GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
19 Kasım 2021 Cuma 13:37

Rıza Bey Apartmanı davasında mahkeme salonu karıştı!

İzmir depreminde, 36 kişinin öldüğü, 17 kişinin de yaralandığı Rıza Bey Apartmanı ile ilgili 3'ü tutuklu 9 kişinin yargılanmasına 3'üncü duruşmayla devam edildi. Duruşmanın öğleden önceki bölümünde, müşteki avukatının, önceki duruşmada sorduğu soruların ve verilen cevapların zabıtlara geçirilmediğini söylemesi üzerine zabıt katibi değiştirildi. Tutuksuz sanıklardan eski apartman yöneticisi Ramazan B.'nin savunmasının alınması sırasında müştekiler ile sanık yakınları arasında kavga çıktı. Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklardan statik-betonarme proje müellifi T.P'nin tahliyesine karar verdi.

Ege Denizi'nde Seferihisar açıklarında, geçen yıl 30 Ekim'de meydana gelen, 115 kişinin hayatını kaybettiği, 6.6 büyüklüğündeki depremde Bayraklı ilçesinde bulunan 8 katlı Rıza Bey Apartmanı'nda 36 kişi yaşamını yitirdi, 17 kişi de yaralandı. Depremin ardından başlatılan soruşturma kapsamında 4'ü tutuklu 9 kişi hakkında, İzmir 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak' suçundan 20 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Davanın 10 Eylül'de görülen 2'nci duruşmasında, projede binanın sürveyanı olarak imzası bulunan Durak Kayar'ın tahliyesine karar verilmesinin ardından tutuklu sayısı 3'e düştü.

ZABIT KATİBİ DEĞİŞTİRİLDİ
Davanın bugün görülen 3'üncü duruşmasında, tutuklu ve tutuksuz sanıklarla davacılar ve taraf avukatları hazır bulundu. Müşteki avukatının, önceki duruşmada sorduğu soruların ve verilen cevapların zabıtlara geçirilmediğini söylemesi üzerine zabıt katibi değiştirildi.

'GÜÇLENDİRME YAPILDIĞINI HATIRLAMIYORUM'
Duruşmada, utuksuz sanıklardan eski apartman yöneticisi Ramazan B.'nin savunması alındı. Apartmanda önceden çatlaklar olduğu ve bunların epoksi yapılarak kapatıldığı iddiasıyla yargılanan Ramazan B., "Apartmanda 1999'dan 2010 yılına kadar oturdum, daha sonra İstanbul'a taşınıp dairemi kiraya verdim. 2006 ile 2009 yılları arasında apartmanda yöneticilik yaptım. Benim yöneticilik döneminde apartmanda daha önceki depremlerden dolayı hasar kaydı yoktu. 2005 yılındaki depremde binada küçük çatlakların olduğunu ancak deprem için güçlendirme konusunda bir şey yapıldığını hatırlamıyorum. Apartmanda oturduğum dönemde depreme dayanıksız olduğu yönünde bir düşünce yoktu. Olsaydı ben çocuklarımla beraber orada oturmazdım. Apartmanda yapılacak kentsel dönüşümle ilgili de bir bilgim yok. Ben taşındığımda, apartmanın altındaki 2 iş yeri birleştirilmiş ve öyle kullanılıyordu" dedi.

KAVGA ÇIKINCA ARA VERİLDİ
Ramazan B.'nin savunmasının alınması sırasında, müştekiler ile sanık yakınları arasında salonda kavga çıktı. Polis ve salondaki izleyicilerin araya girerek, ayırdığı kavga sonrası duruşmaya ara verildi.

İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın bugünkü duruşmasının öğleden sonraki bölümünde, sanıklar ve müştekilerin ifadelerinin alınmasına devam edildi.

Tutuklu sanık yapı müteahhidi H.H.Ö, savunmasında 30'a yakın bina inşa ettiğini, Rıza Bey Apartmanı dışında hiçbirinde sorun yaşanmadığını ileri sürdü.

Rıza Bey Apartmanı'nda tadilatlar yapıldığını ve iki dükkanın birleştirildiğini ileri süren H.H.Ö. şöyle dedi:

"Bunların hiçbiriyle ilgim yok. 42 senedir inşaat içindeyim. Fazla malzeme kullanmışımdır eksik kullanmamışımdır. 22 senedir Uşak'ta yaşıyorum. Orada bir sürü şey yapılmış. Hiçbiriyle ilgim yoktur. Rıza Bey 28'inci binamdı. Bu suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum. Ben 71 yaşındayım. Tahliyemi talep ediyorum. Prostatım var, şekerim var. Vicdanen rahatım ama gerçekten çok üzgünüm. 13 aydır burada mağdur oldum."

Tutuklu sanıklardan statik-betonarme proje müellifi T.P, binanın projesini 1975'te yürürlüğe giren yönetmeliğe göre hazırladığını belirterek şöyle devam etti:

"Bina bugün yapılmış olsaydı bugünkü yönetmeliğe göre hazırlardım. İnşaatı kontrol için bir kez gidilmez. Bir katın betonu dökülürken 5 defa gitmek gerekir. Kontrol için 100 defa inşaata gidilmesi gerekir. 2003 ve 2005 depremlerinin Rıza Bey Apartmanı'nda oluşturduğu etkiler de var. Bu depremler apartmanı etkilemiş olabilir. Dükkanlarda duvarlar yıkılarak yeni duvarlar örülmüş. Bunlar da sistemi bozar. Ben suçsuzum tahliyemi talep ediyorum. " diye konuştu.

Tutuksuz sanıklardan İ.A. depremde 3 yakınını kaybettiğini aktararak, "Bir dönem ben de apartman yöneticiliği yaptım. Hasarla ilgili hiçbir şey konuşulmadı. Biz de apartmanda oturuyorduk. Apartmanda hasarla ilgili hiçbir şey konuşulmadı." dedi.

AYDA'NIN BABASI İFADE VERDİ

Depremde 91 saat sonra enkazdan çıkarılan ve depremin sembol ismi haline gelen 3 yaşındaki Ayda Gezgin'in babası Uğur Gezgin duruşmada müşteki olarak ifade verdi.

Depremde eşini kaybettiğini ve sorumlulardan şikayetçi olduğunu aktaran Gezgin, binanın altındaki dükkanlarda çok fazla tadilat olduğunu dile getirerek şöyle konuştu:

"Kolon kesildiğini görmedim ancak dükkanların birleştiğini gördüm. 'Kentsel dönüşüme girelim' dedim, kabul etmediler, 'Binanın temeli sağlam biz bu binanın yapılışında vardık' diyorlardı. Benim amacım evlerimizin yenilenmesiydi. Apartmanın tadilatlardan yıprandığını düşünüyordum. Mantolama yapalım dediler. Binayı tekrar yapmayı kabul etmediler. Çoğunluk sağlanamadı, belli bir kadro vardı, hep onların kararları alınırdı."

"TAHLİYE VİCDANLARIMIZI YAKIYOR"

Müşteki Hüseyin Bilgin Yücel, depremde 2 çocuğunu, 2 yeğenini ve annesini kaybettiğini, sorumlulardan hesap sorulmasını istediğini söyledi. Yücel şöyle konuştu:

"Ben yavrularımı, annemi gözümü açtığımda göremiyorum. Benim yaşadığım acıyı anlamanız mümkün değil. Amacımız başka insanlar bu acıları yaşamasın. Yücel ailesinin tek bir amacı var; kaybolan canların hesabını sormak. Biz hem bu dünyada hem ahirette hesabını soracağız. Üç insanın,10 çocuğun hayatını kaybettiği bir davada tahliye bizim vicdanlarımızı yakıyor. Bu canların kaybedilmesi 1993 yılında başlayan bir cinayettir. Müteahhit, projeyi çizen, denetleyen, imzayı atan herkes kesesini düşünmüştür."

"30 EKİM'DEN BU YANA HİÇBİR HAYALİM, İDEALİM KALMADI"

Müştekilerden Recai Tekin iki çocuğunu bu apartmanda kaybettiğini ifade ederek şöyle konuştu:

"Ben 32 yıllık öğretmenim. Bu kurumun çatısı altında bile yetiştirdiğim öğrencilerim var. Olaydan bu yana 385 gün geçti. Ablamı ve iki çocuğumu kaybettim. Savcım benden ifade bile almadı. Belediyeler, denetleyen kurumların burada yargılanması gerek. Ben idealist bir öğretmendim. 30 Ekim'den bu yana hiçbir hayalim idealim kalmadı. Gözümü kapattığımda çocuklarım aklıma geliyor. Tarih tekerrür etmez, hatalar tekerrür eder. Ben çocuklarımın haklarının savunulmasını ve suçluların her kimse ortaya çıkarılıp yargılanmasını istiyorum."

"BİNANIN ÇÜRÜK OLDUĞU SÖYLENMEDİ"

Depremde 75 saat sonra cansız bedenlerine ulaşılan 15 yaşındaki ikizler Çınar ve Sayra Alpgündüz'ün annesi Tülin Batmaz ise apartmanda önceki depremde meydana gelen çatlaklar için epoksi işlemi yapıldığını anlatarak şöyle konuştu:

"Binanın çürük olduğu yönünde bir şey söylenmedi bize. Apartman eski bir apartman olduğu için herkes tadilat yapıyordu. Epoksi yapıldıktan sonra apartman güven veriyordu bize. 7-8 büyüklüğünde depreme dayanıklı olduğunu düşünüyorduk. Civardaki apartmanlara göre eski olduğu için kentsel dönüşüm konuları konuşuldu. Bina 8 kattan 7 kata düşeceği ve geriye çekilip küçüleceği için kentsel dönüşüme başvurulmadı. "

Salgın sürecinde evden çalıştığı sırada alt katta açılacak diş kliniğinden gürültüler geldiğini söyleyen Batmaz, "Klinikten gelen tadilat sesinden evim sarsılıyordu. Evde telefonla bile görüşemiyorduk. Çok ciddi bir tadilat yapılıyordu. Yöneticiye durumu söylediğimde bir sıkıntı olmadığını söyledi." dedi.

Depremde vefat edenlerden avukat Özgür Duman'ın annesi Fitnat Mece, oğlunun Rıza Bey Apartmanı'nda kiracı olduğunu söyleyerek, "Bu işte parmağı olan herkesten şikayetçiyim. Oğlum bu adliyede avukatlık yaparken sorumsuz insanlar yüzünden mezarda yatıyor." ifadesini kullandı.

TUTUKLU SANIK SAYISI 2'YE DÜŞTÜ

Yargılama sonunda mahkeme heyeti tutuklu sanıklardan statik-betonarme proje müellifi T.P'nin tahliyesine, 2 tutuklu sanığın bu hallerinin devamına karar vererek duruşmayı 10 Şubat'a erteledi.

İzmir'de 30 Ekim 2020'de meydana gelen depremde yıkılan ve en fazla can kaybının yaşandığı Rıza Bey Apartmanı'nda 36 kişi hayatını kaybetmiş, 17 kişi yaralanmıştı. (DHA/AA)