Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - Kahramanmaraş'ta 6 Şubat tarihinde meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremler Kahramanmaraş, Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya ve Hatay'da büyük yıkıma neden olmuştu.
Binlerce vatandaşın vefat ettiği ve arama kurtarma çalışmalarının 10 ilde sürdürülmeye çalışıldığı süreçte tüm Türkiye yasa boğulurken Türkiye'nin dört bir yanından yardımlar bölgeye gönderilmeye devam ediyor. Siyasi parti temsilcileri de bölgeye giderek incelemelerde bulunuyor. Deprem sonrasında iki gün boyunca afet bölgesinde incelemelerde bulunan ve yardımları götüren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir’e dönüşünün ardından basın açıklaması düzenledi.
İNSANLAR SOĞUKTAN ÖLMEMEK İÇİN MÜCADELE VERİYOR
Bölgedeki izlenimlerini anlatarak sözlerine başlayan Başkan Soyer, "İki gün boyunca bölgede yaşadıklarımızı sizinle paylaşmak istiyorum Adana'ya gittik ve orada başladı ziyaretlerimiz. İskenderun, Antakya, Defne Samandağ’da kaldık. Osmaniye, Pazarcık, Gölbaşı, Nurdağı, Maraş, Adıyaman ve Urfa’ya kadar diğer gün gittik ve dün gece Urfa’dan Ankara’ya oradan İzmir'e geldik. Bin kilometrelik güzergah boyunca büyük bir felaket ve faciayla karşılaştık. Felaket facia ne kadar büyükse, koordinasyonsuzluk da o kadar büyüktü. Yüzlerce kilometrelik güzergah boyunca yıkılmış moloz kentlerden geçtik. Büyük bir çaresizlik vardı ancak su yoktu, ekmek yoktu, doğalgaz yoktu, üç gün boyunca sadece bir çorba içebilmiş insanlarla karşılaştık. İnsanlar soğuktan ölmemek için yaşam mücadelesi veriyor. Çok ağır bir tablo var. Televizyonlarda gördüğümüz mucize kurtuluşlar elbette doğru ancak bu gerçeğin binde 1’i bile değil. Gerçek farklı. Farklı gerçek örneğin, devletin olmadığını gösteriyor bize. Devlet nasıl vardır? Polis, zabıta asker üniformaları ile görürsünüz.Ancak biz geçtiğimiz şehirlerde bunları görmedik. Devlet yoktu. Enkaz altında çıkartılanlar ilk gün ilk 8 saat içinde kendi imkanları ile çıkmayı başaranlardır. Sonra 40’ncı saatten itibaren biz kurtarma haberler duyduk. Çünkü ondan sonra arama kurtarma ekipleri müdahil oldular. Sağlık konusu aynı. Hastaneler yıkılmış ayakta duranların koridorlarında ise üst üst cesetler var... Bir yerde 200 ambulans görüyorsunuz neden gitmiyorlar dediğimizde talimat bekliyoruz diyorlar. Dizilmiş 50 asker görüyoruz, neyi beklediğini sorduğumuzda talimat bekliyoruz diyorlar. İnsanlar çaresiz ve yalnız kalmış durumdalar. Gerçekten suyun elektriğin, ekmeğin olmadığı olağanüstü zor şartlarda yaşam mücadelesi veriyorlar. Bizim TV’lerde görmediğimiz kısmı bu gerçekler" dedi.
DÖRT ŞEHİRDE PARALEL BELEDİYE KURACAĞIZ
İzmir olarak ilk yapılanları belirten Soyer "İzmir olarak ilk dakikadan itibaren önce arama kurtarma ekiplerimizi gönderdik. Umut Hareketi adıyla başlattığımız destek hareketi 37 milyon TL'nin üstüne çıktı. Toplamda 1 milyon 600 bin parça eşya gönderildi. İZSU ekiplerimiz Hatay'da çalışıyor çünkü içme suyu yok. İçme suyu ve pis su birbirine karıştığı için şehir iradesi içme suyu veremiyor. Ekiplerimiz orada bu çalışmaları yürüyor. Yarın göndereceğimiz ilave ekipler ile bir paket su arıtma cihazı montajı yapacaklar. Bugüne kadar yaptığımız çalışma bir yana 4 şehirde koordinasyon merkezi kuruyoruz. Hatay, Adıyaman, Osmaniye ve Kahramanmaraş. Bu koordinasyon merkezlerimiz farklı görevler yapacak. Bir büyükşehir belediyesi paralelinin kuruyoruz deprem bölgesinde. Çok büyük coğrafya... Bütün burayı Büyükşehir belediyesi olarak kurtarmaya imkan yok ancak 81 il içinde ne doğru çalışmayı yapacak kent İzmir diye düşünüyorum. Çünkü daha 2 sene önce büyük bir tecrübe yaşadık ve büyük dersler çıkardık. Bunu İzmir'in tüm dinamiklerini seferber ederek altına imza atarak yaptığımız bir şeydi. Biz 4'ncü dakikada kurtarma ekiplerini enkazın üstüne çıkarmıştık. Bu nedenlerle bunu söylüyorum. Tüm bunları İzmir'in tüm imkanlarını seferber yaprak yapacağız. Yarından itibaren bine yakın çalışanımızı parça parça bölgeye göndereceğiz. Buradan tüm İzmirlinin büyük bir vicdan ve iyi niyetli göndermek istediği malzemeleri doğru yere götüreceğiz ve insanlara en hızlı şekilde ulaşmasını sağlayacağız. Kurtarma çalışmaları sırasında duyuyoruz saniye ile yarışıyoruz diye. Sadece orada kurtarılmayı bekleyen insanlar içinde değil orada hayat mücadelesi veren insanlar için de zamanla yarışıyoruz. En hızlı şekilde en doğru hizmeti götürmek için elimizden geleni yapacağız. Burada İzmir'e, İzmirlilere ve İzmir Büyükşehir Belediyesi kurumsal kapasitesine güveniyoruz. O kadar büyük acılar gördük ki insan burada bir bardak su içerken kendinden utanıyor. Orada yaşananları ifade etmeye benim Türkçem yetmez. Orada en büyük ihtiyaç kefen torbası... Şu an orada on binler enkaz altında. Tamamen yerle bir olmuş köyler var" ifadelerini kullandı.
BİZ İYİ BİR İŞ YAPTIĞIMIZI DÜŞÜNÜYORUZ
CHP Liderinin 'gelsinler tutuklasınlar' söylemleri üzerinden engellenip engellemedikleri yönündeki soruya yanıt veren Soyer, "Ben bizi sınırlayan kısıtlayan şeyleri konuşmayı hiç sevmem. Biz işimizi yapmaya devam edeceğiz. Biz iyi bir iş yaptığımızı düşünüyoruz" dedi.
ASLİ GÖREVİMİZ...
İzmir'in olası bir depremi ile ilgili çalışmaların ne olduğunun sorulmasına da yanıt veren Soyer, "Bugün İzBB''nin tüm büroları ile toplantı yaptık. Birinci İzmir'in depreme hazırlığı, diğeri büyük depreme müdahalemiz. İzmir'in dirençli bir kent olması meselesi örneğin mikro ölçek çalışması. 24 aydır sürdürdüğümüz çalışma. 25 binlik ve 5 binliklerle aktarılması ile ilgili talimat verdik. İnşaat mühendisleri odasıyla yapılan çalışmayı büyütmek için talimat verdik.Acil butonu ile ilgili bir çalışma yapılması talimatı verdik.Asli görevimiz İzmir'in deprem hazırlığı ve dirençli bir kent" diye konuştu.
İZMİR OLARAK ÜSTÜMÜZE DÜŞEN NE VARSA ONU YAPACAĞIZ
İktidar partisi tarafından 'siyaset yapıyorsunuz' eleştirilerinin sorulmasına yanıt veren Soyer, "Durum göz önüne sermekten siyasettir. Her şey yolunda gidiyor da siyasidir. Biz siyasi olmuyor diye bir şey konuşmuyoruz. Bu siyaset sadece siyasal partilerin söylemleri, programları ile sınırlı değil. Biz yerel yönetimler olarak, yerel siyasetçiler olarak bugün elbirliği ile yapma zamanıdır diyoruz. Biz bugün İzmir olarak üstümüze düşen ne varsa onu yapacağız. Siyaset hayatı iyileştirme çabası" ifadelerini kullandı.
KİMSE BUNU DURDURAMAZ
Yardımların sadece AFAD eliyle dağıtılacağının söylenmesinin kendilerinde bir endişe yaratıp yaratmadığının sorulmasına yanıt veren Soyer, "Hiçbir şekilde yaratmıyor .Biz ulaştırdık ulaştırmaya devam edeceğiz. Bu güne kadar yaptık, yapmaya da devam edeceğiz Kimse bunu durduramaz" dedi
TÜM İZMİR'E YAYMAK İSTİYORUZ
Deprem bölgesinde yol sorunlarının İzmir'de de yaşanıp yaşanmayacağı yönündeki soruya yanıt veren Soyer, "Hemen deprem ertesinde viyadük, köprünün hepsi analizleri yapıldı raporları çıktı. İzmir'in korkacağı bir şey yok. Ancak konut yapı soku maalesef çok eski ve çok korkutucu, o nedenle Bayraklı'daki çalışmayı Tüm İzmir'e yaymak istiyoruz. İzmir'in böyle vahim bir tablo ile karşılaması halinde tablonun en az olması yönünde çalışmalarımızı yürütüyoruz" diye konuştu.
MUTLAKA BAŞLARINI SOKACAK YUVA BULACAĞIZ
İzmir depreminde olduğu gibi Kahramanmaraş merkezli depremde de depremzedeler için Hilton'un açılıp açılmayacağı sorusuna yanıt veren Soyer, "Hilton bize ait değil.Bizi sadece hissemiz var. Orada ağırlık hissesi olan şirketin durumu var. Müzakereler devam ediyor ne olacak göreceğiz. Şimdi de benzer arayışlar içindeyiz. Buradan yaklaşık bine yakın arkadaşımızı götüreceğiz dedik , götürdüğümüz otobüslerle oradan buraya gelmek isteyen vatandaşlarımızı taşıyacağız. Getirdiğimiz vatandaşların mutlaka başını sokacağı yeri bulacağız" dedi.
BİZ HAYAL GÖRMEDİK
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözlerine de yanıt veren Soyer, "Biz hayal görmedik, kendi gözlerimiz ile gördük. Devlet yoktu, kimse yoktu, arama kurtarma ekiplerini görmedik. Bu güzergahta görmedik. Deprem niçin bütün okullarımızın müfredatında yoktur? Müteahhit kimdir? Berbere gidiyorsunuz belgesi var. Ancak müteahhit kimdir? Tuğla üretiyorsunuz yarın müteahhitliğe soyunuyorsunuz. Bir engel var mı? Sizin psikolojinizde, mimarı projeyi okuyup okumadığından, fayları bilip bilmediğimizi ben haberdar mıyım? Niçin bununla ilgili bir düzenleme yapılmaz bu memlekette?" ifadelerini kullandı.
ÇOK ZOR ŞEYLER GÖRDÜK
Unutamadığı anının sorulması üzerine gözleri dolan Başkan Soyer, "Bizim orada ağlamaktan gözlerimizde yaş kalmadı. Çok acı şeyler gördük. üç gündür boğazımızdan sadece bir çorba geçti diyen, mama bulamadığı için kardan mama yapan ve çocuğu hastalanınca götürecek hastane bulamayana kadar... Çok zor şeyler gördük. Dayanmak çok zor. Genellikle cesetler ikili çıkıyor. Evladına sarılmış anneler, babalar..." diye konuştu.