EGEDESONSÖZ- Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nün (MAPEG) Türkiye'nin 61 ilindeki 344 maden sahası ihalesine ilişkin ilanı, 26 Mart 2022 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanmış, ihale ile birlikte İzmir’de orman, tarım, zeytinlik alanlardaki 5 parsel daha maden şirketlerinin kullanımına açılmıştı.
İhale ile ilgili açıklama yapan TMMOB Şehir Plancıları Odası iptal çağrısında bulundu. İklim, su ve gıda krizleri tüm dünyanın öncelikli ve ortak sorunu haline geldiğinin belirtildiği açıklamada “Bu krizlerle başa çıkabilmenin yegane yolunun yutak alanların, sulak alanların, tarım topraklarının, biyoçeşitliliğin korunması olduğu açıktır. Dünyada birçok ülkede bu konuda ivedi şekilde yasal yönetsel düzenlemelere ve iyi uygulamalara yer verilirken; ülkemizde ne yazık ki her geçen gün daha fazla olumsuz gelişme yaşanmaktadır. Ülkemizde planlı ve akılcı bir iktisadi gelişim politikası olmamakla birlikte özellikle inşaat, maden, ulaşım ve lojistik, sanayi, turizm gibi farklı sektörlere sağlanan akıl dışı ayrıcalıklarla birlikte ekolojik bir yıkım yaşanmaktadır.” denildi.
Odanın açıklaması şu şekilde:
26 Mart 2022 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan ilan ile 61 ilde; orman, tarım ve mera alanlarında 344 yeni maden sahasının ihalesinin yapılacağı duyurulmuştur. Böylece hiçbir bütüncül iktisadi programa ve planlı gelişim öngörüsüne dayandırılmaksızın, ruhsatlandırma süreçleri ile başlayan, tüm canlılara nefes veren ormanlarımız, tarım ve mera alanlarımız ile canlı yaşamının biricik koşulu su havzalarımızı yok eden sahalara yüzlerce yeni saha eklenmiştir.
Yasalaştığı dönemden bu yana yirmiden fazla defa değişikliğe uğrayan 3213 sayılı Maden Kanunu yoluyla ülke coğrafyamız ve doğal varlıklarımız hızla yok olmaktadır. Buna bağlı olarak doğal varlıklarımızı koruyan mevzuatta yapılan benzer değişikliklerle tarım alanları, mera alanları, su havzaları, sulak alanlar, ormanlar ve koruma statülerine sahip çeşitli alanlarda madencilik yapılmasının önü koşulsuz olarak açılmıştır.
İklim dengesinin kurulması, biyolojik çeşitliliğin korunması, ekosistemin devamlılığı ve tüm canlıların sağlığı için korunması gereken hassas alanlarda her türlü madencilik faaliyeti yasaklanmalı, sürdürülebilirliği tartışılmayacak zirai üretim yerine, söz konusu sürdürülemez ihaleler iptal edilmelidir.
Tarım ürünü fiyatlarının sürekli arttığı ve gıda krizinin her geçen gün kendini şiddetli biçimde hatırlattığı ülkemizde sayısı görece ne kadar az olursa olsun tarım ve mera alanlarının madenciliğe açılması akıldışı ve kamusal sorumlulukla bağdaşmayan bir uygulamadır.
Bu çerçevede, ilgili idareleri ülkemizin içerisinde bulunduğu koşulları düşünerek bahse konu ihaleleri iptal etmeye çağırıyoruz.