GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
1 Mayıs 2021 Cumartesi 17:28

Süleyman Pehlivan'dan çağrı: Dayanışmayı sözde değil, özde yapın

Ege Balkan Rumeli Dernekleri Federasyonu eski Başkanı Süleyman Pehlivan, derneklerin istifalarını değerlendirdi, "Kişisel hiçbir hırsım yok. Artık sade bir Balkan gönüldaşıyım" dedi ve dernek başkanlarına şu mesajı verdi: "Birbirinizi küçümsedikçe küçüldüğünü fark edin. Birlik ve dayanışmayı, sözde değil, özde gerçekleştirin."

EGEDESONSÖZ - Balkan göçmenleri derneklerinin çatı kuruluşu Ege Balkan Rumeli Dernekleri Federasyonu'nun eski Başkanı Süleyman Pehlivan, tüm Balkan derneklerine seslendi: "Birlik ve dayanışmayı özde değil, sözde yapın. Birbirinizi küçümsedikçe küçüldüğünüzü fark edin." Federasyona üye derneklerin birer birer istifası üzerine kapanma durumuna gelen Ege Balkan Rumeli Dernekleri Federasyonu ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Pehlivan, önemli açıklamalarda bulundu.

13 YIL FEDERASYON BAŞKANLIĞI YAPTIM
İzmir Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği başkanlığını yürütürken, delegelerin takdiriyle Federasyonu temsil etme yetkisinin kendisine verildiğini hatırlatan Pehlivan, 9 Nisan'daki genel kurulda aday olmadığını bildirdi. Bu çatının korunması gerektiğini arkadaşlarına anlattığını belirten Pehlivan, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

GÖREVİMİ GENÇ ARKADAŞLARA BIRAKMAK İSTEDİM
"Onüç yıldır sürdürdüğüm bu onurlu görevi genç arkadaşlarıma fırsat verme gerekçesiyle 09 Nisan 2021 tarihinde yapılan Genel Kurulda aday olmadım.Genel Kurul öncesi birlikte çalıştığım yol arkadaşlarıma da bu durumu bildirerek bu köklü kuruluşlar tarafından oluşan bu çatının korunmasını özellikle vurguladım.Bu toplantımızda Makedonya Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı sayın İlhami Yıldız'ın başkanlık görevini üstlenmesi konusunda mutabık kalındı,ancak değerli arkadaşımız işlerinin yoğunluğunu bahane ederek sayın Abdurrahim Nursoy'u önerdi. 13 yıldır birlikte yol aldığım arkadaşlarıma genel kurul öncesi bir veda yemeği verdim.Bu yemekte tek liste oluşması hususunda da gayret gösterdim.Demokratik bir hak olarak herkesin aday olabileceği bir sivil toplum kuruluşuyduk.Nitekim de sayın Abdurrahim Nursoy'un başkanlığı üzerinde durulurken sayın Şaban Yaprak da adaylığını açıkladı bunun üzerine sayın Nursoy adaylıktan çekildiğini,küçük dernekleri temsil eden birilerinin başkanlığı altında kalmayı camiasına anlatamayacağını ifade ederek federasyonda kalıp kalmamayı da yönetimi ile istişarede bulunacağını bildirdi. Aynı şekilde sayın İlhami Yıldız ve Altan Hafızismailoğlu da kararlarını açıkladılar.Genel Kurul toplantısından önce bu açıklamaları ile ilgili yazılı bir talepleri federasyonumuza ulaşmamıştı. Bu yemekten sonra genel kurul günü beş derneğin başkanı benim bulunmadığım bir ortamda bir araya gelerek genel kurula tek liste olarak gidildi.Genel Kurul sonrası federasyona ait defter ve belgeleri listenin başında yer alan sayın Şaban Yaprak'a bir tutanak ile teslim ettim.Görev bölümü toplantısını sayın Medat Şenay'dan öğrendim.Sayın Şenay bu toplantıya katılmamı istiyordu ancak ben bu toplantıya hangi vasıfla katılacağımı, katılmamın doğru olmadığını bildirdim.Bu konuşmamızın sonrasında sayın Şenay sinirli bir şekilde yarın basında haberleri okursun sende onların yanındasın anlaşıldı diyerek telefonu kapattı."

BENİM EN KÜÇÜK ŞAHSİ HIRSIM YOKTUR
"Sayın Medat Şenay şahsi hırslarımdan dolayı başkanlığı bıraktığımı iddia etmektedir.Nedir bu şahsi hırsım? Başkanlığı bırakmak şahsi hırs mı oluyor? Ya da benim bilmediğim onun bildiği şahsi hırsım varsa ondan öğrenmek isterim. Siyaset olsa orada da yokum, sadece Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün en büyük eserim  Türkiye Cumhuriyeti ve Cumhuriyet Halk Partisidir dediğinden, T.C nin asil,CHP nin de sade bir üyesiyim. Sayın Nursoy'un iddialarına gelince... İzmir Bal-Göç  İzmir'de kurulmuş, genel merkezi de Bursa değil, İzmir'dir. bu yanlışlığı daha önce Gaziemir Belediye Başkanlığına aday aday olduğu sırada da İzmir Bal-Göç Derneğini Burs'nın bir şubesi gibi yazan gazteye itiraz etmeyerek yapmıştır .Genel Kurullarını yönetecek divan başkanlarını İzmirliye güvenmediği için Bursa'dan getirmektedir. Federasyonun faaliyetlerini federasyona bağlı dernekler yürütmektedir. Federasyonu faaliyetsiz görmesi bağlı dernekleri de aynı statüye koymaktır ve bu da kendilerine haksızlıktır. Evet İzmir Bal-Göç Türkiye'nin en büyük Balkan derneğidir, şubeleri vardır,  şube değildir. Federasyon  olmayı önemsememek, federasyonun birlik ve dayanışma felsefesini benimsememek anlamını çıkarır ki dernekleşmeyi de reddetmektir.Dernekleşmek kartvizit sahibi ya da bir siyasi rant elde etmek amacı ile olmaz; tam aksine birlik içinde dayanışma amacıyla olur. Sayın Nursoy'un bugün temsilcisi olduğu İzmir Bal-Göç Ege Balkan Rumeli Dernekleri Federasyonunun kurucu derneğidir. Dolayısıyla federasyonda kaldıkları sürece federasyonun faaliyetlerinde de katkı sahibidirler.Bu federasyon Buca Birlik Otel'de o günün CHP Genel Başkanı Sayın Deniz Baykal'ı 2000 kişilik yemekli toplantıda ağırlayan federasyondur. Bu federasyon Balkan ülkelerinde yaşayan soydaşlarımızın yaşadığı kentlerle İzmir Büyükşehir Belediyesi ve birçok İlçe Belediyemizin kardeş kent olmalarına vesile olmuş bir federasyondur. Bu federasyon 1000 kişilik katılımlarla Sayın Bihlun Tamaylıgil'in onurlandırdığı iftar yemekleri düzenlemiştir ve İzmir'de Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun katıldığı Sivil Toplumlar buluşmasında Balkan camiasını temsilen söz verilen tek federasyondur. Bir çok kayda geçmeyen faaliyetleri olmuştur."

BEN ARTIK BİR BALKAN GÖNÜLDAŞIYIM
"Sonuç olarak Balkan camiamızı temsil eden çok kıymetli STK temsilcilerine şunu ifade etmek isterim: Artık birbirinizi küçümsemeyi bırakın. Basın önünde tartışmayın. Birbirinizi küçümsedikçe küçüldüğünüzü unutmayın. Birlik ve dayınışmayı sözde değil özde ve gönülden yapın. Egolarınızı bırakın. Ben Süleyman Pehlivanoğlu olarak artık aranızda sadece Balkan gönüldaşı olarak yer alacağımı bilmenizi isterim."