GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
9 Mart 2020 Pazartesi 14:21

Sivil inisiyatiften 'Çeşme' tepkisi: Ranta izin vermeyeceğiz!

İzmir Yaşam Alanları Girişimi’nin çağrısıyla bir araya gelen vatandaşlar, Bakan Ersoy’un kente geldiği ve proje hakkında bilgiler sunduğu sıralarda tepki gösterdi. Grup adına konuşan Mutlu, “Bize, kent halkına danışılmadan oluşturulmuş bu ranta izin vermeyeceğimizi, bu meselenin hem tarafı hem de muhatabı olduğumuzu bir kere daha vurguluyoruz” dedi.

Mehmet İŞLER /EGEDESONSÖZ-  Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy,  ‘Ege Turizm Merkezi-Çeşme Projesi’ tanıtımını yapmak için İzmir’e geldi. Bakan Ersoy basına kapalı olarak Ticaret Odası’nda iş dünyası, meslek örgütleri ve sivil toplum kuruluşları ile buluştu.

Öte yandan İzmir Yaşam Alanları Girişimi’nin çağrısıyla bir araya gelen ve projeye karşı olan çevre savunucuları, toplantının gerçekleştiği binanın önünde basın açıklaması yapmak istedi. Ancak polis güvenlik gerekçesiyle izin vermedi. Grup, basın açıklamasını okuyabilmek için Cumhuriyet Meydanı’na yürüdü.

İzmir Yaşam Alanları Girişimi adına ortak hazırlanan metni okuyan Kubilay Mutlu, “Yaşam alanlarımıza saldırı artarak devam ediyor. Ülkenin her yerinde ranta, paraya dönüştürülecek ne varsa, bir kılıfına uydurularak yeni yağma, talan alanları oluşturuluyor. İzmir yıllardır iktidarın hedefinde yer alıyor. İzmir’e vaat edilen mutluluk, refah, huzur ve modernleşmenin tersine, turizm koruma ve geliştirme bölgesi demek; tarihi, kültürel, tarımsal ya da doğal değerleri nedeniyle korunması gereken alanların ranta açılması demek, bu bölgelerde rantçıların yatırımlarının kolaylaştırılması demek, kamusal alanların, ortak alanların halkın elinden alınması demek, toplumsal etkinlik alanlarının, iktidar tarafından satılması demek, halkın ortak alanlarının küçültülmesi demek, bölgenin kimliğinin yok edilmesi demektir” dedi.

Mutlu, “Bölgede oluşacak 1 milyonun üzerinde nüfus yoğunluğunun yaratacağı ulaşım, alt yapı ve kültürel sorunları ön görmek hiç de zor değil. Sadece önümüzdeki 3-5 yıl içinde İzmir’in su fakirine dönüşeceği bilinirken, Yarımadaya 20 golf sahasının bu planların içinde olması bile, hazırlanan planların ne denli yanlış olduğunu göstermektedir. Bu anlamda İzmir Yaşam Alanları olarak söz verdiğimiz gibi hukuki girişimimizi başlattık ve davalarımızı açtık. Yarımada ve kentte planlı bilgilendirmelerle kamuoyu oluşturmaya, dayanışma ağları örmeye çalışıyoruz. Tunç Soyer ‘Projeyi anlamaya çalışıyoruz. Projeden tam olarak haberdar değiliz’ demişti. Turizm Bakanı bugün önce İzmir Ticaret Odası üyelerini, ardından da başkanımızı bilgilendirecek. Bu bilgilenme sonrasında yapılacak değerlendirmeyi merakla bekliyor,  yerel yöneticilerimizin de bu mücadelede bizlerle olmasını diliyoruz. Biz İzmir Yaşam Alanları savunucuları olarak yineliyoruz; rant alanı açmaya yönelik bu projeyi yerel bir sorun olarak değil;  İzmir’de ülkede, yaşamdan yana olanların mücadelesi olarak görüyoruz. Kanal İstanbul için olduğu gibi, yaşamın devamı için büyük bir mücadele ağı örülmesi gerektiğini söylüyoruz. Bize, kent halkına danışılmadan oluşturulmuş bu ranta izin vermeyeceğimizi, bu meselenin hem tarafı hem de muhatabı olduğumuzu bir kere daha vurguluyoruz” ifadelerini kullandı.