Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - İzmir’de 30 Ekim 2020 yılında Seferihisar açıklarında Samos fay hattında yaşanan 6,9 büyüklüğündeki deprem sonrası 117 vatandaş hayatını kaybetmişti.
Yaşanan afet sonrası depremzedeler bir araya gelerek İZDEDA’yı kurarken süreç içinde örgütlenen depremzedeler gerek yerel yönetim gerekse merkezi hükümet ile birçok görüşmeler gerçekleştirmiş ve buradan çeşitli sonuçlar almıştı.
İZDEDA Başkanı Haydar Özkan iki yıllık süreçle ilgili geniş kapsamlı değerlendirmelerde bulundu.
TÜRKİYE'YE ÖRNEK OLACAK ŞEKİLDE…
Sözlerine depremde vefat eden vatandaşları anarak başlayan Başkan Özkan depremzedelere verilecek konutlarla ilgili çalışmalardan bahsetti. Özkan açıklamasında “Ben 52 yaşındayım ve daha önce Türkiye'de böyle bir emsal artışı ile evlerine kavuşanı görmedim. Biz de henüz kavuşamadık ancak bunun nedeni ekonomiden kaynaklı maliyetlerde yaşanan artışlar oldu. Bu konuda yanımızda duran CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal’ın emeklerini asla unutmayacağız. Deprem sırasında kentsel dönüşüm kredisini yaptığımız çalışmalar ile 600 bin TL’ye yükselttik. Bunun için Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımıza teşekkür ederiz. Bu süreçte bizler eğitim-destek faaliyetlerinde bulunduk ve ihtiyaç sahipleri ile burs verebilecek kişileri bir araya gelerek destek sağladık. Sayın Valimiz Yavuz Selim Köşger’in destekleri ile 1 yıl boyunca öğrencilerimize psikolojik destek sağladık. Bu sene bu desteğin tekrarlanması için talepte bulunduk ve Valimiz kabul etti. Buna yeniden başlanacak. Yatak, mobilya, beyaz eşya, nakliyenin yanı sıra esnaflarımız ile anlaşma sağladık ki en azından İzmir'in dört bir köşesine dağılan depremzedelerimiz bir nebze de olsa rahatlasın. Bankalarla görüşerek tüketici kredilerinde rahatlık sağladık. Depremzedelerimiz maalesef deprem sonrasındaki ihtiyaçlarını yine kendi ceplerinden karşılamak zorunda kaldı. Türkiye'ye örnek olan ve güzel bir model geliştiren İzmir iş insanları depremzedeler için ücretsiz inşa edilecek olan konutlar ile ilgili bizle bilgi paylaştılar ve önümüzdeki günlerde bunu Türkiye'ye örnek olacak şekilde dağıtacakları günü bekliyoruz” dedi.
UNUTULDUĞUMUZUN GÖSTERGESİDİR
Burs verilen depremzede öğrenciler hakkında da çarpıcı bir çıkışta bulunan Özkan, “Konteyner kent ve Uzundere’de oturan depremzedelerin oturma sürecinin uzatılması için taleplerde bulduk ve hem valilik hem de büyükşehir tarafından olumlu destekler aldık. Ramazan ayında günlük 300 kişiden az olmak kaydı ile iftar yemekleri düzenledik. Süreç içinde tüm partiler ile görüşmekten asla gocunmadık ve tüm siyasi partilerin kapısını çalarak destek istedik. Çevre Şehircilik bakanlığı ile görüşecek binasını TOKİ tarafından yaptırmak isteyen vatandaşlarımızın önünü açtık. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın İzmir’de yeni açtığı kentsel dönüşüm dairesi ile TOKİ’yi burada devreye sokarak az da olsa binalarımızla sözleşmeleri yaptırarak oradan çözüme ulaştık. Kendi kooperatiflerimizi kurarak Halk Konut adı ile oradan bir yol açtık. Geçen sene 280 öğrencimiz burs bulmak için derneğimize başvuru yaptı. Derneğimize 200 öğrencimiz başvurdu ve henüz bursu kesinleşen öğrencimiz bulunmamaktadır. Bu da bizim ağır ağır unutulduğumuzun göstergesidir” diye konuştu.
ÖĞRENCİLERİMİZİN ELİNDEN TUTSUNLAR
Burs bulmayan öğrenciler için iş dünyasına çağrıda bulunan Özkan, “Geçmiş dönemde Karşıyaka Belediyesi her apartmanda bir çocuk okutuyordu. Herkes beni paragöz olarak görüyor. Benim derdim depremzedemin cebinden para çıkmasın. Depremzede üzerinden para kazanan müteahhitleri buraya gelsin. O müteahhitler burada 8-9 bina almışlar. Gelip desinler ki size para veremiyoruz, bize öğrenci verin okutalım dese, bunu da bizim depremzedemiz kendi söylese sözleşmede 1-2 öğrencimizi okutacaksınız dese… Bize destek sağlayanlar depremzedeler ile ilişkisi olmayanlar. Onlar da yoruldu. İş adamlarından destek istiyorum. Eğer bize katkı sunmak istiyorlarsa tekrar, şu öğrencilerimizin elinden tutsunlar ki öğrenciler etrafa savrulmasın” ifadelerini kullandı.
İNSANA KIYMET VERİYORUZ
Gelecek süreçte yapılacak çalışmalar hakkında konuşan Özkan, “Bugünden sonra proje alnında metrekare kaybı yüksek olan vatandaşların rezerv alanda satış önceliği almalarını sağlayacağız. Kapıcıların ve kiracıların da içinde bulunduğu depremzedelerimiz porta ağır ve az sırası yaparak konut sahibi yapabilmek için çalışmalarımız sürdüreceğiz. Bununla ilgili çalışmalarımız olumlu gidiyor. Deprem şehitlerimizin mezarlıklarının yanında ailelerine yer tahsisi için destek beliyoruz. Sayın Valimizden istekte bulunduk 30 Ekim de İZDEDA ormanı oluşturmak için bir talebimiz var. 24 ay boyunca yapmış olduğumuz bu faaliyetlerin sadece depremzedenin evleri ile ilgili olmadığı aşikar. Biz insan odaklıyız. İnsana kıymet veriyoruz. İnsana her türlü konuda desteğe nerde ihtiyacı arsa orada olmaya çalışıyoruz” dedi.
YARALARIN SARILDIĞINI SÖYLEMEK MÜMKÜN DEĞİL
‘Depremzedelerin yaraları sarıldı mı?’ yönündeki soruya yanıt veren Özkan, “Depremzedemiz devletin vermiş olduğu rakamlarda 79 bin depremzedemiz varken, bin 700 tane proje alnında konut yapıldı, bin 800 tane rezerv alanda kura çekilecek. Yani 3 bin 500 depremzede için. 8 bin orta hasarlı bundan yararlanamıyor. 67 bin az hasarlı bundan yararlanmıyor. Bunlar 2 yıldır krediyi bekledi. Biz 2 yıl ödemesiz 18 yıl geri ödemeli sıfır faizli kredi istedik. Çünkü bir yandan yıkılan evin kredisini öderken bir de yeni yapılacak evin kredisini ödemeye çalışmasını düşünün. Bu nedenle yaraların sarıldığını söylemek mümkün değil” ifadelerini kullandı.
Rezerv alandaki fazla konutlar için net bir çağrıda bulunan Özkan “Rezerv alan depremzedenindir. Depremzede haricinde birini orada görürsek kendimizi oraya zincirleriz. Bu kadar net konuşuyoruz” diye konuştu.
KIRGINIZ…
Maddi açıdan çalışmalarını nasıl gerçekleştirdiklerini ve bu konuda destek alıp alamadıkları yönündeki soruya yanıt veren Özkan, “Kırgınlığımız var. Biz derneği kurduğumuzda 20 TL giriş ücreti ve 20 TL’de yıllık ücret talep ettik. Biz dernekten bir şey beklemedik. 2 yıldır yolları kendi arabam ile aşındırdım. Bütün arkadaşlarımız kendi imkanları ile aşındırdı. Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü, AFAD, belediyelerin işlerini yüzde 60 oranında azalttık. Kimse bize demedi ki siz derneksiniz ve bize destek oluyorsunuz demediler. Alın arabayı siz kullanın, alın şu imkanı demediler. Bu nedenle evet kırgınım diyebilirim” dedi.