Haydar Madencilik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından Urla’nın Gülbahçe mahallesi sınırlarında yer alan arazide ‘Kalker Ocağı ve Kırma Eleme Tesisi’ kurma hedefinde kanunen gerekli olan ÇED Bilgilendirme Toplantısı, Şenol Kıraathanesi’nde saat 14.00’te başladı.
TOPLANTININ 5. DAKİKASINDA SALONU TERK ETTİLER
Gülbahçe yaşayanları ile çevre gönüllülerinin toplantıya katılmama ve kahve dışında bekleme kararı sonrasında, bir kaç vatandaş, şirket yetkilileri ve toplantının moderatörleri olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı görevlilerinin katılımı ile sunum başlatıldı.
Sunumun 5. dakikasında kahvehane dışında bekleyen Gülbahçe yaşayanları ve çevrecilerin yüksek sesle slogan atmaları nedeniyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilileri, toplantıyı bitirme kararı alarak salonu terk etti.
Bu gelişmeden sonra kahvehanede kalan şirket sahipleri ve yetkilileri ile Gülbahçeli vatandaşlar arasında küçük çaplı tartışmalar yaşandı.
EN YAKIN YERLEŞİM BİRİMİ, 2.5 KM. UZAKLIKTA
Bu tartışmalarda şirket yetkililerinin ”Kurulacak olan taş ocağının Gülbahçe ile ilgisi yok. Köye uzakta’ şeklindeki açıklamaları tartışmayı büyüttü. Bir vatandaş, şirket tarafından hazırlanan broşürlerde yer alan ‘Proje sahasına en yakın yerleşim, yaklaşık 2.5 km. mesafedeki İYTE’dir’ içerikli cümleyi hatırlatarak, firmanın doğru bilgilendirme yapmadığını ileri sürdü.
Firma tarafından hazırlanan broşürü gösteren bir başka vatandaş ise, ”Ocak alanından yılda 1 milyon ton taş çıkarılacağı ve bu malzemenin 390 bin tonunun kırma eleme tesisinde işleneceği yazıyor. Bu işlem sırasında doğanın, sahilimizin, ciğerlerin ve doğal dengenin göreceği zararları anlatır mısınız” sorusunu yöneltti.
Şirket yöneticileri bu sorulara, ”Çevreye zararımız olmayacaktır. Taş ocağının kurulacağı bölge, yerleşim alanlarına uzak bir bölgedir” yanıtlarını verdi.
Tartışmaların büyüme sinyali vermesi üzerine şirket yöneticileri de kahvehaneyi terk etti.
İMZA KAMPANYASI BAŞLATILDI
Daha sonra Gülbahçe Muhtarı Alahettin Bulut önderliğinde toplanan Gülbahçe yaşayanları ve çevreciler, Urla Kaymakamlığı, İzmir Valiliği, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunmak üzere imza kampanyası gerçekleştirdi.
Urla ADD eski Başkanı ve Çevre Platformları Sözcüsü Ali Yanar, toplanan vatandaşlara hitaben yaptığı konuşmasında, ”Mücadeleyi sonuna kadar sürdürmemiz gerekiyor. Bugün burada ÇED Bilgilendirme Toplantısı’nın yarıda kalmasıyla, taş ocağının yapılmasından vazgeçildiği anlamı çıkarmamalıyız ve sonuna kadar direnmeliyiz. Herkes sokağındaki komşularına, taş ocağının zararlarını anlatmalı ve mücadelede birlik sağlanmalı” çağrısı yaptı.
ÜNİVERSİTE DE OLUMSUZ GÖRÜŞ BİLDİRDİ
İzmir Yüksek Teknoloji Üniversitesi avukatı Emine Marmara’nın da toplantıya gelip, taş ocağının kurulması talebine olumsuz görüş bildirdiği etkinlikte, Gülbahçeli bir kadın, elindeki su bardağını göstererek, ”Bu su, Osmanlı zamanında padişahlara özel olarak götürülen bir sudur. Taş ocağının açılmasıyla patlatılacak dinamitlerin etkisiyle yeraltı zenginlikleri de kaybolacak. Dünyanın en iyi kalitedeki suyunu da kaybedeceğiz. Bunu mu istiyorsunuz” diyerek tepkisini dile getirdi.
HAVAMIZ SAĞLIĞA ÇOK İYİ GELİYOR
Muhtar Bulut ve Gülbahçe sakinlerinden Yasin Yıldız bir başka konuyu örnekleriyle anlatarak, taş ocağına karşı olduklarını belirtti. Bulut ve Yıldız, ”Kalp hastalarına doktorlar, Gülbahçe’de yaşamayı reçeteye yazıyor. Kaç kişi sağlıkları için bu köye yerleşti ve sağlıklarına kavuştu. Oksijen miktarı fazla olan bu tertemiz havaya, toz-toprak karıştırma çabasında olanları esefle kınıyoruz” dedi.
Toplantı sonunda en ilginç olayı ise kahvehane sahibi İlhan Bey yaşadı. Şenol Kıraathanesi sahibi, ”Bir ay önce gelip, (28 Eylül’de toplantı yapacağız. Hazırlıklarını yap, vatandaşların içtiği çayların parasını da alma) uyarısında bulunmuştu. Bugün toplantı yarıda kalınca, şirket sahipleri de kahvehaneyi apar topar terk edince, çay paralarını ödemediler” yakınmasında bulundu. Durumu öğrenen Muhtar Alahettin Bulut, toplantı süresince içilen çayların parasını ödedi. (Urla Egemen Haber)