Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - İzmir'in Gaziemir ilçesi sınırları içerisinde bulunana ve 'İzmir'in Çernobili' olarak adlandırılan eski kurşun ve döküm fabrikası alanı ile ilgili eylemler devam ediyor. Nükleer atıklar ve kurşun atıklarının izinsiz yer altına gömülmesi nedeniyle firmaya ceza kesilirken, radyasyon oranının ise normalin kat ve kat üstünde çıkması ise bölge halkı sağlık sorunları ile karşı karşıya bırakmıştı.
Cumhuriyet Halk Partisi üyeleri alanda sık sık eylem yaparak konuyu gündeme getirirken, AK Parti İzmir Milletvekili Necip Nasır' da konuyla ilgili çalışmanın başlayacağını duyurmuştu.
Tehlikeye dikkat çekmek adına her hafta bazı ilçe belediye başkanlarının katıldığı duran adam eyleminin sonuncusuna ise İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce, Köy-Koop Başkanı Neptün Soyer, TMMOB İzmir Dönem Sekreteri Aykut Akdemir ve Çevre Mühendisleri İzmir Şube Başkanı Helil Kınay katıldı.
SOYER: YETKİLİLERE SESLENİYORUZ!
Hükümete çağrıda bulunan Başkan Soyer, "2 yıldır bir çok felaket ile karşı karşıya kaldık. Orman yangını ile başladı pandemi tsunami deprem hangi felaket varsa yaşadık Bunlar bize gösterdi ki yöneticilerin en temel önceliği yaşam hakkı olmalı. Vatandaşlarımızın yaşam hakkını korumak ve sağlıklı ve güvenli bir şekilde yaşamalarını temin etmek... Bizim asli görevimizin bu olduğunu gördük. Biz başından beri şunu söylüyoruz; Demokrasi 5 yılda bir sandık başına gidip oy kullanmak değildir. Öyle olsaydı 5 yıl için seçtiğimiz yöneticilerin seçtikleri ile hayatımızı idame ettirmek zorunda kalmazdık. Türkiye Cumhuriyeti'nin yetkili kurumlarına sesleniyoruz; Bizim vergilerimiz ile bizim vatandaş olma hakkımız ile yaşam hakkımız ile ilgili bir tercihi bizim adımıza yapmak mecburiyetindesiniz. Buranın temizlenmesi için gereken bütçeyi ayırmak mecburiyetindesiniz. Bu sizin keyfiyetinize kalmış bir şey değil. Bu memlekette yapacağınız yatırımın harcama kalemleri ne olursa olsun öncelikli mesele buradaki vatandaşların yaşam hakkıdır. Burayı temizleyin. Temizlenmesi için ne gerekiyorsa, harcanması gereken para neyse gerekeni yapın. Bizim yaşam hakkımız sizin tercihleriniz ile unutturulamaz… Biz yaşam hakkımızı istiyoruz. Biz hakkımız talep etmeye devam edeceğiz. Zannetmesinler bu süreçler bitti. Sesimiz kısmayacağız, odalarımız ile birlikte vatandaşlarımız ile beraber belediyelerimiz ile beraber mücadeleye devam edeceğiz, nükleer atıklar temizlenene kadar da vazgeçmeyeceğiz" diye konuştu.
CANGI: KOLLARI BİZ SIVAYACAĞIZ
Çevre davalar ile tanınan Avukat Arif Ali Cangı ise "nükleer santralimiz yok ancak atıklarımız var. Bu da bize nasip oldu. Bu ciddi anlamda İzmir'e yüklenmiş bir sorumluluk. 2012 yılına kadar kimsenin bilgisi olmayan bir sağlık sorun ile karşı karşıyayız. 2012 yılından beri bizlerin çok yönlü çabalarına rağmen bu atıklar buradan gönderilemedi. Pek çok bürokratik engel ile karşılaştık. Bir gerçek var burada… Kurşun atıkları var ve bu da insan sağlığı için ciddi bir risk oluşturuyor. Bunun yanında radyoaktif atıklar var. Nükleer yakıt çubuğundan ortaya çıkan bir atık... Buradaki atıklar sadece tehlikeli atıklar değil nükleer atık statüsünde. Bu atıklardan İzmir'in kurtarılması gerekiyor. Bizlere yurttaşlara sorumluluk düşüyor. Çünkü biz sesimizi çıkarmazsak bu atıkların temizlenme ihtimali yok. Yapmamız gereken merkezi yönetimin bu temizliği yapması için zorlamak. Bunu yapmazsak kolları biz sıvayacağız. Gerekirse uluslararası destek alacağız ve bu atıkları göndereceğiz. Atıkların nasıl geldiğinin ortadan çıkarılması da bizim boynumuzun borcu. Bunu yapamazsak dünyanın başına bela olan yasadışı nükleer atık ticaretine engellememiz mümkün olmaz" dedi.
KINAY: TÜRKİYE MÜCADELESİDİR
Açıklamalarda bulunan Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Helil İnay Kınay, "TMMOB'a bağlı odalarımız ile 14 yıl önce bir gazete ile öğrendiğimiz olayın Gaziemir adına kaderini değiştirmek için mücadele ediyoruz. Ülkemizde tesis olmamasına rağmen nükleer atık ile karşı karşıya kaldık. Çevre Bakanlığı tarafından izinleri olan bir tesisin bahçesinde nasıl gömüldüğü ile ilgili sorunlara cevap alamadık. Bu noktada İzmir'de yaşayan bizler bunun ülkemizin sorunu olduğunu belirttik. Türkiye atık çöplerinden ibaret değildir dedik. Gaziemir bu konuda bir simgedir. Nükleer tesisi olmayan bir ülkede atıkların nasıl olduğunun hesaplarının verilmesi gerekir. Bugün kendi atıklarımızı toplayamadığımız zamanlarda dış ülkelerde atık getirdiğimiz hatırlatmamız gerekir. Gaziemir mücadelesi bir Türkiye mücadelesidir. Sağlıklı yaşam mücadelesidir" diye konuştu.
ARDA: AMACIMIZA ULAŞTIK
Açıklamalarda bulunan Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda ise alanın temizlenmesinden başka bir çare olmadığını vurgularken, "Bugün duran adam eylemimiz son günü. Hedefimiz buradaki sorunun herkes farkında olsun ve bir kamuoyu baskısı yaratalım ve hükümet burayı temizlesin. Siyasi bir dil kullanamadık ve çok masum bir isteğimiz var dedik. Buradaki çocukların geleceği bizler için önemli. 14 yıl önce ortaya çıkan bir sorun. 14 yıldır bu mücadeleyi sürdüren insanlara var. Onların mücadelesini yok sayamayız. Geldiğimiz noktada amacımıza ulaştığımız görüyorum. Burayı Türkiye'nin her noktasından insanlar biliyor. Bir hayalimizi var. Aktepe Emrez bölgesi İzmir 'de tek parçada en büyük kentsel dönüşüm noktası. Bu konuda Tunç Soyer'e çok teşekkür ederim. Tunç Başkanımızın İZBETON ile attığı imza ile bu dönüşüm başlayacak.Aktepe Emrez nükleer atıklardan arınmış modern bir yere dönüşecek. Çevre ve şehircilik bakanlığına sesleniyorum. Burayı temizleyin ve nükleer temalı park haline getirin. Buradaki insanlar sorunlar yaşıyorlar. Tek çözüm buranın temizlenmesinden geçiyor" dedi.