GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Tarım
16 Ekim 2022 Pazar 09:20

Sebep yangınlar ve aşırı sıcaklar... Çam balında büyük kriz!

Marmaris’te 2021 yazında çıkan yangınlar ve aşırı sıcaklar yüzünden çam balı üretiminin yüzde 10’lara kadar gerilediği öğrenildi. Denizli’de çam balı kaybı yüzde 60’lara ulaşırken, Aydın’da da tüm olumsuzlukların üstüne maden ocakları yüzünden üretimin neredeyse sıfır noktasına geldiği konuşuluyor. İzmir’deki arıcılar da aynı sıkıntıyı yaşıyor.

Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ – Dünya çam balı üretiminin yüzde 90’ının gerçekleştirildiği Muğla başta olmak üzere Ege illerinde büyük kayıp yaşandığı iddia edildi. Öyle ki Muğla bölgesinde ilk kez Ağustos ve eylül aylarında bal hasadı yapılamadı. Muğla’nın yanı sıra İzmir, Aydın ve Denizlili arıcılar da zor günler geçiriyor. Denizli’de çam balı üretimindeki kaybın yüzde 60’lara vardığı, Aydın’da ise her yerde yaşanan sorunların dışında maden ocaklarından yükselen tozlar nedeniyle üretimin yok denecek kadar azaldığı öne sürülüyor. İzmir’de ise balcılık tamamen durmuş halde.

YANGININ OLMADIĞI YERLERDE DE BAL YOK
Çam balı üretiminin merkezi durumundaki Marmaris’te 2021 yazında yaşanan büyük yangın sonrası on binlerce kovandaki arılar da yanmıştı. Ayrıca balı yapan Basra böceğinin de yangında ve sonrası etkiler yüzünden iyice azalması nedeniyle üretimin dip yaptığını belirten yetkililer, arıcıların
İç Anadolu ve Doğu Anadolu’ya kovanlarını götürerek yaşam mücadelesi verdiğini dile getirdi. Marmaris Ticaret Odası Meclis üyesi de olan bal üreticisi Gökhan Kemal Kaya, yangının olmadığı alanlarda bile bal üretiminin düştüğünü söyledi. Kaya, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Marmaris’te çam balı üretimi, yüzde 10’lara kadar düştü. Öyle ki, yangının olmadığı yerlerde bile bal üretimi yok denecek kadar az. Şöyle söyleyeyim; bir üreticinin 400 kovandan 250 teneke bal aldığı dönemler geride kaldı. Bugün aynı sayıda kovandan ancak 25 teneke bal alabiliyoruz. Üreticilerimiz, İç Anadolu ve Doğu Anadolu’ya giderek oralarda ürettikleri balı satarak ayakta kalmayı başardılar. Balı yapan Basra dediğimiz bir canlı var. Yangında ve aşırı sıcak havalarda bu böcek öldü. Onların yeniden üremesi, çoğalması, uzunca bir zaman alacak gibi. Bir süre daha çam balına hasret kalacağız.”

İKİ KÖY ARASINDA 6 KUVARS MADEN İŞLETMESİ ÇALIŞIYOR
Aydın’da bal üretiminin en fazla olduğu yer olarak bilinen Söke’de ise üreticiler kan ağlıyor. Çavdar ile Karakaya mahalleleri arasında faaliyet gösteren kuvars madeni işletmelerinin çıkardığı tozun, ayrıca çeşitli noktalarda faaliyet gösteren taşocaklarının bal üretimini olumsuz etkilediğini belirten Sökeli arıcılar, “Bu derdimizi kime anlatmaya kalksak, anlattıklarımız bir kulaklarından girdi, ötekinden çıktı. Maden işletmeleri azalacağına artıyor. Öyle ki arıların bal topladığı noktalar sanki özellikle seçiliyor. Kepçeler, iş makineleri, kamyonlar vızır vızır çalışırken, arılar vızıldayamaz hale geliyor. Aydın bölgesinde bal üretiminde iki yıl öncesine göre yüzde 70 dolayında bir azalma olduğunu tahmin ediyoruz. Eğer maden ocaklarıyla, taş ocaklarıyla arıların doğal ortamı bozulmaya devam ederse, yakın bir zamanda Aydın’da bir kaşık bile bal üretemez hale geliriz” dediler. Aydın Arıcılar Birliği yönetiminin üreticilerin sorunlarına eğilmediği, bunun da tepkilere yol açtığı öğrenildi.

YILDA ÜÇ DEFA BAL ALDIĞIMIZ GÜNLER HATIRALARDA KALDI
Babadan arıcı olan İzmirli Mustafa Engin de Basra böceğinin erken kaybolması yüzünden çam balı üretiminde gözle görülür bir azalma olduğuna vurgu yaptı. Bahar aylarında yağışların olmaması nedeniyle doğal çiçek ve bitkilerin olgunlaşamadığını, çiçeklerinin kuruyup gittiğini anlatan Engin, bilinçsizce kullanılan tarım ilaçlarının da bu düşüşte önemli rol oynadığını iddia etti. Gaziemir ve Menderes’in ormanlık alanlarında çok sayıda kovanı olduğunu belirten Mustafa Engin, şu bilgileri verdi:

“İki yıl öncesine kadar, arılarımı gezdirmediğim halde bir yılda üç kez bal alırdım. O günler artık hatıralarda kaldı. Bazı yıllarda bal az olsa da ertesi yıl mutlaka beklentilerin üzerinde çıkardı. İklim, eski iklim değil. Havalar çok sıcak, yağmurlar azaldı. Bal için gerekli olan doğa şartlarından biri de havadaki nemdir. Sabahları çiğ dediğimiz o nem olmadığı için çiçeklerdeki bal özü oluşamıyor. Doğayı katletmekten vazgeçmezsek, ileride balı damağımızda değil, vitrinde görürüz.”