GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
26 Mayıs 2024 Pazar 08:10

Veteriner hekim meclis üyesinden o yasal düzenlemeye tepki: Görevimiz hayvanları yaşatmaktır!

Şu günlerde meclise getirilmesi beklenen Hayvanları Koruma Kanunu’ndaki değişiklik tasarısına tepki gösteren CHP’li İzmir Büyükşehir Meclis üyesi Selçuk Karakülçe, “Ben de bir veteriner hekimim. Hiçbir meslektaşım, hiçbir hayvan sever, hayvanların uyutularak ölüme mahkum edilmesine izin vermez. Veteriner hekimlerin birinci görevi, hayvanları öldürmek değil, yaşatmaktır” ifadelerini kullandı.

Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ - Kedi, köpek gibi evcil hayvanlara çip taktırarak dijital kimlik sistemi getiren, ev hayvanlarını terk edenlere yaptırım öngören Hayvanları Koruma Kanunu, üç yıl önce yürürlüğe girmişken, bu yasada yapılacak değişiklikle sahiplendirilemeyen sokakta yaşayan hayvanların uyutulmasına izin verilmesi, hayvanseverleri ve veteriner hekimlerin tepkisine yol açtı. Aynı zamanda bir veteriner hekim olan İzmir Büyükşehir Belediyesi Tarım, Hayvan ve Ormancılık Komisyonu Başkanı ve Sokak Hayvanları Komisyonu Başkan Yardımcısı Selçuk Karakülçe, “Hayvanlar uyutularak ölüme mahkum edilemez. Böyle bir kararı ne hayvan severler kabul eder, ne de veteriner hekimler… İzmir Büyükşehir ve ilçe belediyelerimiz bu sorunla mücadelede üzerlerine düşen görevi yapacaktır ancak devletin o kocaman tarım teşkilatı da sorumluluğunu bilmeli” dedi.

BU İŞ SADECE BELEDİYELERİN SORUMLULUĞUNDA OLAMAZ
Hayvanları toplayıp barınaklara tıkmanın, onları uyutarak ölümü beklemelerinin doğru bir yöntem olmadığına vurgu yapan CHP’li İzmir Büyükşehir Meclis üyesi Selçuk Karakülçe, “Sokakta yaşayan hayvanlar bir şekilde rehabilite edilmeli, aşılanmalı, kısırlaştırılmalı ve bulundukları ortamlarda mutlu, mesut bir şekilde yaşamalarını sağlayacak ortamlar hazırlanmalı. Bu sorunu aşmanın tek çözümü budur” ifadesini kullandı. Karakülçe, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Toplumda hayvanlara karşı duyarlık üst düzeydedir. Belediyeler elbette ellerinden geleni yapacaktır ama bu iş sadece belediyelerin yapabileceği bir iş de değildir. Devletimizin  kocaman bir tarım teşkilatı var, bu teşkilat da üzerine düşeni yapmalıdır. Belediyelerin, sokakta yaşayan tüm hayvanları kısırlaştırma anlamında yeterli kaynağı da yok, personeli de yok. AK Parti zihniyeti, sokakta yaşayan hayvanları önce sahiplendirme, sahiplendirilemeyen hayvanları da uyutma yöntemine giderek onları ölüme mahkum etmeyi planlıyor. Böyle bir şey kabul edilemez. Maliyet hesabı yapıyorlar. Kısırlaştırma, aşı, bir maliyetse, o hayvanları uyutmak için kullanılacak ilaçlar da sonuçta bir maliyettir. Arada bir fark yoktur. Ortada bir  can söz konusu ve o can için para pul, tasarruf konuşulmaz.”

HAYVANLAR ANCAK BİR ŞEKİLDE UYUTULABİLİR!
Veteriner hekimlerin birinci görevinin, hayvanları yaşatmak olduğunu belirten Selçuk Karakülçe, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Hayvanların toplanması, barınaklara hapsedilmesi, uyutulması, biraz önce dediğim gibi hiçbir veteriner hekim arkadaşımın, hiçbir hayvan severin kabul edebileceği bir şey değildir. Hiçbiri kabul etmez. Veteriner hekimlerin birinci görevi, hayvanları yaşatmaktır. Üremenin önünü sadece kısırlaştırmakla değil, kontrolsüz bir şekilde faaliyet gösteren köpek üretme çiftliklerini denetlemekle kesebiliriz. Oralarda üreyen hayvanların sağlıklı takibi ne kadar yapılabiliyor? Dolayısıyla hayvanların telef edilmesi ya da imha edilmesi gibi bir şey, kültürümüze de, uygarlığımıza da Türk tarihine de aykırıdır. Hayvanlar, her zaman Türk milletinin bir tarafında olmuştur, yaşatılmıştır, değer verilmiştir. Başa dönecek olursak, kısırlaştırma çalışmalarına ağırlık verilmeli, sahipsiz hayvanlar rehabilite edilmeli. Toplumun hayvanlara duyarlığı daha da artırılmalı ki, sahiplenme sayıları artsın. Ama onların uyutulması, ölüme mahkum edilmesi, hiç kimsenin aklından dahi geçmesin. Bir hayvan ancak toplum ve insan sağlığını tehdit eden bulaşıcı bir hastalığı varsa, toplum ve insan sağlığı düşünülerek uyutulabilir. Bunun dışında hiçbir şekilde hayvanlar uyutularak ölüme mahkum edilemez. Uyutma, bir nevi cinayettir. İzmir Büyükşehir ve tüm ilçe belediyelerimiz, bu konuya çok büyük bir hassasiyet göstermektedir.”