Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ – İlk ve ortaöğretimde öğrenciler, 21 Ocak Cuma günü sömestr tatiline girecek; 7 Şubat’ta okullarına dönecek ve ikinci dönem başlayacak. Eğitim Sen İzmir 4 Nolu Şube Başkanı Şuayip Vayiç, ilk dönemin son derece sancılı geçtiğini, ikinci dönem için de hiç umutlu olmadıklarını söyledi. Başkan Vayiç, omicron varyantı henüz ortada yokken, pandemi yokmuş, hayat normale dönmüş gibi okulların, doğru dürüst önlem alınmadan açıldığını, ikinci dönemde şartların iyileşeceği yönünde umut beslemelerine gerekçe olacak en küçük bir adımın dahi atılmadığını ifade etti.
SANKİ PANDEMİ YOKMUŞ GİBİ DAVRANDILAR
Okulların, aslında hiçbir önlem alınmadan tam zamanlı ve kapasiteli bir şekilde eğitim öğretime açılmasını eleştiren Şube Başkanı Şuayip Vayiç, “Sanki pandemi yokmuş gibi davrandılar. Sanki hayat normale dönmüş gibi hareket ettiler. Bu düşüncelerle okulların açılması başlı başına sıkıntıydı ve o sıkıntıyı ilk dönemde fazlasıyla yaşadık” dedi. İlk dönemde neredeyse karantinasız tek sınıfın dahi kalmadığına vurgu yapan Vayiç, şu değerlendirmelerde bulundu:
DEZENFEKTAN KULLANIMI, BAŞTA OLDUĞU GİBİ DEĞİL
“Pozitif vakasız öğretmenimiz, öğrencimiz olmadı. Zaten bir önlem alınmamışken, eğitim öğretim faaliyetlerine devam edildi. Sayısız karantinayla ilk dönemi bitiriyoruz. Hala bugün, ilk dönemin son haftası olmasına rağmen sınıflarımızda, okullarımızda, pozitif vakalardan kaynaklı olmak üzere öğrenci sayısı yarıya yarıya düşmüş durumda. Öğrenci mevcutlarımız bir hayli azaldı. Bazı okullarımızda sınıfların yarısı kapandı. Alınmış herhangi bir önlemden bahsedemeyiz. Sadece maske önleminin dışında bir önlem yok okullarımızda. Bir de dezenfektan vardı ki, pandeminin başındaki gibi dezenfektan kullanımı olduğunu da söyleyemeyiz. Aynı sınıflara tam kapasiteyle öğrenciler alındı, devam ediyorlar. Yemekhanesi olan okullarda öğrenciler yemekte, doğal olarak maskelerini çıkararak yemek yediler. Aynı ortamda kalabalık gruplar oluştu. Özetle bir tedbirden söz etmek imkansız.”
SÖMESTRDE HİÇ OLMAZSA SINIFLARI ÇOK İYİ DEZENFEKTE EDİN!
Yetkililerin, sömestr tatilinde hiç olmazsa sınıfları, okulların ortak kullanım alanlarını çok iyi bir şekilde dezenfekte etmelerini beklediklerini anlatan Başkan Şuayip Vayiç, “Eğitim sürecinde sınıflarımızın yeterince dezenfekte edildiğini düşünmüyorum. Çünkü bunu yapacak yeterli sayıda personel yok. Sömestrde hiç olmazsa bunu yapmalarını bekliyoruz. Üzülerek belirtmek isterim ki, aynen birinci dönemin başındaki gibi bir curcuna, hatta pandemi koşullarının ağırlaşmış haliyle yeniden eğitime, ikinci döneme başlarız diye düşünüyorum. Çünkü umut verici bir durum söz konusu değil. Karantina süreleri yedi güne indirildi. Temaslılar, karantinaya bile alınmıyor” diye konuştu.
OKULA POZİTİF GELEN ÖĞRETMEN OLDU, VELİLER HASTA ÇOCUKLARINI OKULA GÖNDERDİ
Bazı öğretmenlerin, öğrencilerin, pozitif vaka oldukları halde okula geldiklerini iddia eden Vayiç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İnsanlar pozitif vaka görüldüğü halde, öğretmen öğrenci fark etmeksizin okullara geldiler, derslere girdiler. Birbirlerine bulaştırmaya devam ettiler. Şu anda Milli Eğitim açısından değil ama öğretmen ve öğrenci açısından sömestr tatilini, bir ara, virüsten biraz olsun uzaklaşma, virüsten uzakta zaman geçirme dilimi olarak değerlendirebiliriz. Baştan PCR zorunluluğu vardı aşısızlar için. Ben PCR zorunluluğuna, denetleme yapılmadığı için uyulduğunu düşünmüyorum. Çalıştığımız okullarda da öğretmen arkadaşlarımız aşı yaptırmadıkları halde, düzenli PCR testi yaparak okullara gelmediler. Belli bir yaşın altındaki öğrencilere zaten aşı yapılmıyordu. Hatta, ailede pozitifli kimse varken, öğrenci pozitif vaka olduğu halde, maalesef aileler, çocuk derslerinden geri kalmasın, devamsızlık yaşanmasın diye öğrenciyi okula gönderdiler. Bu gerekçelerle çocuklar teste bile götürülmedi.”
TESTE GÖTÜRÜLMEYEN ÇOCUK SAYISI, TEST YAPTIRANIN İKİNCİ KATINDAN FAZLADIR
Eğitim Sen İzmir 4 Nolu Şube Başkanı Şuayip Vayiç, hasta olduğu halde teste götürülmeyen çocuk sayısının, test yaptıran öğrenci sayısının iki katından fazla olduğunu iddia etti. Vayiç, bu konudaki düşüncelerini ve ikinci dönemle ilgili beklentilerini şöyle özetledi: