Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ – Son yıllarda kontrolden çıkan yüksek enflasyon ve paramızın alım gücünün iyi zayıflaması nedeniyle zor günler geçiren vatandaşlar, bu zorlu yaşam mücadelesini sürdürürken tüm umutlarını şans oyunlarına bağlamış durumda.
İddaa, sayısal, kazı kazan gibi şans oyunlarına eğilimin giderek arttığını belirten İzmir Milli Piyango ve Şans Oyunları Bayileri Odası Başkanı Paşa Çakmak, yaşam mücadelesi zorlaştıkça şans oyunlarına ilginin daha da arttığına dikkat çekti.
Piyasada 30 liradan 500 liraya kadar değişen paralar karşılığında kazı kazan oynandığını belirten Çakmak, “Yoksulluk tavan yaptığı halde 500 liradan satılan kazı kartlarının yok satması karşısında şaşkına dönmüş durumdayım” ifadesini kullandı. 35 yıldır Milli Piyango bayiliği yapan Hüseyin Ulu da son birkaç yılda kazı kazan biletlerine olan ilginin çok arttığını, makul fiyattan satılan kartlara değil de 500 lira gibi yüksek fiyata kazı kazan satılmasının şansını denemek isteyen insanları sıkıntıya soktuğunu söyledi.
40 KARTLIK PAKETİ SATIN ALANLAR VAR
500 liraya satılan kazı kazan’ın en büyük ikramiyesinin 40 milyon lira olduğunu, bu rakamın cazibesine kapılan insanların bir veya birkaç kart almakla yetinmeyip 40 kartın bulunduğu paketleri satın aldığını öne süren Başkan Çakmak, “İnsanlar gün boyu çalışıyorlar, o günkü kazançlarını getirip kazı kazan’a yatırıyorlar. İkramiye kazanırsa yüzü gülüyor ama çoğu zaman kaybediyor ve evine ekmek götüremiyor” dedi.
500 liralık kartta en düşük ikramiyenin 5 bin lira olduğunu hatırlatan Paşa Çakmak, şu değerlendirmelerde bulundu:
HER KÖŞE BAŞINDA KORSAN AÇILMIŞ KUMAR MAKİNELERİ VAR
“500 liralık kazı kazanların yok satması, insanların önemli bir kesiminin şans oyunlarına meyilli olması, üniversitelerde tez konusu olur. Üniversitelerin bu konuyu incelemesi lazım. 500 lira gibi büyük parayı basıp kazı kazan oynayanların eşkallerine bakıyorum, çoğu öyle zengin, varlıklı insanlar değil. Genelde çalışan, içinde bulunduğu ekonomik çıkmazdan kurtulmak için cebindeki son parayı ya da o gün kazandığı parayı kazı kazana yatıranlarla daha çok karşılaşıyoruz. En düşük ikramiyeyi kazanmış olsa da savaş kazanmış Cengizhan gibi hissediyor kendini. Kaybettiğinde de boynunu büküyor, yüzünün rengi soluyor. O kaybedenler için gerçekten çok üzülüyorum. Her köşe başında, illegal çalışan küçük küçük dükkanlarda sanal kumar makineleri var. Kredi kartının kullandığı bu kumar makineleri, hayatları yutuyor. Buna bir çözüm bulmak lazım. Yuvalar yıkılıyor çünkü. Kumar, bir hastalıktır. Tedavisi olmayan tek hastalıktır. Bir de internette oynanan oyunlar var ki, iyice kontrolden çıktı. İddaa oyunun sadece yüzde 2,5’u bayilerden oynanıyor. Yüzde 97,5’u internet üzerinden, cep telefonlarından, bilgisayardan oynanıyor. Sanal bahis çok iyi denetlenmeli.”