EGEDESONSÖZ - Rodos, İstanköy ve On iki Ada Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği (ROSİDER) Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı’nın Yunanistan hükümeti tarafından sınır dışı edilmesi kentteki sivil toplum kuruluşu ve derneklerin tepkisini topladı.
Yapılan ortak bildiriyle Kaymakçı’ya destek veren STK ve dernekler Türk göçmenlerine karşı ırkçılık yapıldığını söylerken konuyu uluslararası yargıya taşıyacaklarını belirtti.
IRKÇI VE BAĞNAZ BİR DAVRANIŞ…
Batı Trakya Türkleri Derneği (BTTDD) İzmir Şube Başkanı Mümin Durmuş, Kaymakçı’nın karşı karşıya kaldığı durumla ilgili kınama mesajı yayınladı. Durmuş, “Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı giriş yasağı bulunduğu gerekçesiyle Yunanistan’dan sınır dışı edilmiş ve haksız şekilde bir gün boyunca İstanköy Polis Nezarethanesi’nde tutulmuştur. Biz dernek başkanları olarak ROSİDER Başkanı Kaymakçı’nın giriş yasağı bulunduğu gerekçesiyle Yunanistan’dan sınır dışı edilmesini yeri ırkçı ve bağnaz bir davranış olarak niteliyor ve şiddetle kınıyoruz. Prof. Dr. Kaymakçı’nın sınır dışı edilmesi Yunan makamlarının Türk toplumuna yönelik doğrudan bir sindirme girişimidir. 70 yıldır baskı altında tutulan Türk toplumu mensuplarına gözdağı verilmek istenmektedir. Yaşananlar göstermektedir ki, Kaymakçı’nın sınır dışı edilmesi art niyetli ve planlıdır. Rodos ve İstanköy’deki Türklerin kimliği kabul edilmelidir. Yunanistan Devleti’nin Rodos ve İstanköy’de yaşamakta olan Türklerin kültürel kimliğinin kabul etmesini, çift dil temelli Türk okullarının yeniden açılmasını ve Osmanlı Türklerinden kalan mimari eserlerin korunmasını talep ediyoruz” dedi.
EGE’NİN İKİ YAKASINDA YAŞAYANLARIN…
Toplantıda Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı da bir konuşma yaptı ve şunları söyledi: Orada atalarımız, akrabalarımız var. Kültürel kimliklerini korumak amacıyla kurduğumuz dernek vasıtası ile AB’de ve çeşitli kurumlarda Türklerin kültürel kimliklerini tanıtmak adına çalışma yaptık ve büyük oranda kabul gördük. Çalışmalarımızdan ötürü Yunan hükümeti tarafından hedef alındık. Madem giriş yasağımız var, bana neden tebliğ edilmedi? Bu tamamen bir tuzaktır. Bana gözdağı verilmek isteniyor. Yaptıkları hukuksuz işlemi örtbas etmek için bana bir belge imzalattılar. Karşı karşıya kaldığımız asimilasyonu önlemek için destek istiyoruz. Orayı ziyaret eden vatandaşlarımızdan yıkımı görmelerini istiyorum. Oradaki kültür varlıklarımız ortak değerdir. Bunların korunması gerekiyor. Yunan hükümeti bir korku içerisinde. Biz eşitlik, dostluk istiyoruz. Biz Menemen’de kiliselerini açmalarına, onarmalarına yardım ederken, onlar neden bizim camilerimize sahip çıkmıyor. Kültürlerin varlığı dünyanın zenginliğidir. Ege’nin iki yakasında yaşayanların dostluktan başka çaresi yok. Soydaşlarımız, akrabalarımız dostluk istiyor.
Avrupa Halklar Birliği Federasyonu Örgütü’nde gündeme geldi. Bunun yanında Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı da (AGİT) konuyu incelemeye aldı. Dernek olarak Yunan mahkemelerine başvuracağız. Bunun yanında AİHM’ye gitmeyi de düşünüyoruz. Yunanistan’ın yaptığı bu iş kendi anayasalarına göre de suçtur. Yunanistan bu davranışı ile kendi anayasasını da çiğnemiştir.