Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ – Pandemi salgınında giderek düşüş gösteren vaka sayıları ve vefatlar, yüz bindelik vaka haritasındaki oranların da azalması, “Acaba salgının sonuna mı geldik?” sorusunu sordurmaya başladı. 10 Nisan’da vaka sayısı 5 bin 609 olarak gerçekleşirken, 32 vatandaşımız da hayatını kaybetti. Yüz bindelik vaka haritasındaki oranlarda da gözle görülür bir düşüş gözlenirken, Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alper Şener’e, “Salgının sonuna mı geldik?” sorusunu yönelttik. Prof. Şener, Egedesonsöz’e, bu sorunun yanıtını çok net verdi: “Her şey beklediğimiz gibi seyrediyor. Yaz sezonu içinde de kademeli olarak azalacak gibi görülüyor. Yakın zaman içerisinde vaka sayılarının 1000’in altına ineceğini öngörüyoruz. Eğer Eylül ayında vakalarda yeniden bir tırmanma yaşanmazsa, yeni bir varyant gündeme gelmezse, 2022 yılı, Türkiye için pandeminin son yılı olur” dedi.
DİKKAT! UZAKDOĞU ÜLKELERİNDE YENİ BİR HİBRİT VARYANTLAR VAR
Yaz aylarında rakamların daha da düşeceğini her fırsatta dile getiren Prof. Dr. Alper Şener, cevabındaki “Eğer” ifadesine vurgu yaptı. Pandeminin ülkemize ve tüm dünyaya yayılım noktası olan Uzakdoğu ülkelerinde halihazırda hibrit varyantlar olduğuna işaret eden Prof. Şener, “Oralarda hibrit varyantlar nedeniyle vaka artışları görülüyor, Kore, Çin, Tayland gibi ülkelerde. Bu durum bizi tedirgin ediyor. Çünkü Türkiye’nin bu ülkelerle direkt iletişimi var, gerek seyahat, gerekse ticaret anlamında. Oralardan hibrit varyantların ülkemize taşınma ihtimalini göz ardı edemeyiz” dedi ve değerlendirmelerini şu ifadelerde sürdürdü:
“Beni tedirgin eden bir başka şey ise, Omicron varyantının hafif geçirilmesi nedeniyle ciddi bir kesimin hala üçüncü doz aşısını yaptırmamış olması. Bu grup ciddi anlamda gevşeme pozisyonuna geldi, rehavete kapıldı. Hastanelerin yoğun bakım ünitelerinde hasta sayıları çok azaldı, hatta boşaldı diyebilirim. Servisler de boş. Dolayısıyla hepimizin gündeminden düştü aslında covid 19… Eğer bu yeni varyant da önceki gibi yayılma potansiyeline sahip olursa, biz bir baskın, yeniden vakalarda yükselme periyodu yaşayabiliriz. Sadece biz değil, bizim gibi tüm ülkeler için geçerli bu durum. O yüzden çok dikkat etmek lazım. Mesajlarda şunun altını çizmemiz gerekiyor. Şu anda vaka sayılarının düşük olmasına, yoğun bakımlardaki hasta yoğunluğunun iyice azalmasına güvenmemek gerekiyor. Bu olumlu etkenlere rağmen üçüncü dozlarını, hatırlatma dozlarını yaptırmayanlar, Eylül ayına girmeden hatırlatma dozu aşılarını olmalı. 65 yaş üstü ve yandaş hastalığı olanların bu uyarıyı kesinlikle ciddiye almalı. Yaz mevsimi nedeniyle Eylül’e kadar rahat geçirebiliriz ancak Eylül ayından itibaren yeni bir tırmanışla karşılaşmamak için aşılarımızı tamamlamak zorundayız.”
O ÜLKELERİN İNSANLARIYLA İRTİBATTA OLANLAR MUTLAKA ÜÇÜNCÜ DOZ AŞILARINI YAPTIRMALI
Prof. Dr. Alper Şener, “Neden Eylül ayını işaret ettiniz?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Uzakdoğu ülkelerinde, bugünkü hibrit varyantlarda önemli yol almış olacaklarını ve o tarihlerde ciddi gevşemelere gideceklerini, seyahatlerin artacağını düşünüyorum. Böyle bir senaryoda, orada dolaşan varyantın, ülkemize de gelme, yayılma ihtimali olacağını öngörmekteyim. Böyle bir riskle karşılaşma ihtimali nedeniyle, hatırlatma dozu aşıların mutlaka yaptırılması gerektiğini ifade ettim. Covid 19 salgınını bitirebilmemiz için bizim bu dönemde işi çok sıkı tutmamız gerekiyor. Bu ülkelere gidecek, bu ülkelerden gelecek insanlarda irtibatta olacak herkesin mutlaka ve mutlaka üçüncü doz aşıyı yaptırmış olması gerekir.”
2022, TÜRKİYE İÇİN PANDEMİNİN SON YILI OLUR
Prof. Dr. Alper Şener, pandemiden kurtulmamıza yönelik tarih de verdi:
“Koronadan ne zaman kurtuluruz? Herkes bu soruyu soruyor, cevabını arıyor. Şu anda korona, endemik hale geldi. Eğer Eylül ayında yeniden bir tırmanma yaşanmazsa, yeni bir varyant gündeme gelmezse, 2022 yılı, Türkiye için pandeminin son yılı olur. Hibrit varyantlar gündemde özellikle Uzakdoğu ülkelerinde görüldü. Türkiye için bir risk var mı? Bence yavaş yavaş kayboldu bu risk. Neden? Çünkü Türkiye’de Delta, Delta Plus ile Omicron bir arada seyrederken, yeni bir varyant açıklanması ülkemizde.”
BİLİM KURULU TOPLANMIYOR AMA ÇALIŞIYOR
Bir ayı geçkin süredir Bilim Kurulu’nun toplanmadığını doğrulayan Prof. Dr. Alper Şener, bu konuda şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bir aydan fazla süredir toplanmadığımız doğrudur. Neden? Çünkü şu anda Bilim Kurulunun gündeminde olağanüstü bir şey yok. Ne bürokratik, ne idari olarak, ne de sağlık alanında, müdahil olunması gerekir bir şey yok. Ufak tefek şeyler oluyor. Onları da sağlık müdürleri çözüyor zaten. Bilim Kurulunun toplanmıyor olması, çalışmıyor, kapandı, işlevi bitti gibi anlama gelmiyor. Çünkü Bilim Kurulu içindeki tedavi grubu, tanı grubu gibi çeşitli gruplar var ve bu gruplar çalışmalarına devam ediyor. Kendi aramızda makaleleri konuşuyoruz, çeşitli değerlendirmeler yapıyoruz.”