GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
16 Temmuz 2023 Pazar 09:26

Sıcağın altında ekmek kavgası!

İzmir kentinin simgesi olan Saat Kulesi önünde kuş yemi satanlar yaşadıkları zorlukları anlattı. Hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin çok üzerinde seyrettiği bu günlerde ekmek kavgası uğruna mücadele eden yemciler, en azından kulübe yapılması umuduyla dertlerini paylaştılar.

Ozan EKİZ / EGEDESONSÖZ – İzmir’de hava sıcaklıkları 40°C’ye çıktığı şu günlerde kentin simgesi olan Saat Kulesi önündeki yemciler ekmek kavgası içinde yaşam mücadelesi veriyorlar. Kışın yağmur altında, yazın kavurucu sıcakta ekmek parası için mücadele eden yemciler, bölgedeki kumruları beslemek isteyenlere bardağı 5 TL’den buğday satıyorlar.

‘SAAT 8’DEN BERİ BURADAYIM 25 TL’LİK İŞ YAPTIM’
Koronavirüs pandemisi sebebiyle hapishaneden denetimli serbestlikle çıkan Erdal Korkmaz, 4 yıldır burada buğday satıyor. Korkmaz, sabah 8’den beri tezgahının başında olmasına rağmen pek satış yapamadığını belirterek, “Hava çok sıcak. Müşteri yok, iş yok. Ekmek parası çıkarsa iyi. Ev desen kira, çocuk okuyor. Sabah 8’den beri geldim saat 15, daha 25 TL’lik iş yaptım. Tanesi 5 TL’den satılıyor. 5 tane satabildim. Yapılacak iş değil de mecburiyetten bu işi yapıyoruz” dedi.

‘HIRSIZLIK YAPSAM OLMAZ, ADAM VURSAM OLMAZ’
İş arayışlarının sonuç vermediğini ve ekmek parası için tek çıkış noktasının bu olduğunu belirten Korkmaz, “Hırsızlık yapsam olmaz, adam vursam olmaz, gasp yapsam olmaz. Nereye gideyim? İş arıyorum iş yok diyorlar. Olmadı mı olmuyor” diyerek yine de umutlu olduğundan bahsetti.

‘KIZIMA HAVUZA GİRME DEDİM, ÇOCUKLARA NEDEN KARIŞIYORSUN DİYE SALDIRDILAR’
Konak Meydan’da başından geçenlere değinen Korkmaz, “Yakın zamanda çocuğum geldi. Normalde havuza girmek yasak. Kızım havuza girme dedim kızdım. Bir tanesi geldi çocuklara neden karışıyorsun dedi. Oranın içinde elektrik var, çocuğuma bir şey olsa sen ne yapacaksın? Sonra ana baba suçlu oluyor. Polis geldi anlattım durumu. Çocuğuma bir şey olsa yine suçlu ben olacağım” diyerek bir anısını anlattı.

‘MİT’Çİ MİSİN, POLİS MİSİN, TERÖRİST MİSİN DİYE SORUYORLAR’
Kendilerinin yaptıkları iş dolayısıyla Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubu zannedildiklerine değinen Korkmaz, son olarak şu ifadeleri kullandı.

MİT’çi misin, polis misin, nereden geldin, kimsin terörist misin diyorlar. Ben de vatandaşım. Mağdurum, burada geldim yem satıyorum.

‘İSTANBULDAKİLER’İN KULÜBELERİ VAR, BELKİ BURADA DA YAPILIR’
Meydanda yem satan bir diğer isim ise Fatma Teyze. Fatma Teyze aynı zamanda kanser hastası. Oğlu hapiste olduğu için üç torununa engelli maaşı ve burada sattıkları yem ile ekmek götürmeye çabalıyor. Sıcak havalar sebebiyle tepelerine şemsiye geçiren yemcilerden olan Fatma Teyze, ‘İstanbul’dakilerin kulübeleri var’ deyip hikayesini anlatmaya başlıyor. Fatma Teyze ilk olarak hala kendilerine kulübe yapılmasına dair umutları olduğunu ifade ederek, “Çok zor şartlarda çalışıyoruz. Kışın yağmur, yazın sıcak var. İstanbul’da yemcilerin kulübeleri var. Biz de istiyoruz öyle bir şeyler olmasını. Bir iki söylenti oldu, yapılacak dendi. Belki yapılır burada da. Biz de insanız, yerden oturmak istemiyoruz. Çok güneş var burada, şemsiye bizi tutmuyor” dedi.

‘ARAMIZDA SICAKTAN BAYILANLAR OLUYOR’
Sıcaklar dolayısıyla yemciler arasında bayılanlar olduğunu belirten Fatma Teyze, “Aramızda çok yaşlılar var. Burada duranların çoğu engelli zaten. Sıcaktan bayılanlar oluyor aramızda. Durumu iyi insanın ne işi var bu sıcağın altında kafayı mı yedi? Mecburuz işte, ne yapacaksın. Biz burada yerlere su döküyoruz, ateşten yanıyoruz” ifadelerini kullandı.

‘BELEDİYE EKİPLERİ SAĞOLSUNLAR BİZE MÜDAHALE ETMİYORLAR’
Zabıta ekiplerinin ve kolluk güçlerinin kendilerine karşı tutumunu anlatan Fatma Teyze, en azından onların bu anlamda kendilerine çok yardımcı olduklarını belirterek, “Bizim burada resmi bir evrakımız yok burada oturmak için. Belediye sağ olsun. Bizi bırakıyorlar, müdahale etmiyorlar. Çok eskiden bırakmıyorlardı. Ben burada 20 senedir yem satıyorum. 15 sene önce bizim yemlerimizi döküyorlardı. Biz 7-8 senedir böyle bir şey görmedik. Amirlerimiz sağolsunlar bize yardımcı da oluyorlar” dedi.

‘POLİSLER OLMASA BİZİ BURADA ÖLDÜRÜRLER’
Konak Meydanı ve Saat Kulesi çevresinin güvenlik problemlerine değinen Fatma Teyze, yakın zamanda yaşadığı bir hikayeyi şu sözlerle anlattı:

Sarhoşu geliyor, içkicisi geliyor, uyuşturucu kullananı geliyor… Geçen gün bir deli tarafından saldırıya uğradım. Ölmüşlerim vardı. Onun hatırına evde bir kaşık pilav yapıp getireyim yemci arkadaşlarıma dağıtayım dedim. Buradan dağıtırken delinin biri geldi iki kolumdan bir tuttu. Salladı salladı beni, öldürecekti beni. Zor kurtuldum elinden. Polis olmasa bizi burada öldürürler.

‘KUŞUN BOĞAZINI SIKAN ÇOCUKLARA MÜDAHALE ETTİM, BANA BIÇAK ÇEKTİLER’
Bu tip olayların çoklukla yaşandığına değinen Fatma Teyze, kuşların canı pahasına kendi canını tehlikeye attığı anları ise şöyle anlattı:

Bir kere burada kuşun boğazını sıkan çocuklar vardı. Kurtarayım kuşu ellerinden diye koştum peşlerinden. Çocuk bana burada bıçak çekti. Kaçmasam beni öldürecekti. Burada kuşların canlarını yakıyorlar.

‘İŞ OLMADIĞI ZAMAN BERABER YEMEK YİYORUZ, İŞ OLUNCA KAVGA EDİYORUZ’
Kavgaların bazen de kendi aralarında olduğuna değinen Fatma Abla, sabah beraber yemek yediklerini ekmek parası olunca kavga çıktığını belirterek, “Bazen yemciler dövüşüyorlar. Aksiler var aramızda. Sen elini uzattın ben uzatmadım, müşterimi çaldın deyip küfür ediyorlar. Ekmek kavgası be. Aslında kimseyi hor görmemek lazım. Herkes ekmek kavgasını yapıyor. İş olmadığı zaman yine herkes bir arada toplanıp beraber yemek yiyor. İşe geldiği zaman kavga ediyoruz” dedi.

‘KENDİ KENDİMİZE REZİLLİK YAPMASAK UZUN SÜRELİ OTURUP EKMEĞİMİZİ YİYECEĞİZ’
Kendi aralarında yaşanan kavgaların çok daha az olması gerektiğini belirten Fatma Abla, son olarak diğer yemcilere şu çağrılarda bulundu:

Bir kişi kavga ediyor bin kişi cereme çekiyor. Geçen gün oldu; iki kişi birbirine girdi. Valiliğin önündeyiz, bunca rezilliğe müsaade ederler mi?  Bu kadar ekmek yediğimize şükredelim, bir de rezillik yapıyorsunuz. Halka açık yer burası, turistler geliyor. Biraz herkes edebini bilse belki daha uzun süreli oturacağız burada ekmeğimizi yiyeceğiz.