelecek. İçeriden ve dışarıdan gelen tehditlere karşı daha hızlı hareket edecek. Kutuplaşma, korkutma siyasetini ortadan kaldıracak. Ülkenin birliği, beraberliği, kardeşliği daha artacak.
Bizim siyasetimizde din, dil ve mezhep ayrımı olmadı. Bundan sonra da olmayacak. CHP, HDP ve MHP’ye oy veren kardeşlerimizi muhabbetle selamlayacak, gönül diliyle konuşacağız. Her karara saygımız var. Gönülleri feth ederek sonuç alacağız.


SALONDAN NOTLAR
40 bin kişinin katıldığı tanıtım toplantısını yaklaşık 500 basın mensubu da izledi.

Ankara Arena Spor Salonu'nda "evet" ağırlıklı bir süsleme yapıldı.

Salona kırmızı-beyaz, turuncu-beyaz ve turkuaz-beyaz renklerde "Evet" yazıları asıldı. AK Parti Gençlik Kollarına üye gençlerin grafiti ile yazdıkları "Evet"ler de salonda yer aldı.

Orta bölümü parti yöneticileri, milletvekilleri ve davetlilere ayrılan salonun içi ve dışı "evet" yazıları ve Türk bayrakları ile süslendi. Salonun içine ve dışına, Mustafa Kemal Atatürk, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırım'ın resimleri asıldı.

Öte yandan, katılımcılar için internet hizmetinin de verildiği salonda, kablosuz internet ağının adı "evet", parolası ise "kararımız evet" oldu.

Başbakan Binali Yıldırım konuşurken sloganlar tek tek dev ekranlarda gösterildi.

Altı kampanya şarkısı ise Türkçe, Kürtçe ve Arapça hazırlandı.

Salonun içine ve dışına, Mustafa Kemal Atatürk, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırım'ın resimleri asıldı.

Bazı partililer, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal, eski başbakanlardan Necmettin Erbakan ile şehitler Astsubay Ömer Halisdemir ve Fethi Sekin'in posterlerini açtı.

Salonda, 15 Temmuz darbe girişiminde şehit düşen, kuruluşundan bu yana AK Partinin kampanya süreçlerini yöneten reklamcı Erol Olçok ve oğlu Abdullah Tayyip Olçok'un posterleri de yer aldı.

AK Parti Gençlik Kolları tarafından bugüne özel 5 milyon adet 24 sayfadan oluşan "evet" isimli gazete bastırıldı.

6 BİN 500 POLİS GÖREV YAPTI
Toplantının güvenliğini sağlamak için 6 bin 500 polis görevlendirildi.

Salona çıkan yollar, Ankara Büyükşehir Belediyesi'ne ait hafriyat kamyonları yerleştirilerek trafiğe kapatıldı.

Güvenlik önlemleri kapsamında helikopterli bir ekip sürekli devriye uçuşu yaparken, atlı ve dedektör köpekli devriye timleri de salon çevresinde görev yaptı.