GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
8 Şubat 2023 Çarşamba 08:37

Prof. Sözbilir, Maraş'tan seslendi: Can kaybını azaltma şansımız hala var!

Dün gece saat 22.00'de K.Maraş-Adana yolunun tıkandığını, yardımların ve yardım ekiplerinin deprem noktalarına ulaşımının geciktiğini anlatan Dokuz Eylül Üniversitesi DAUM Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, yaşanan sıkıntıları ve izlenimlerini Egedesonsöz'e anlattı: "Ciddi miktarda yakıta, acilen iletişim ağlarının güçlendirilmesine ihtiyaç var. Tek vücut olmanın, kenetlenmenin tam zamanı. Enkaz altındaki insanları kurtarmak, can kaybını azaltmak için kritik son 24 saate girdik. Beynimizi doğru kullanabilirsek, can kaybını azaltma yolunda hala adım atma şansımız var."

Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ - 6 Şubat Pazartesi sabahı saat 4.17'de merkez üssü Pazarcık'ta meydana gelen 7,7 büyüklüğündeki Kahramanmaraş depreminde birçok yerleşim merkezi yerle bir olurken, rakamlar da yaşanan felaketin ne kadar büyük olduğunu ortaya koyuyor. Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü ve Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, depremin hemen ardından gittiği Kahramanmaraş'ta incelemelerde bulunuyor. Prof. Sözbilir, gördüklerini, yaşadıklarını, tespitlerini Egedesonsöz'e anlattı.

HALKIN DESTEĞİ GEÇ GELDİ, ULUSLARARASI DESTEK ÇOK CILIZ
Bu depremin, son 100 yılda yaşadığımız depremlerden çok farklı olduğunun altını çizen Prof. Dr. Hasan Sözbilir, hala can kaybını azaltma şansımızın olduğunu, bunun için kritik 72 saatlik sürecin son 24 saate girildiğini ifade etti. Çok geniş bir alana etki yapan depremin bu kadar yıkıcı olmasının temel sebebinin, kırılan fay parçalarının çeşitli ilçelerden geçmesi olduğunu, dolayısıyla 10 ilde yıkımlara yol açtığını bildirdi. Prof. Sözbilir, şu değerlendirmelerde bulundu:

"9 saat içinde iki büyük deprem ve bir orta şiddette deprem, toplam 3 ana şok ve yüzlerce artçı şok, Hatay ile Malatya arasındaki yerleşimleri yerle bir etti. Binlerce ev kullanılamaz halde. Enkaz altında binlerce kişi kaldı ve yine binlerce can kaybı yaşandı. Peki neden oldu bu? Faylar birbirini tetikledi. Üç fayın çalışması sonucunda 500 kilometre civarında yüzey kırığı gelişti. Böylesine büyük bir deprem Türkiye'de sık yaşanmıyor. Bu deprem, sadece devletin olanaklarıyla  üstesinden gelinebilecek bir deprem değil. Toplumun tüm katmanlarının uyum içinde çalışması gerekiyor. Benim gördüğüm kadarıyla halkın desteği geç geldi. Uluslararası destek çok cılız. Türkiye'deki güç sahibi para babaları ve Sabancı, Koç gibi büyük şirketler, bir futbolcuya milyonlarca Euro veren spor kulüpleri gereken destekte zayıf kaldı."

ENKAZ ALTINDAKİ İNSANLARIN YAŞAMDA KALMA SÜRESİ AZALDI
Depremin ilk 72 saatinde boş olması gereken ana ulaşım yollarının, büyük depremin üzerinden 48 saat geçtiği halde hala sivil araçlarla dolu olduğunu belirten Prof. Dr. Hasan Sözbilir, arama kurtarma ekipleri ve lojistik desteklerin bu nedenle geciktiğini dile getirdi. Prof. Sözbilir, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yolların sivil araçlarla dolu olması nedeniyle yaşanan tıkanıklık, zamanında deprem bölgelerine ulaşması gereken arama kurtarma ekipleri ve lojistik desteklere en büyük darbeyi vurdu. İlk büyük deprem, uykuda yakaladı insanları. Deprem sonrası elektrik, doğalgaz kesintilerine, akaryakıt kuyruklarının uzamasına neden oldu. Buna ağır iklim koşulları da eklenince, enkaz altındaki insanların yaşamda kalma süresi azaldı. Elazığ, Sisam-İzmir ve Düzce depremlerini yeni yaşayan Türkiye böylesine büyük bir depreme hazır değildi. Salı gecesi saat 22.00'de Kahramanmaraş-Adana yolu yine kitlenmiş durumdaydı. Ama tehlike hala geçmiş değil. 7.7 ve 7.6'nın artçıları bile yıkıcı değer olan 6 büyüklüğünü geçebilir. Bu arada ulusal ve uluslararası düzeyde profesyonel yardıma ihtiyaç var. Ciddi miktarda yakıta ihtiyaç var. Acilen iletişim ağlarının düzelmesine ihtiyaç duyuluyor. Maddi kaynakları güçlü insanların, gönlü zengin insanlara yardım etme zamanı. Tek vücut olmanın, kenetlenmenin tam zamanı. Enkaz altındakileri kurtarmak adına kritik son 24 saat kaldı. Beynimizi doğru kullanabilirsek, can kaybını azaltma yolunda hala şansımız var."