EGEDESONSÖZ - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Sekreteri Kamil Okyay Sındır, Ankara’daki genişletilmiş il ve ilçe başkanları toplantısının ardından alana indi.
Genel Sekreter Sındır, İl Örgütü’nün 12 Şubat Pazar günü eski genel başkanlar, eski milletvekilleri, il ve ilçe eski başkanları, belediye eski başkanlarının, parti meclisi eski üyelerinin de hazır bulanacağı geniş katılımla gerçekleştirileceği zirve öncesinde referandum çalışmalarına, Bakırçay Havzası’ndan start verdi.
Sındır, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “Ev ev gezeceksiniz” talimatı sonrasında sivil toplum kuruluşları, sendika temsilcileri, meslek örgütleri, mahalle muhtarları, partililer ve çok sayıda vatandaşla bir araya geldi.
İZMİR’DE İLK DURAK BERGAMA…
Bergama’da gerçekleştirilen kahve toplantısında Genel Sekreter Sındır’a, Belediye Başkanı Mehmet Gönenç, İlçe Başkanı Ayşe Şimşek, İkinci Bölgede Örgütten Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Okan Karlıdağ eşlik etti.
Sındır vatandaşlara anayasa değişikliği teklifinin referandum sürecinde yürütecekleri ‘Hayır’ kampanyası hakkında bilgi verdi.
RECEP TAYYİP ERDOĞAN MESELESİ DEĞİLDİR
Sındır, “Bu bir Recep Tayyip Erdoğan, Binali Yıldırım, Adalet ve Kalkınma Partisi meselesi değildir. Bizler faniyiz. Bugün varız yarın yokuz. Çocuklarımız ve geleceğimiz için çok önemli. Parlamentonun işlevini hemen hemen yok edecek bir sistem için seçime gidiyoruz” dedi.
‘NEDEN EVET?’ DEDİĞİMİZDE, GEÇERLİ BİR NEDEN YOK!
Genel Sekreter Sındır şunları söyledi: Yargı tek adamın egemenliği altına giriyor. Bu değişikliği çıkaranlar, ‘evet’ denmesini isteyenler, ‘neden ‘evet’ diyelim?’ dediğimizde bir tane geçerli sebep söyleyemiyorlar. ‘Terör bitecek’ diyorlar. 15 yıldır bütün kanunları çıkarırken terörü neden bitirmediniz? Hangi yasayı çıkarmak istediniz, hangi kararı vermek istediniz de yapamadınız? ‘Ekonomi iyileşecek’ diyorlar. Ekonomi niye bu duruma geldi? Niye iyileşmedi? Bütün bunlar Türkiye’yi refaha kavuşturmanın değil, yeniden iktidarda kalmanın bir arayışıdır.
PARTİ DEVLETİ OLACAK!
Başkan seçilecek kişi hem ilçe başkanı atayacak, hem de kaymakam, müdür, vali, müftü atayacak. Bütün idari yapılar hem cumhurbaşkanı hem parti genel başkanı olan kişinin yetkisi altına girer. Yani bir parti devleti olacak. Tekrar söylüyorum; bu partilerin tartışılacağı bir mesele değildir. Bugün o iktidar olur yarın başka birisi… Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir. Cumhurbaşkanı milletin yüzde 51 oyuyla geldi. Yani bu illetin diğer yarısı ‘seni istemiyorum’ dedi. Ama cumhurbaşkanı milletin egemenliğinin yüzde 100’ünü temsil eden meclisi ‘seni istemiyorum diyerek feshedebilir. İstemediğim cumhurbaşkanı benim partimin milletvekillerini çıkarabiliyor. ‘Evet’ demenin bir tane geçerli nedeni yok, ama hayır demek için ben onlarca neden sayabilirim.
ESAD’A DİKTATÖR DİYORUZ, ANAYASASINI GETİRİYORUZ!
Parlamentoda bu oylama yapılırken meclis TV yoktu. Kavga gürültü oldu. Size hiçbir şey gösterilmedi. Haber bültenleriyle ne gösterildiyse onları biliyoruz. Belki hiçbir şey bilmiyoruz. Atatürk’ün kurduğu cumhuriyet evet darbelere maruz kaldı, demokrasi erozyona uğradı ama bize düşen görev bu parlamenter demokrasiyi güçlendirmek olması gerekirken ülke şimdi tek adam rejimine götürülmek isteniyor. Suriye anayasası neyse hemen hemen aynısını getiriyoruz. Esad’a diktatör diyoruz ama anayasasını Türkiye’de uygulamaya çalışıyoruz. Kabul edemeyiz. Türkiye ne bir Suriye, ne bir Irak, ne Libya ne Mısır ne İran olmalıdır. Türkiye demokratik, sosyal, laik, hukuk devleti olmalıdır. Hangi düşünce, hangi inanç ve hangi kimlikte olursa olsun yurttaşlarımızın özgürce yaşayabilmesidir. Tek adam rejimine ‘hayır’ diyoruz. Bunun bu ülkeye bir macera yaşatmanın geleceğimize çok büyük zarar vereceğini düşünüyoruz.
‘HAYIR’DA HAYIR VARDIR!
Ben bu yörenin insanıyım ama bizim derdimiz bu ülkede yaşayan herkestir. Hangi partiden olursa olsun tüm vatandaşlarımızın geleceğidir. Karar tabi ki sizlere ait ama bunların nedenlerini konuşmak gerekiyor. Bu anayasa ‘hayır’ çıkarsa yine birtakım düzenlemeler gerekecek ama bizim amacımız her siyasi düşüncenin bir gün iktidar olabileceği demokrasiyi yaşatabilmektir. Hayır da hayır vardır.