GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
29 Nisan 2024 Pazartesi 09:35

Sendikadan ‘yeni müfredat’ değerlendirmesi: Yeni kurulmuş ülke izlenimi!

Milli Eğitim Bakanlığı’nın ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ ismiyle hazırladığı yeni müfredat taslağı kamuoyuyla paylaşıldı. Eğitim Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Nafiz Ceylan, “İlk-ortaöğretim ve liselerde toplam 51 ayrı müfredat tamamen yenilenmiş. Bu, laik eğitim programı değil. Bu bir kesimin istediği bir program. Tek din, tek mezhep programı… Böyle köklü bir değişiklik yeni kurulmuş bir ülke izlenimi veriyor” dedi.

Büşra ÇETİNKAYA/EGEDESONSÖZ – Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ başlığıyla hazırlanan yeni müfredat taslağı, 26 Nisan’da kamuoyunun görüşüne sunuldu.

Yeni müfredat taslağı için MEB’in internet sitesi üzerinden bir hafta süresince görüş bildirilebilecek.

Eğitim Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Nafiz Ceylan, MEB tarafından hazırlanan yeni müfredat taslağı ile ilgili Egedesonsöz’e değerlendirmede bulundu.

BERABER HAZIRLAYALIM DEDİK, BAKANLIK KABUL ETMEDİ
Ceylan, yeni eğitim modelinin talep etmelerine rağmen sendika ve uzmanlardan görüş alınarak hazırlanmadığını dile getirerek “Daha önce genel merkez düzeyinde böyle taslak bir çalışmanın olacağı bilgisi geldi. Sendika olarak biz bu taslağı birlikte hazırlama talebinde bulunduk. Eğitim Sen olarak ve diğer sendikalardan bilgi alarak birlikte yapalım, dedik. Bakanlık gizli kapılar arkasında böyle bir taslak hazırladı ve sadece 5 gün süre vererek, inceleyin ve geri dönüş sağlayın, diyor. Hazırlama aşamasında neden olmadığımızı soruyoruz. Bu taslak neden bir partinin ya da birilerinin görüşleri üzerinden, tek taraflı bir şekilde hazırlanıyor? Bizim dile getirdiğimiz sorunlara çözüm odaklı yaklaşabileceğimiz bir ortam yok” dedi.

BU PROGRAM DA BİRKAÇ YIL SONRA RAFA KALKACAK

Ceylan sözlerine şöyle devam etti:

“Bu, laik eğitim programı değil. Bu bir kesimin istediği bir program. Tek din, tek mezhep programı. Programın içinde Osmanlı güzellemeleri yer alıyor. “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” demekle de oradaki ‘maarif’ kelimesinin neden Türkçe halinin yani ‘eğitim’ kelimesinin kullanılmadığını sorguluyoruz. İktidarın göreve geldiği yıllardan bugüne baktığımızda eğitimle ilgili 3 büyük değişiklik yapıldı. 2004, 2006-2007 ve 2017-2018 yıllarında eğitimde köklü değişiklikler yapıldı. Bu kadar kısa zamanda eğitim programlarının değiştiği bir ülke olamaz. Daha önceki yaptıkları değişiklikler gibi bugünkü programın da birkaç yıl sonra rafa kaldırılacağını bekliyoruz. Bu eğitim modelinin, hiçbir geçerli tarafı yok. Oluşum esnasındaki sıkıntılara baktığımızda ısmarlama bir program olarak görülüyor. Bir eğitim programı hazırlanırken önce tartışılır, paydaşlarla birlikte konuşulur. Burada hiçbir paydaş yok. Daha sonra bunun bir pilot uygulaması olur. Belirli bölgelerden çeşitli iller seçilerek bu model üzerinde bir çalışma yapılır. Pilot uygulamalar sonrasında görülen aksaklıklar bir sonraki programın yürürlüğünü tartışıp, uygulanabilirliği tartışılmalıdır ama böyle olmadı.

BÖYLE KÖKLÜ BİR DEĞİŞİKLİK YENİ KURULMUŞ ÜLKE İZLENİMİ VERİYOR
Bu müfredat, devlet sistemi üzerinden politikalar üretiyor. Bu politikalar bilimden uzak olmamalı. Eğer bilimden uzak olursa hiçbir gelişmeden, ilerlemeden bahsedemezsiniz. Yeni müfredat modelinde genel olmasa da sarmal olarak dini ve milli değerler üzerinden içerikler hazırlanmış. İlk-ortaöğretim ve liselerde toplam 51 ayrı müfredat tamamen yenilenmiş. Böyle köklü bir değişiklik yeni kurulmuş bir ülke izlenimi veriyor. Neden dayatılıyor, önümüzdeki eğitim öğretim yılına hazırlanıyor? Bunun altyapısı hazır değil. Öğretmenlerin eğitimden geçirilip geçirilmeyeceği ile ilgili çalışmalar yapılmadı. Bu 5 günlük süre içerisinde uzmanlarımızla birlikte, şube olarak da komisyonlar oluşturduk. Her ders ayrı ayrı komisyonlarda eksiklikleri Milli Eğitim Bakanlığı’na iletmeye çalışacağız. Bu süre 5 günle sınırlandırılmamalıydı, yeterli bir zaman verilerek ele alınmalıydı”

BU BİR EĞİTİM MODELİ DEĞİL BİR PARTİNİN MODELİ
Yeni eğitim modelinin bilimsellikten uzak olduğuna vurgu yapan Ceylan, “Demokratik, bilimsel, laik ve ana dilinde eğitimin şart olduğu bir gelecek istiyoruz. Bunlar olmadığı sürece yaptığımız hiçbir çalışmanın olumlu olmayacağını söylüyoruz. Müfredat modelinde yaratılış ilkesi ön plana çıkarılıyor. Darwin (evrim) teorisinin ortada olmadığını, programdan çıkarıldığını görmek, bilimden uzak olduğunun bir göstergesi. Bu programı bir eğitim modeli olarak değil bir partinin modeli olarak görüyoruz. Din ile ilgili konulara ağırlık verilmiş. Sadeleştirme deniyor ama ders sayısı ve içerik olarak artırıldığını görüyoruz” ifadelerini kullandı.