HDP’nin grup toplantısına katılan Mardin Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Ahmet Türk, "Çözüm, diyalog ve barıştan başka bir seçenek yok. Demokratik bir geleceği hedefliyorsak birlikte barış için hep birlikte yüksek sesle bağıralım ve bunun mücadelesini verelim" dedi.
HDP’nin bu haftaki grup toplantısına, OHAL kapsamında ihraç edilen akademisyenler ile kısa bir süre önce cezaevinden çıkan Ahmet Türk katıldı.
Türk, şöyle konuştu: "Genel Başkanlarımız bugün zindanlarda. Buradan sevgi ve saygılarımı gönderiyorum. Milletvekili arkadaşlarımız, belediye başkanlarımız zindanlarda. Biz bunları çok yaşadık. 80’lerde, 94’lerde yaşadık. Şiddet politikalarının özgürlük talebi olanları susturmadıklarını biliyoruz. Bugün uygulanan şiddet politikası ret ve inkar politikasının bir an önce terk edilmesi gerekiyor. Sorunların her zaman demokratik zeminde çözüleceğine inandık. Belediye başkanlarımızın yeri halkın arasındadır. Halka hizmet etmekten geçer. Parlamentoya gönderilmiş vekillerimizin yeri Meclis’tir. Ancak biliyorsunuz ki bu coğrafyada Kürtler demokratik özgür gelecek için mücadele ediyor. Kürtler özgürleşmeden Ortadoğu özgürleşemez. Kürtleri potansiyel tehlike olarak gören bir zihniyet var. İşte bugün çektiğimiz acıların nedeni bu. Kürtler Ortadoğu’yu değiştirecek bir potansiyele sahiptir ve bu nedenle Kürtler bugün hedeftir. Barışın yolu demokratik zeminde diyalog oluşturarak tartışarak, demokratik geleceği hesaplayarak geleceğimizin ve bu bölgenin barışını sağlayabiliriz. Çözüm, diyalog ve barıştan başka bir seçenek yok. Demokratik bir geleceği hedefliyorsak birlikte barış için hep birlikte yüksek sesle bağıralım ve bunun mücadelesini verelim"
"BAHÇELİ’YE TEŞEKKÜR EDECEĞİM"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye de teşekkür etmek istediğini dile getirdi. Ahmet Türk, "Bahçeli’yi arayacağız bir telefonla ya telefonda yada görüşerek teşekkür edeceğiz. O konuda sonuçta insani bir duygu ile bir çağrısı olmuştu. Bende teşekkür edeceğim. Onun düşüncesi farklı benim de farklı insan olarak ama bir çağrısı oldu. Bu da benim için önemlidir. Burada olup olmadığını bilmiyoruz. Özel kalemiyle bir görüşme yapacağız" dedi.
BAYKAL'I ZİYARET ETTİ
Baykal'ın Meclis'teki makamında gerçekleşen görüşme öncesi açıklamalarda bulunan Türk, gözaltına alındığı dönemde Baykal'ın Mardin'e geldiğini anımsatarak, teşekkür etti.
Bu sahiplenmenin kendisi üzerinde büyük etkisi olduğunu dile getiren Türk, "Ama öyle bir ülkede yaşıyoruz ki barışı isteyin veya demokrasiyi savunun, sonuçta siyasetçi olarak herkes bir risk altındadır. Umut ediyorum ki Türkiye'de vicdan sahibi olan herkes demokratik bir sürecin gelişmesi, barışçıl bir ortamın sağlanması için gerçekten bütün gücüyle çaba içerisinde olur. Çünkü barıştan, ortak yaşamaktan, ortak geleceği kurmaktan başka bir seçenek yoktur" dedi.
'UMUT EDİYORUM, ASIL SIKINTILI DÖNEMLERİ ARKADA BIRAKMIŞIZDIR'
Baykal ise Türk'ü sağlıklı görmekten büyük mutluluk duyduğunu söyledi. Sıkıntılı dönemlerden geçildiğini ifade eden Baykal, "Umut ediyorum, asıl sıkıntılı dönemleri arkada bırakmışızdır. Bundan sonra daha rahatlığa, feraha doğru bir gelişme inşallah gerçekleşir. Geride yaşadığımız o gergin, kutuplaşmış siyasetin içinden geçerken birbirimize karşı insani, beşeri görevlerimizi, sorumluluklarımızı, sevgilerimizi, saygılarımızı, arkadaşlıklarımızı ayakta tutmayı ihmal etmememiz gerektiğine hep inandım" diye konuştu.
Siyasetin sıkıntılı dönemler yaşayabileceğini, gerginliklerin olabileceğini ancak o ortamlarda dahi insanın insana muhtaç olduğunu belirten Baykal, "Hep beraber el ele verip, barış, huzur içinde yaşamanın bir yolunu mutlaka bulmak zorundayız. Bunun mümkün olduğuna hep inandım" ifadesini kullandı. Baykal, henüz arzu ettikleri noktaya gelinmediğini, ancak o doğrultuda gelecekte çok büyük adımlar atılacağına inandığını söyledi.
Deniz Baykal ise bir gazetecinin, "Referandum sürecindeyiz. İktidar cephesinden 'hayır' diyecek olanlara yönelik bir 'terör cephesi' tanımlaması var. Cumhurbaşkanı ve Başbakan biraz bundan geri adım atmış görünüyor ama Sayın Bahçeli aynı sertlikte bugün konuşmasına devam etti. Nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna şu yanıtı verdi:
'ÜLKEYİ CEPHELEŞTİRMEK DEMOKRASİYE HİZMET DEĞİLDİR'
"Bunlar yanlış işler. Ülkeyi cepheleştirerek, kutuplaştırarak, makul, normal bir siyasal tavır takınmayı, terörle irtibatlandırarak değerlendirmek ülkeye, demokrasiye hizmet değildir. Yanlış bir yaklaşım. Bu yanlış yaklaşımın içine Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Başbakan da girmişlerdi ama bunun yanlış olduğunu anlamış olduklarını umut ediyorum, onun küçük işaretleri var. İnşallah bu böyle devam eder. Henüz anlamamış olanlar da zaman içinde bunu göreceklerdir."
Ahmet Türk de aynı soruyu yanıtlarken, referandumda iki seçenek olduğunu belirterek, "Bu iki seçeneği de insanlarımız özgür iradesiyle, inandığı şekilde ortaya koymalıdır. Biz öteden beri çoğulcu, katılımcı demokrasiden yanayız ve sonuna kadar da onu savunuyoruz" dedi. Görüşme basına kapalı devam etti.(AA)