Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ – Sağlık Bakanlığı’nın maske takma zorunluluğunu açık havada kaldırması, HES kodu sorgulamasına son vermesi, okullarda iki öğrencinin pozitif olduğu sınıfların karantinaya alınmasına gerek olmadığı yönünde aldığı yeni kararların yankıları devam ediyor. Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi ve İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, kararlarla ilgili Egedesonsöz’e önemli açıklamalarda bulundu.
KARBONDİOKSİT MİKTARI 600 PPM ALTINDAYSA, ORADA HAVALANDIRMA İYİ DEMEKTİR
Prof. Dr. Alper Şener, daha önceki açıklamalarında açık havada maskenin takılmaması düşüncesini kişisel olarak desteklerken, bazı sağlık otoriteleri de, günde 60 bin vaka varken, ortalama 200 kişi hayatını kaybederken, maske zorunluluğunun kısmen de olsa esnetilmesini tehlikeli buluyor. “ Kapalı alanların havalandırmasının iyi olması şartıyla oralarda da maske takılmayabilir” şeklindeki kriteri değerlendiren Prof. Şener, “Kararın ne kadar istikrarlı uygulanıp, ısrarlı takip edileceği, başarının çerçevesini belirleyecek. Kapalı alan için uygulama devam ediyor, havalandırması iyi olan terminolojisini iyi anlatmak lazım. CO2 (karbondioksit) miktarı 600 ppm altında olan bir yer, havalandırması iyi alan demektir. Bu ölçmek aslında çok kolay ama kriter olarak koymak maliyetli. Meteolorojik durum iyi giderse, bir avantaj olabilir” açıklamasında bulundu.
ZATEN HER YENİ VARYANTTA PİK YAŞADIK, BU SÜRPRİZ DEĞİL
Sağlık otoritelerinin bir kısmının, “Omicron varyantını bitirsek bile, sonrasında yeni varyantların gelme ihtimali yüksek. Maske esnekliğiyle 3-4 sonra yeni bir pik, yeni bir vaka artışı sürpriz olmayacaktır. Maskenin serbestliği, suistimale açık” iddialarını hatırlattığımız Prof. Dr. Alper Şener, şu görüşlere yer verdi:
“Yeni varyant riski hep var, hatta bunlar hep aramızda... Bunun korku yaratmasına izin vermemek lazım. Her yeni varyantta pik yaşadık zaten, sürpriz değil. Dolayısı ile önlemlerin, salgını ne kadar kontrol altında tuttuğu ile ilgili bilimsel verilere bakarak karar veriliyor. Ayrıca dünya ile de entegre olmak gerekiyor. Suistimal konusuna gelince. Maske hep suistimal edildi zaten. Aslında herkesin aynı duyarlılığa sahip olduğuna güvenebilsek, enfekte bireylerin PCR pozitif olduğu sürece maske takması aslında yeterli olcak. Ancak buna hiçbir ülke güvenmediği ve denetlemenin imkanı olmadığı için kamera denetlemeleri bile yapan ülkeler oldu. Hepimiz gördük ki, bireyler bu sorumluluğu almadığı, yani çözümün bir parçası olmadığı sürece başarı çok uzaktır.”
TAKİP VE CEZA İLE KURALLARA UYUMUN YETERLİ OLMADIĞINI GÖRDÜK
Son alınan kararlarla, artık toplumsal olarak birlikte önlemleri içimize sindirip, bireysel sorumluluğu almamız, hatta paylaşmamız gerektiğini savunan Prof. Dr. Alper Şener, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Artık bireysel korunma dönemine girdik. Herkes kendi önlemini almalı. Açıkçası, zaten takip ve ceza ile kurallara uyumun yeterli olmadığını deneyimledik.”