GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Yerel Yönetimler
20 Ocak 2022 Perşembe 10:07

Soyer'den hükümete çifte sitem!

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer hükümet tarafından 2014 yılında yatırım programına alınan ancak sadece 3 bin TL'lik izbedel ayrılan Halkapınar-Otogar Metro hattı projesi ve geçtiğimiz yıllarda İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin ihalesiyi kazanmasına rağmen iptal edilen Elektrik Fabrikası ile ilgili hükümete sitemde bulundu.

EGEDESONSÖZ - İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer TV100'de yayınlanan Kerem Kırçuval ile 10'dan 12'ye programına konuk oldu.
Hükümete yönelik eleştirilerini ve İzmir ile ilgili planlarını paylaşan Başkan Soyer, Türkiye Cumhuriyeti'nin yatırım programının açıklanması sonrası gündeme gelen Halkapınar-Otogar Metro projesi konusunda çarpıcı açıklamalarda bulundu.

GÖZÜMÜZÜN ÖNÜNDE İZMİR'İN SEMBOL BİNALARINDAN BİRİ ÇÜRÜYOR
Cumhuriyet Halk Partili bazı belediye başkanlarının 'hükümet projelerimizi engelliyor' ifadelerinin İzmir'de de olup olmadığının sorulması üzerine konuşan Tunç Soyer, "Engellenmek değil… Bir işi yapmanın bir, yapmamanın bin yolu vardır. Kim ne yaparsa yapsın biz bildiğimizi yapmaya devam edeceğiz engellemeye çalışanlar, önümüzü kesmeye çalışanlar olabilir. Bunların üzerine konuşmaya bile değer bulmuyorum. Biz mevcut koşullar neyse o koşullar içinde en iyisini yapmak için geldik bu koltuğa. İçime sinmeyen 2 örnek var. Bir elektrik fabrikası vardır; İzmir'in zamanında sembol binalarından bir tanesi. Fransızların, Belçikalıların o dönemde kent içinde elektrik üretmek için kullandıkları tesisiler. Bunlardan bir tanesi de elektrik fabrikası ve İzmir'in sembol binalarından bir tanesi. Olağanüstü bir bina. 2019'da göreve geldikten 2 hafta son açılan bir ihale vardı, 35 milyon TL bedelle fabrikanın satışı yapılacaktı. Biz ihaleye girdik bizim üzerimizde... Ve biz 35 milyonu verdik. Ancak ihaleyi iptal ettiler. 3 senedir asırlık bina çürümeye devam ediyor. Bize vermemek için yeni bir ihale de yapmıyorlar. Bu benim içimi acıtıyor. Gözümüzün önünde İzmir'in sembol binalarından biri çöküntüye gidiyor. Bu anlaşılabilir bir şey değil. Biz burada 'Ticaret yapmayacağız, rant peşinde değiliz' dedik. Kamu adına restore edeceğiz ve kültür sanat alanında kamunun kullanımına açacağız... Bu verilmiyor" ifadelerini kullandı.

YAPACAĞINIZ BİR METRO HATTI VAR AMA…
Halkapınar Otogar Metrosu hakkında da hükümete sitemde bulunan Soyer, izbedel üzerinden yüklenirken, "Diğer örnek ise Halkapınar-Otogar metrosu. İzmir'de hükümetin bir metre metro tüneli yok. Bu saydığımız metro hatları bizden önce de belediye tarafından yapılmış, şimdi de belediye olarak yapmaya devam ediyoruz. Bu anlaşılabilir bir şey değil. Türkiye'nin her yerinde hükümet metro hattını yapar ya da belediye ile ortak yapar. Bir tek İzmir istisnadır. İzmir'de yok bu. Halkapınar Otogar metro hattı 2014'den beri hükümetin yatırım programında durup, her sene bir izbedel ile geçer. Bu senede yaklaşık 4,5 milyar TL'lik projeyi 3 bin TL ile geçmişler. İnsan üzülüyor. Bir tek metro hattı var yapacağın 2014 yılından beri yatırım planında ancak hala bir adım atılmış değil. Bunları konuşmayı bile zulh sayıyorum. Bunlara değer de vermiyorum. Biz elimizdeki imkanlarla ne yapıyoruz bundan meçhulüz, gerisi başkalarından sorumludur. Ben kendi imkanlarım ile maksimum ne yapabilirim ondan sorumluyum" diye konuştu.

ÖNEMLİ OLAN İSİMLER DEĞİL SİSTEM
Erken seçim bekleyip beklemediğine ve olası bir erken seçimde adayının kim olduğu sorusuna da yanıt veren Soyer, "Erken seçim olacağını tahmin ediyorum. Ben isim konuşmaktan özellikle kaçınıyorum. Çünkü mesele isimlerde değil sistemde. Sistemi tartışmak lazım. Uzmanlar akademisyenler bunu yapmıyor, isimler üzerinden tartışıyor. Ancak sistem ne olacak? Vatandaş ne olacak? Bugünkü sistem ile devam mı etsin yoksa başka türlü bir sistem gelsin? Neden başka bir sistem gelsin biliyor musunuz? Öylesine derinleşen bir yoksulluk var ki. 3 Kasım 16 Ocak arasında yaklaşık 73 gün içinde 23 bin Gıda paketi binin üzerinde hijyen paketi dağıtmışsız. 8 milyon 490 bin TL nakdi destek vermişsiz. Bin 192 vatandaşa hamam hizmeti verdik. Vatandaşı götürüyoruz giysilerini  yeniliyoruz, hamamda aklanıyor paklanıyor ve çıkıyor. Geçenlerde dayanışma noktaları kuruyoruz, bir tanesine gittim ve nasıl bir yoksulluk biliyor musunuz… Kadıfekale de bir mahalle. Çocuklar neşe ile hayatlarını sürdürüyorlar ancak annelerini gözlerini görüyoruz onu. O çocukların karnını doyuramamanın verdiği hüznü görüyorsunuz. 'Sabahtan beri bir şey verememiştim iyi ki geldiniz' dediler... Orada etrafımıza toplanan kadınlar arasında yarım saat kaldık. Boğazım tıkandı. 4 tane tekerlekli sandalye istediler benden. O yoksulluk, sefaleti de beraberinde getiriyor. Yoksulluk öyle bir noktaya gelmiş halde deki çok feci durumda. Sistemin değişmesi lazım. Bu bir kader değil. Giderek derinleşen yoksulluk asıl kafa yormamız gereken konu. Gerisi hikaye... O mu gelecek, başkası mı gelecek bunları bir kenara bırakmamız lazım. Biz buna gayret etmeye devam edeceğiz . Biz şehrimizdeki yoksullar ve onların hayatını iyileştirme mücadelesine devam edeceğiz. Bizim dinimiz söylüyor bunu. Biz tok yatmayacağız" ifadelerini kullandı.

İZMİR’İ SÜRPRİZLER BEKLİYOR
Gelecek Eylül ayında İzmir’in kurtuluşunun 100. yılı olması nedeniyle heyecan duyduklarını belirten Soyer, “9 Eylül 1922'den başlayıp 2022'ye kadar geçen 100 yıllık zaman dilimi aynı zamanda barışın yüzyılı. Çok heyecanlıyız 100 yılı idrak etmek çok kıymetli. Gelecek bir yüz yıla başlıyor olmak hepimizi çok heyecanlandırıyor. Çok anıtsal işler de bırakmak istiyoruz 100'üncü yılın anısına. Bir yandan 100'üncü yılı önümüzdeki yıllarda da hatırlayacak ve o yüzyılın hatırasını canlı tutacak çalışmalar yapıyoruz, bir yandan da çok görkemli bir kutlama çalışması yapıyoruz. Bunların hazırlıkların tamamlanması biraz vakit alacak ancak  İzmir'i çok güzel sürprizler bekliyor” şeklinde konuştu.

KENDİ AYAKLARI ÜZERİNDE DURAN MUHALEFET BELEDİYESİ
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin hükümet yatırımlarından uzak tek başına kendi çabası ile var olmaya çalıştığına dikkat çeken Soyer, “Bu aslında dirençlilikten kaynaklanıyor. Uzun yıllar muhalefet belediyesi olmanın getirisi bir dirençlilik var. Kendi ayakları üzerinde durma çabası ile kendi başına var olabilmek ve buradan bir gelecek inşaa etmeye çalışmak bir dirençlilik kazandırıyor. Bu da gücünü büyütüyor ve daha sağlam bir yapı olmasını sağlıyor. Şu an itibari ile İzmir, AAA olarak en üst düzeyde kredilendirilebilir noktada duruyor. Burada geçmişte hem kendi ayakları üzerinde durma durumu var hem de İzmirlilerin yüksek oyu ile göreve gelmenin verdiği bir özgüven var. Bunlar bir araya geldiğinde çok daha kurumsal bir yapı ve daha istikrarlı bir yapı ortaya çıkıyor. Bütçe gerçekleşme oranına baktığınızda yüzde 99 oranında gerçekleşme oranları mevcut. Bu da çok daha kolay uluslararası alanlarda fon kaynağı bulmanız kolay oluyor. Bizim de bu anlamda İzmir tarihinin en büyük yatırımı Buca Metrosu…” dedi.
 
AŞKIMIZI GÖSTEREN BİR ADIM
Geçtiğimiz günlerde imzaları atılan Buca Metrosu’ndaki süreç hakkında değerlendirmelerde bulunan Soyer, şu ifadeleri kullandı:
“Buca İzmir'in en kalabalık ilçesi. Bugüne kadar burada metro hattı kurulamadı. Şimdi bu metro; kent içindeki en kalabalık ilçenin çok ciddi bir biçimde trafiğinin rahatlamasına neden olacak. Metro sadece ulaşım hattından öte bir medeniyet göstergesi. 14 Şubat’ta Sevgililer Günü’nde İzmirlilere olan aşkımızı gösteren bir adım atacağız ve temellerini atacağız.
Bir konsorsiyum oluşturduk. 1,5 yıllık süreç bununla geçti. 4 bankanın her birinin 125-150 milyon Euro'luk taahhütleri ile başladı ve sonuçta 490 milyon Euro'luk kaynağı temin ettik ve bunun taahhüdü gerçekleşti, protokolü imzalandı. 14 Şubatta temel attığımızda parası hazır, kenara konulmuş bir çalışmayı başlatmış olacağız. Bu bizim için de çok önemli. Acaba para bulabilecek miyiz? Dolar yükselecek mi yoksa inecek mi? diye kaygı yaşamadan öngörülen tarihte projenin tamamlanmasını sağlayacak bir adım.”

İZMİR DEMİR AĞLARLA ÖRÜLÜYOR
Gaziemir - Karabağlar Metro çalışmalarında altı ay içerisinde ihaleye çıkacak aşamaya gelineceğini kaydeden Soyer, İzmir’in ulaşım projeleri hakkında “İlk iki istasyon arasındaki hattı 2023'ün sonunda çalıştırmaya başlamak istiyoruz. Metro projeleri çok ağır işleyen, çok zor projeler. Çok olağanüstü büyük engeller ile karşılaşmazsak bunu başaracağımızı biliyoruz. Bütün odaklanmamız bu doğrultuda. 3 tane daha yeni raylı sistem çalışmamız var. Bir tanesi İzmir'in en uzun metro hattı olacak o da; Gaziemir - Karabağlar Metro Hattı. Yaklaşık 28 kilometre uzunlukta. Bunun sondajlarının neredeyse tamamı bitti. Jeolojik çalışmalar bittikten sonra da 6 ay içerisinde ihaleye çıkabilecek seviyeye geleceğiz. Bir diğer hattımız da Kemalpaşa Metro hattı. Bu ipek yolunun güncellenmesi anlamını yaşıyor ve bizim için çok heyecan verici bir çalışma. Bir de tramvay hattı çalışmamız var. Yenigirne Örnekköy Hattı… Biz aslında demir ağlarla örüyoruz şehri diye bir mottomuz var biz buna çok önem veriyoruz. Ulaşımda çok ciddi bir biçimde ferahlık sağlıyor, konfor sağlıyor aynı zamanda çok düşük bir maliyet sağlıyor. Lastik tekerleklerle 1 kilometreyi 9 TL ile sağlanırken, raylı sistemde 2,9 TL'ye kadar düşüyor. Üstelik çok daha kalıcı yatırımlar” sözlerini kullandı.

İZMİRLİLERİN İÇİ RAHAT OLSUN
Türkiye’nin yaşadığı ekonomik sıkıntılardan İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak büyük yaralar aldıklarını belirten Soyer, “Bizde çok olumsuz etkilendik. Hatta öyle bir paylaşımım olmuştu. Bir gecede 1 metro hattı kaybettik diye. Doların, dövizin anormal yükseldiği dönemde bizim Euro ve Dolar üzerinden borçlanmamız gerçekten bizi çok olumsuz etkiledi. Bizim Euro cinsinden borcumuz 3 yıl içinde yüzde 10,25 artmış durumda. Ancak bunu TL çevirdiğinizde yaklaşık 10 milyar gibi bir borca tekabül ediyor. Bu bizim insiyatifimizde, bizim inceleyebileceğimiz durumda değil. Bu nedenle aslında FİTCH adlı kuruluş bir açıklama yapıp belediyelerin kredibilitesi ile ilgili değerlendirmede bulunmuştu. Bu anlaşılmaz biçimde farklı ifade edildi. O raporu defalarca okudum böyle bir anlamı yok. Sadece ülkedeki döviz dalgalanmalarının, belediyelerin hareket kabiliyetini engellendiğini ve engel olabileceğini söylüyor ancak belediyeleri iflasın eşiğine getirdiği gibi bir şey yok. Kentlerin kredibililitesi, ülkeninin kredibilitesinden bağımsız düşünülemez. Ancak bizimkisi yıllardır gelen yapıdan kaynaklı bir yükseklik. Bu nedenle İzmirlilerin için rahat olsun.” şeklinde konuştu.