Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ – Türkiye’de covid 19 salgınında vaka sayıları, 55 gün sonra tekrar 50 binin altına indi. 3 Ocak’ta 44 bin 869 olarak tespit edilen vaka sayısı, 27 Şubat’ta 49 bin 792 olarak gerçekleşti. Vefat sayısı da üç hafta sonra 200 sınırına geriledi. 6 Şubat’ta 201 vefat görülürken, 27 Şubat’taki vefat sayısı 206 olarak tespit edildi. Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu üyesi ve İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, bu gelişmeyi, Egedesonsöz’e değerlendirdi.
SONSÖZ TV’DE, BUGÜNÜ İŞARET ETMİŞTİ
SONSÖZ TV’deki programda, Şubat ayının son haftasında vaka sayılarının azalacağı öngörüsünde bulunan Prof. Dr. Alper Şener’in dediği gibi, vaka sayılarında belirgin bir azalma oldu. Prof. Şener, “Omicron varyantının 8 haftanın sonunda düşüşe geçtiğini biliyorduk. Pek çok ülkedeki tespit böyleydi. Omicronun Türkiye’deki varlığı da şubat sonunda 8 haftayı dolduracaktı. Şubat sonunda vakalar azalacak derken, bu matematiksel gerçeğe dayanarak söyledik. Nitekim öngördüğümüz gibi Şubat sonunda ülkemizdeki vakalar düşmeye başladı, vaka sayısı 50 binin altına indi” dedi.
VAKA SAYISINI YAZ GELMEDEN 1000’İN ALTINA ÇEKMEK İSTİYORSAK…
Vakalardaki düşüşün üç büyük kentten İstanbul, Ankara ve İzmir’den başladığına dikkat çeken Prof. Dr. Alper Şener, “Önümüzdeki günlerde daha küçük şehirlerde de önemli düşüşler olacaktır. Küçük şehirlerde de düşmenin başlamasının ardından, kademeli olarak Mart ayının ikinci haftasında rakamların çok daha aşağılara ineceğini söyleyebilirim” dedi ve “Pandemide vakaları ne zaman 1000’in altına çekeriz?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Vaka sayılarını 1000’in altına çekmek elbette mümkün. Böyle bir sonuca ulaşmamız ancak aşılama oranlarıyla doğrudan bağlantılı. Ayrıca maske, mesafe ve hijyen konusunda hassasiyetimiz devam etmeli. Bu konuda taviz vermemizin doğru olmadığını düşünüyorum. Aşılama oranlarının yetersiz olduğunu söyleyebilirim. Aşılama oranlarını yukarıya çekmemiz lazım. Havaların ısınması, bize avantaj sağlayacaktır. Üç haneli rakamları ancak yaz aylarında görebiliriz. Eğer biz yaz gelmeden vaka sayılarını 1000’in altına çekmek istiyorsak, önlemlerden hiç taviz vermeden mücadelemizi sürdürmeliyiz, aşılama oranını çok hızlı bir şekilde yukarı çekmeliyiz. Tekrar söylüyorum; aşılama oranları, halen istediğimiz oranlarda değil.”
MASKEYİ TAMAMEN HAYATIMIZDAN ÇIKARMAK SÖZ KONUSU DEĞİL
Maskenin zorunluluk olmasından çıkması yönündeki düşünceleri de değerlendiren Prof. Dr. Alper Şener, İzmir’in yüz bindelik oranındaki düşüşün de umut verici olduğunu söyledi. Prof. Şener, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kalabalık olmayan alanlarda maskesiz dolaşılabilir, uygun yerlerde takılması zorunlu olmaktan çıkarılabilir ancak yine de kontrollü ve dikkatli olmalıyız. Kapalı alanlarda kesinlikle maske takılmalı. Toplu yaşam alanlarında, kalabalıkların içinde maskesiz olmaz. Maskeyi tamamen hayatımızdan çıkarmak gibi bir durum söz konusu olamaz. İzmir’de yüz bindelik vaka haritasında 1017,38 olan oranın, 12-18 Şubat aralığında 776,25’e düşmesi, olumlu bir gelişmedir. Bu olumlu gelişmenin devam edeceğinden şüphemiz yoktur.”