Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ – Son günlerde tehlikeli köpeklerin saldırısı sonucu hayati tehlike yaşayanların sayısının artması üzerine, sokak hayvanlarının durumu yeniden gündeme geldi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, 81 ilin valilerine 17 maddelik bir genelge göndererek uyulması gereken kuralları hatırlattı. Bazı belediyeler, kanunun kendilerine verdiği yetkiyle sokak hayvanlarının aşılanması, kısırlaştırılması, kimlik kazandırılması, rehabilitasyonu gibi konularda çalışmalar yapmaya hız verirken, bazı belediyeler de sokaklarda yaşayan hayvanları toplayıp son derece sağlıksız barınaklarda tutmaya başladı.
BAKANLIĞIN GENELGESİNDE YENİ BİR ŞEY YOK
Veteriner Hekimleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Selim Özkan, hayvanların sokaklardan toplanıp sağlıksız ortamlarda tutulmasının yasal olmadığına vurgu yaparak, “Yok böyle bir dünya! Böyle bir talimat da yok. Belediyelerin görevi, sokakta yaşayan hayvanların kuduz aşılarını, iç ve dış parazit aşılarını yaptırmak, kısırlaştırmak, kulaklarına küpe takarak kimlikleştirmek, daha sonra da doğal yaşam ortamlarına bırakmaktır. O kadar hayvanı barınaklarda barındırma şansımız yok” açıklamasında bulundu. Bakanlığın yayımladığı bildiride yeni bir şey olmadığını, o maddelerin hepsinin zaten Hayvan Hakları Bildirgesi’nde yer aldığını belirten Başkan Özkan, şu değerlendirmelerde bulundu:
400 VETERİNER KLİNİĞİ SOKAK KÖPEKLERİ İÇİN DEVREDE
“Sokak hayvanlarının kayıt altına alınması, kısırlaştırılması, çiplenmesi ve tekrar doğal yaşam alanlarına bırakılması, zaten yasal bir zorunluluk. Tüm sokak hayvanlarını bünyesinde yaşatabilecek sayıda barınak yok. Mevcut barınaklar yetmez. Biz Veteriner Hekimleri Odası İzmir Şubesi olarak İzmir Büyükşehir ile ortak bir çalışma başlatıyoruz. 11 metropol ilçede yapacağımız çalışma kapsamında hayvanlar toplanıp barınaklara götürülmeyecek. 400 klinikte görev yapan serbest veteriner hekimlere, belli bir prosedür ve tutanaklarla hayvanlar teslim edilecek. Özel araçlarla hayvanlar kliniklere getirilecek, kısırlaştırmadan küpeleme işlemine kadar hepsi klinikte yapılacak. Kulaklardaki renkli çiplerden hangi ayda aşıları yapılmış, nerede yaşadığı, ne zaman uygulamanın yapıldığı gibi bilgilerin hepsi yer alacak. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer, bu işi çok önemsiyor. Bu işi serbest veteriner hekimlerimizin yapabilmesi için oda olarak iktisadi bir işletme kurmamız gerekiyordu, bu zorunluluğu yerine getirdik. Ocak ayında Büyükşehir meclisinde konu gündeme gelecek. Sonrasında protokol hayata geçecek. İzmir, sokak hayvanlarıyla ilgili bu çalışmasıyla tüm ülkeye örnek olacak.”
BEŞ ÖZEL ARAÇ ALINACAK, ÜÇ KİŞİLİK EKİPLER GÖREV YAPACAK
Belediyelerin asli görevinin sokak köpeklerini toplayıp barınaklarda kapalı halde tutmak değil, sokak hayvanlarının, sokak hayvanlarının kuduz aşılarını yapmak, iç dış parazit aşılarını uygulamak, kimliklendirmek, varsa rahatsızlığı tedavi etmek ve sonrasında bulundukları ortama geri bırakmak olduğunun altını çizen Başkan Selim Özkan, “Mevcut kanun, bunu emrediyor. Bunun dışında, köpekleri bir yere tıkmak gibi hareket doğru değildir, Hayvan Hakları’na da aykırıdır” dedi. Büyükşehir ile yapacakları çalışma kapsamında beş özel yakama aracı alınacağını, bir şoför, bir veteriner hekim ve yakalama konusunda uzman bir görevli olmak üzere üç kişinin görevlendirileceğini anlatan Başkan Selim Özkan, sözlerini şöyle sürdürdü:
SOKAKLARDAKİ TÜM HAYVANLAR KAYIT ALTINA ALINACAK
“Tüm çalışmalar, kayıt altına alınacak. Bu çalışmanın özünde hayvan sağlığı ve insan sağlığı önceliklidir. Kısırlaştırmayı yaptığımızda, sokak hayvanların popülasyonu hızla alacaktır. Beş yıl sonra tehlike minimuma inmiş olacak. Kısırlaştırma yapmazsak, hayvanlar çok çabuk ürediklerinden, beklentilerin üzerinde popülasyon oluşacaktır, bu da tehlike demektir. İzmir Veteriner Hekimleri Odası olarak iki birim kurduk. Biri, İzmir Veteriner Hekimleri Afet Destek Birimi. Selde, depremde, yangında görev yapacak bir birim bu. Örneğin bir yangında gönüllü veteriner hekimlerin desteğiyle hayvanları tedavi etmek, yardımcı olmak, ilk müdahalenin ardından barınaklara, hayvan hastanelerine sevk etmek, öncelikli görevimiz olacak. Bir de İzmir Veteriner Hekimleri Hayvan Hakları Komisyonu kurduk. Hayvanların da yaşama hakları var. İzmir’in nüfusu 1993’te 1 milyondu, bugün 4,5 milyon. İnsanlar, kendilerine yeni yaşam alanları oluşturmak için hayvanların yaşam alanlarını işgal etti.”
SIKINTI HAYVANLARDA DEĞİL, YETİŞTİRENLERDE
İzmir Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Selim Özkan, tehlike saçan hayvanlarla ilgili olarak şu değerlendirmelerde bulundu:
“Saldırgan köpeklerin sahipleri için zaten yasal yaptırımlar var. Bir arkadaşımın pitbull köpeği var. Onu ilk gördüğümde korkmuştum. Arkadaşımın isteğiyle köpeğin ağzına elimi soktum, hayvan ağzını açtı. Daha fazla soktum, ağzını daha fazla açtı. Ağzını açtıkta geri kaçtı. Evet, bu hayvanlarda güçlü çene yapısı, saldırganlık mevcut. Zaten bunlar yaban hayattan alınıp evcilleştirildiği için doğalarında var bu özellikler. Bir hayvanı siz nasıl yetiştirirseniz, o şekilde karşılığını alıyorsunuz. Demek ki bir köpek ısırmıyorsa, ağzını açıyor, siz elinizi ağzına sokabiliyorsanız, o hayvan saldırganlık üzerine eğitilmemiş. Tasmasız dolaştırılmayacak, ağzında ağızlık olacak ama yetiştiren insanlardan kaynaklanan sıkıntılar yaşanıyor. Hayvanda sıkıntı yok, yetiştiren de var. Para için dövüş için yetiştirilen köpekler, haliyle saldırgan olur. Bir canlıyı, bir insanı saldırı amaçlı yetiştirirseniz terörist olur, diğer adam düzgün yetiştirildiğinde bilim insanı olur. Bu kural, hayvanlar için de geçerlidir. Ne ekersen, onu biçersin.”