Ozan EKİZ / EGEDESONSÖZ – Hakkında çok konuşulan ancak gidilmeye çekinilen bir yer…
Tehlikenin kol gezdiği sokaklardan ‘Korku Tüneli’ olarak tarif edilen dar sokaktan geçerek resmi olarak genelev hizmeti veren Tepecik Sosyal Tesisleri’ne girdik ve gündelik yaşamı gözlemledik.
İÇERİYE GİRERKEN KİMLİKLER ALINIYOR
İZBAN’ın Kemer durağında bulunan genel evin girişi özel güvenlikler tarafından korunuyor. Özel güvenlikler, güvenlik şirketi adına çalışan bölgenin insanlarından oluşuyor. İçeriye cüzdan dışında başka bir şeyle girmek yasakken, telefonlar girişteki emanet bürosuna 20 TL karşılığında veriliyor. Emanete verilen telefonlar için giriş ücreti olarak fiş kesiliyor ve telefonlar kapalı kasalara konuluyor. Kasanın anahtarı da içeriye giren müşteriye fişle birlikte teslim ediliyor. Bu anahtar ve fiş, çıkışta kasaya geri verilerek telefon geri alınıyor. Ayrıca içeriye girerken kapıda kimlik kartları güvenlik görevlisine teslim ediliyor. Onun dışında çanta gibi eşyalarla içeriye girmek de yasak. Çantalar, ya sokağın başında bulunan kıraathaneye ya da genelev mahallesinin içinde bulunan markete 20 TL karşılığında emanet veriliyor. İçeride bulunan market bazı zamanlarda kapalı oluyor. Bu duruma karşı güvenliğin yorumu ise ‘kafasına göre açıyor’ şeklinde oldu.
İçeriye girerken önce detektörden geçiliyor ardından özel güvenlikler tarafından detaylıca üst araması yapılıyor. Aramaların detayları, güvenliğin şüphesine göre artabiliyor. Girişe telefon bırakmayan müşteriler güvenlik tarafından daha fazla şüphe barındırıyor. İçeriye alkollü bir şekilde girişlere kesinlikle izin verilmiyor.
ÖĞLEN SICAĞINA RAĞMEN SİRKÜLASYON VAR
Sadece geneleve giden ve hiçbir şekilde güven vermeyen bir sokak yer alıyor. Bu sokakta kaldırımlarda oturanlar ve kapı başı volta atan insanlar çokça yer alıyor. Korkutucu bakışlara sahip olan bu insanlar, tekinsiz bir yere gitme hissini üzerinizde hissettiriyor. Öğlen gölgede 40 derecelere ulaşan sıcaklar olmasına rağmen genelevin sokağında ve kapısından içeri sürekli bir sirkülasyon devam ediyor.
MAHALLE ŞEKLİNDE KURGULANMIŞ
Mahalle şeklinde kurgulanmış olan genel ev içerisinde sokaklar yer alıyor. Sokakların içinde iki katlı evler, kıraathane ve market yer alıyor. Kıraathanede limonata, çay gibi içecekler satılıyor. ‘Sıcakkanlı’ kıraathane sahibi müşterilerine kinayeli bir dille ‘terlemişsinizdir’ deyip soğuk limonatalar satmaya çalışıyor. Mahallede bulunan evler, bu işi yapan çalışanlar için özel olarak tahsis edilmiş yerler. Evler bloklar halinde, G.E. – 1 gibi isimlerle yer alıyor.
KADINLAR CAMEKANLARDA KENDİLERİNİ GÖSTERİYORLAR, FİYATLAR ORTALAMA 500 TL
Evlerin alt katı tamamen camekan halinde… Kadınlar alt katta kendilerini dışarıya gösteriyorlar. Bu gösterim bazen ilgi çekebilecek dansla olurken bazen de soyunmayla devam ediyor. Bazı evlerin önünde özellikle sürekli sirkülasyon devam ediyor. Bazı kadınların spesifik olarak müşterileri varken bazı kadınların ise spesifik olarak ‘röntgencisi’ yer alıyor.
Evlerin üst katları ise yataktan ve komodinden ibaret. Gelen müşteriler camekanlarda beğendiği kişileri görüp, pazarlık yapıp üst kata gidiyorlar. Yaptığımız sohbetlerde geçen yıla göre fiyatların ikiye katlandığını, eskiye oranla müşteri sayısında düşüşler olduğunu söylediler. Fiyatlar ortalama olarak 500 TL civarında seyrediyor. Duruma göre pazarlık imkanı da tanınıyor. Bu pazarlık sürecinin kendi içerisinde özel bir jargonu var. Çok açık seçik cümleler yer alırken bazı kelimeleri kullanmak içeride çok ayıplanıyor. Bu kelimelerin başında ise ‘abla’ yer alıyor.
80 YAŞINDAKİ KADININ FUHUŞ PAZARLIĞI
Bunun dışında evlerin içinden ziyade sokak ortasına çıkıp müşterileri çekmeye çalışanlar da yer alıyor. Jargon içerisinde ‘yolcu’ olarak tanımlanan bu kişiler, 60 yaş üzerindeki kadınlardan oluşuyor ve aleni fuhuş pazarlığı yapıyor. Bu ‘yolcuların’ seanslık ücretleri ise 50-100 TL arasında değişiyor ve yine duruma göre pazarlık yapılabiliyor. Mahallenin genel olarak daha dış çeperinde bulunan bu kadınları görünce hayrete düşmemek elde değil. Yaşı itibariyle dişleri olmayan, 80 yaş üstü ve civarında kadınlar da bulunuyor. Önce size laf atıp sigara istiyorlar. O esnada sigara vermeyince bir şekilde bütün mahalle sakinleri üzerine çullanacak ve sizi dövecek gibi hissediyorsunuz. Baskılanmış hissedildiğim bu esnada sigara ikram ettiğim kadın aynı zamanda yaklaşmamı söyledi. Kibarlık olarak yaklaştığım kadın benimle ayak üstü ‘pazarlık masası’ kurdu. Çıplak olmaktan bir adım uzak olan 60 yaş üzerindeki kadına böyle bir sebeple gelmediğimi sakin bir dille anlatmaya çalışmama rağmen 100 TL’den başladığı fiyatı ‘nazlanıyormuşum’ zannedip 50 TL’ye kadar düşürdü. Ara ara ‘e o zaman buraya niye geldin’ gibi hayıflanıcı cümleler kuruyordu. Pazarlık yaparken de ara ara eğilmemi söyledi ve pazarlık maddelerini kulağıma söyledi. Hem korkum hem de güvensizliğim sebebiyle bir adım geride durmama rağmen o, bu mesafeyi yıkmak için elinden geleni yaptı. Bir noktada ikna etme çabaları içerisinde bana ‘kur’ yapması bir an için bu duruma dair sorgulamalarıma sebep oldu. Gazeteci olduğumu belirtip belki bu durumda olmasına dair hikayeyi dinlerim umuduyla mesleğimi söyledim. Belki çekingenliğinden belki de yüzümün kireç gibi bembeyaz bir hale gelmesinden olacak ki ‘Kemeraltı esnafı’ gibi yapıştığı kolumu bıraktı. Arkama bakmadan devam ettim, o da bana bakmadan güneşten eskimiş beyaz plastik sandalyesine döndü.
TERCİH EDİLMESİNİN EN BÜYÜK SEBEBİ GÜVENLİK
Burada çalışan kadınların burayı tercih etmelerindeki en büyük sebep olarak güvenliğin yüksek olması olarak gösteriyor. ‘Dışarıda’ bu işi yaparken pek çok tekinsiz insana rastladıklarını belirten kadınların en büyük güvenceleri de sivil polis olduğu 500 metreden anlaşılan insanlarla selamlaşmaları… Ayrıca içeride yer alan sağlık merkezi sayesinde içeride bulunan kadınlar her ay sağlık taramasına girebiliyorlar.