GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Yerel Yönetimler
27 Mayıs 2022 Cuma 12:23

ŞPO itiraz etmişti... Büyükşehir'in planlarına yargı freni!

Şehir Plancıları’nın açtığı dava sonucunda Balçova’nın Çetin Emeç ve Eğitim mahallelerindeki bölgeyi yapılaşmaya açan imar planları mahkeme tarafından iptal edildi. İptalin gerekçeleri arasında artırılan nüfüs yoğunluğu, sosyal ve teknik altyapı alanlarının yetersizliği ve kamusal alanların azaltılması oldu. Oda tarafından yapılan açıklamada plan revizyonları ile nüfus artışlarının çözüm olmadığı belirtilirken yerel yönetimlere mahkemelerin iptal gerekçelerini dikkate alma çağrısında bulunuldu.

EGEDESONSÖZ - İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Balçova Belediyesi’nin,  Balçova’nın Çetin Emeç ve Eğitim mahallelerinde bulunan İzmir-Çeşme Otobanı ile Hacı Ahmet Deresi arasında kalan bölgeye ilişkin hazırladığı 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı Revizyonu ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Revizyonu yargıdan döndü.

TMMOB Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi tarafından iptali için açılan dava sonucunda İzmir 5. İdare Mahkemesi planları nüfus öngörüsü, ayrılan sosyal ve teknik altyapı alanları yetersizliği, mevcut kamusal alanların azaltılması, plan kararları ve plan notlarının birbirleriyle örtüşmemesi yönüyle üst ölçekli plan kararlarına, yürürlükteki imar mevzuatına, kamu yararına, şehircilik ilkeleri ve planlama esaslarına aykırı olduğu gerekçesiyle iptal etti.

Dava dilekçesinde planlara ilişkin şu ifadeler yer aldı:

-Söz konusu planlarda nüfus, %20 oranında artırılmış olmasına karşın bu artışı  şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararı açısından meşru ya da zorunlu kılacak analiz ve hesaplamalara Plan Raporunda yer verilmemiş olduğu, bu durumun 1/25000 ölçekli Çevre Düzeni Planı kararlarına aykırı olduğu,

-Söz konusu planların, kişi başına düşen asgari standartları sağlamaktan uzak olduğu, dolayısıyla plan kararlarıyla öngörülen donatı alanlarındaki artışın "revizyon" gerekçesini karşılar nitelikte olmadığı,

-Dava konusu imar planı ile kamu mülkiyetine konu olabilecek kullanım karalarının bir önceki plana göre azaltıldığı,

-Mülkiyet dokusu ve yapılaşma koşullarının bütünüyle yenilenmesini öngören bir imar planında hangi alanda ticaret kullanımının yer seçeceği konusunun plan kararlarıyla belirlenmesi gerektiği, bu nedenle de konut alanlarında zemin katlarda ticaret yapılmasını öngören plan notunun şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, plan tekniğine ve kamu yararına aykırı olduğu,

-Planlama alanı içerisinde yer alan ve alana ilişkin ilk 30/10/1981 tarihli imar planlarından itibaren kamu mülkiyetine konu olacak şekilde (alanın batısında) "Eğitim Tesis Alanı (Ortaokul)" ve (alanın kuzeyinde) "Hastane Alanı" şeklinde planlı olan, parsellerin özel mülkiyette bulunmasının ve bugüne kadar kamu eline geçmemiş olan alanların "Özel Eğitim Tesisi" ve "Özel Sağlık Tesisi" olarak özel mülkiyete konu alanlar şeklinde planlanması için şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararı açısından meşru gerekçelerin bulunmadığı,

-Yaşanabilir kentsel çevreler için taşıt yollarında kabul edilebilir en yüksek eğimin %17 olduğu, ancak 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Revizyonunda bu eğimin bazı noktalarda %26`ya ulaştı.

‘YOĞUNLUK ARTIŞLARI ÇÖZÜM DEĞİL’
Planın iptal edilmesi ilgili açıklamada bulunan Şehir Plancıları Odası plan son yıllarda sık sık plan revizyonları ile öngürülen yoğunluk artışlarının çözüm olmadığını ve sorunları derinleştirmekten öteye gitmediği değerlendirmesinde bulundu.

‘İPTAL GEREKÇELERİ DİKKATE ALINMALI’
Açılan davalar sonucunda mahkemelerin benzer gerekçelerle plan/plan revizyonları iptal ettiğinin belirtildiği açıklamada, “Kamu idarelerince hazırlanan ve/veya onaylanan planların, ilgili mevzuatların yanı sıra şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararı esasına dayanması gerektiğini, sağlıklı ve yaşanabilir kentlerin ancak bu ilkeler doğrultusunda oluşabileceğini  her defasında hatırlatıyor ve söz konusu planların Mahkeme kararlarında belirtilen hususlar doğrultusunda hazırlanması konusunda başta İzmir Büyükşehir Belediyesi olmak üzere tüm İlçe Belediyelerini sorumluluk almaya davet ediyoruz.” denildi.