GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Yerel Yönetimler
30 Nisan 2022 Cumartesi 12:30

Pako Sokak Hayvanları Yaşam Kampüsü açıldı... Soyer: Son nefesimize kadar kavga edeceğiz!

İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde Bornova'da hayata geçirilen Pako Sokak Hayvanları Yaşam Kampüsü'nün açılışı gerçekleştirildi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in yanısıra, CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç'ün da katılım gösterdiği toplantıda  konuşmacıların hedefinde iktidar ve hayvan hakları yer alırken Öztunç, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve CHP'li belediyelerden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından Bornova'da yapımı tamamlanan ve sokak hayvanlarının bakım, tedavi ve sahiplendirilmesinin amaçlandığı projenin açılış töreni yoğun katılımla gerçekleştirildi.

2020 yılında vefat eden gazeteci Bekir Coşkun'un köpeği Pako'nun isminden esinlenerek adı verilen Pako Sokak Hayvanları Yaşam Kampüsü'nün açılışına ev sahibi İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in yanı sıra, CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, CHP İzmir Milletvekili ve PM Üyesi Ednan Arslan, CHP İzmir Milletvekilleri Mahir Polat, Murat Bakan, Kani Beko, Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ, Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin ve Gazeteci Bekir Coşkun’un Eşi Andree Coşkun ile çok sayıda vatandaş katıldı.

ÖZTUNÇ: HİÇBİR ŞEKİLDE ENGEL OLAMAZSINIZ DİYORUZ
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne yatırımdan dolayı övgülerini iletirken, "Bugün iki büyük mutluluk yaşıyorum. Birincisi ben CHP'nin Çevre ve Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısıyım aynı zamanda hayvan haklarından da sorumluyum. İşte CHP'li belediyenin yapacağı tesisi böyle olur. Gelsinler burayı örnek alsınlar. Türkiye'nin dört bir yanından şikayetler geliyor hayvan barınaklarından. Böyle tesisler AB standartlarında olur. Bu tesis AB standartlarında olmuş. Bu nedenle bir hayvansever ve CHP Genel Başkan Yardımcısı olarak gurur duyuyor ve teşekkür ediyorum. Bekir ağabey ile ben birlikte çalıştım. Böyle önemli birinin köpeğinin isminin tesise verilmesi çok önemliydi. Hayvanı sevmeyen insanı sevmez diye bir laf vardır. Eğer biri hayvanı sevmiyorsa insanı da sevmiyordur. Bu dünyada sadece insanlar yaşamıyor, hayvanlar ve bitkiler de yaşıyor. Sadece insana değil yatırımı tüm canlılara yapmamız lazım. CHP'li belediyeler bunu ellerinden geldiği kadarıyla gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Önlerinde engel var mı? Zaman zaman iktidar tarafından engel konulmaya çalışıyor ancak bizim belediye başkanlarımız bu engelleri aşıyorlar ve biz de bu yüzden diyoruz ki engelleri aşa aşa geliyoruz. Geliyor gelmekte olan ve hiçbir şekilde engel olamazsınız diyoruz. Birileri vatandaştan toplanan vergiyi böylesine faydalı tesislere yatırır, birileri de başka işlere yatırır. Birileri dik dik konuşur, 3-5 kuruş için diklikleri gider. Daha düne kadar katil dediklerinin ayağına gidiyorlar 3-5 dolar için. İki gündür Suudi Arabistan'da Sayın Cumhurbaşkanı. Hani katildi bunlar? Sayın Cumhurbaşkanına İzmir'den çağrıda bulunmak istiyorum. Sayın Erdoğan dün Suudi Arabistan'da bakanlarınız ve aileniz ile umre yapmışsınız. Allah kabul etsin ancak bunu devletin parası ile mi yoksa kendi paranızla mı yaptınız? Eğer devletin parası ile yaptıysanız orada bir sorun var. Herkesten helallik almak zorundasınız. 1 kişi helal etmiyorum derse orada bir sıkıntı var demektir. Ancak devletin uçağına binip, devletin parası ile konaklayıp  devletin parası ile umre olmaz. Birileri devletin imkanları ile bunları yaşıyor, diğeri de vatandaşın vergisini böyle güzel tesislere harcıyor. Bunu dile getirmek bizim boynumuzun borcu. Lütfen inanın İzmirliler. Her şey çok güzel olacak" dedi.

SOYER: UYGARLIK VE CİNAYET BİRBİRİYLE UZLAŞAMAZ
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ise Avrupa'dan alınan ödüllere değinerek konuşmasına başlarken, "Bugün sadece bu açılış için buraya gelen Genel Başkan Yardımcımız Ali Öztunç'a ve tüm katılımcılara çok teşekkür ediyoruz. Bugün can dostlarımız için bir araya geldik. Geçtiğimiz günlerde Strasburg’dan gurur duyduğumuz bir haber aldık. 1955 yılından beri, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nin verdiği bir ödül var. 46 ülke arasında, onlarca kentin aday olduğu bir yarışmada, İzmir tümünü geride bırakarak Avrupa değerlerini en iyi temsil eden şehir ilan edildi ve büyük ödülü aldı. Avrupa Ödülü’nü kazanmaktan ötürü hepimizin göğsü kabardı, mutlu olduk. Fakat şimdi ben sizlere, İzmir ve Türkiye’nin Avrupa değerlerinden daha üstün olduğunu düşündüğüm bir özelliğinden bahsetmek istiyorum. Biz, sokaklarında hayvanlarla birlikte yaşayan bir halkız. Onlara can dostumuz diye sesleniyoruz. Yazık ki bu uygar duruşumuzu Avrupa’nın birçok şehrinde göremezsiniz. Daha medeni olduğunu düşündüğümüz birçok batı ülkesi yıllar önce itlaf kanunlarıyla sokak hayvanlarını tümüyle ortadan kaldırdı. Oysa uygarlık ve cinayet birbiriyle uzlaşamaz. Resmi hukumuzdaki tüm eksiklere rağmen, ülkemizde sokak hayvanlarına dair vicdan hukukunun çok daha gelişmiş olduğunu mutlulukla ifade etmek isterim" dedi.

DEMOKRASİ BEŞ YILDA BİR SANDIĞA GİTMEK DEĞİLDİR
Demokrasinin hayatın her alanı ile uyum içinde yaşamak olduğunu belirten Soyer, "Demokrasi, İzmir'in merkezinde bulunduğu Ege kıyılarında doğmuş, insanlığın en önemli inovasyonlarından biri. Demokrasi, hukukun üstünlüğü ve temel insan hakları üzerinde yükselen bir değerler manzumesi. Fakat dünya öyle bir noktaya geldi ki, demokrasinin hayata bakışı yeni bir perspektif kazanmak zorunda. İşte bu nedenle 2021 Eylül’ünde İzmir’deki Dünya Kültür Zirvesi’nde döngüsel kültür adında yeni bir kavram ortaya koyduk. Döngüsel kültürün özünde, nüvesinde, uyum var. Bu uyum, dört bileşenden oluşuyor. Birbirimizle uyum, doğamızla uyum, geçmişimizle uyum ve değişimle uyum. Bu dört başlık, aynı zamanda İzmir’den dünyaya yaymaya çalıştığımız yeni demokrasinin tarifidir. Çünkü demokrasi beş yılda bir sandığa gitmek değildir. Yaşamın her hali ve anıyla uyum içinde yaşama sanatıdır. İnsanlık, diğer türler üzerinde üstünlük taşıyan bir grup değil. Türler üzerinde bir hakimiyetimiz söz konusu değil. İnsan, doğadaki tüm canlı türleriyle beraber vardır. Bunun tersini düşündüğü ve uyguladığı an, iklim krizi dediğimiz büyük felaketler ile karşılaşmaya başlar. Bu nedenle döngüsel kültür üzerine inşa ettiğimiz yeni demokrasi anlayışımızın olmazsa olmazı, doğamızla uyum. Göreve geldiğimiz günden bu yana İzmir’de doğamızla uyumu çoğaltmak adına çok sayıda proje başlattık. Bu çalışmalar sonucunda dün Avrupa Birliği’nden ikinci bir ödül daha alarak, Avrupa’nın doğayla uyum konusunda 100 öncü şehrinden biri seçildik" ifadelerini kullandı.

TÜM ZORLUKLARA RAĞMEN…
Sözlerine süreç içinde STK'lar ile birlikte çalışacaklarını belirterek devam eden Soyer şu ifadeleri kullandı:

"Bugün açılışını gerçekleştirmekten gurur duyduğum Pako Sokak Hayvanları Yaşam Kampüsü işte bu projelerimizden biriydi. Bu kampüste, can dostlarımız için çalışan sivil toplum kuruluşlarıyla her zaman olduğu gibi birlikte yol alacağız. Tüm zorluklara rağmen Türkiye’de hayvan haklarının güçlenmesi için çalışan aktivistlerin her birine şükran borçluyuz. Onlar olmasa, vicdanımızın körelmeye mahkûm bırakılan bir yanını, doğa vicdanını yaşatmamız asla mümkün olmazdı. O yüzden her birine bir kere daha teşekkür ediyorum."

TÜRKİYE GENELİNE YAYILMASINI TÜM KALBİMLE DİLİYORUM
Geçtiğimiz ay, İzmir Veteriner Hekimleri Odası ile 'Sahipsiz Sokak Köpekleri Rehabilitasyon Projesi'ni başlatarak, can dostlar için tarihi bir adım attıklarını vurgulayan Soyer, "Bu ortaklık ile can dostlarımız kulak küpesi ve mikroçip ile işaretlenerek anlık takip altına alınıyor. Ayda 500 köpeğin kısırlaştırılması sağlanıyor. 2019'da 5 bin 2020'da 11 bin, 2021'de ise 16 bin kısırlaştırma operasyonu gerçekleştirdik. Bu çalışmalarımızın tamamı aslında Türkiye’de bir ilk. Bu umut verici tablonun bir an önce tüm Türkiye geneline yayılmasını tüm kalbimle diliyorum." diye konuştu.

"SON NEFESİMİZE KADAR KAVGA EDECEĞİZ!"
"Bir toplumdaki adalet duygusu, en güçlü olanı değil, en zayıf olanı nasıl koruduğuyla ölçülür" diyen Soyer, "Biz can dostlarımıza karşı adilsek, birbirimize karşı da öyleyiz. Değilsek, birbirimizin haklarını da çiğneyebiliriz. Bu nedenle doğayı da içine alan bir demokrasi anlayışı, aynı zamanda tüm insanların güvence altında olduğu bir toplumun teminatıdır. Çünkü doğanın avukatı, sendikası, parlamentosu, meslek örgütü yoktur. Onun yegâne teminatı hem kendimiz hem de diğer tüm canlılar için korumak zorunda olduğumuz vicdanımızdır.  Bir çoğunuzun bildiği gibi Pako, usta gazeteci Bekir Coşkun’un köpeğinin adı. Bekir Coşkun, can dostlarımızın ağzı, dili, kalemi olan büyük bir yazardı. Onun bu mücadelesine duyduğumuz vefanın gereği, Türkiye’de eşi olmayan bu kampüse onun adını verdik.  Bekir Coşkun, “Kurt” isimli yazısını şu sözlerle bitirmiştir: “Ne yapacaksınız… Son orman yanana, son doğa parçası bozulana, son kuş gidene, son kurt vurulana kadar… Bu dünya bizim!” İşte biz İzmir’de tam da onun dediği gibi yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz. Can dostlarımız için bu vahşi düzenle son nefesimize kadar kavga edeceğiz. Erkek şiddeti gören kadınlar için kavga edeceğiz.  Adalet için, refah için kavga edeceğiz. Kavgamızı kin ve öfkeyle değil, dostluk ve kardeşlikle büyüteceğiz. Daima güçlünün yanında olan bu düzeni topla tüfekle değil, aklımız, vicdanımız ve demokrasiyle değiştireceğiz.  Bugün açılışını gerçekleştirdiğimiz Pako Kampüsü, çoktan başlamış olan bu değişimin önemli parçalarından biridir. Bu değerli projeye emeği geçen tüm arkadaşlarıma sonsuz teşekkür ederim.  Kampüsümüz can dostlarımıza ve şehrimize hayırlı, uğurlu olsun" ifadelerini kullandı.

İDUĞ: ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM
Kürsüye gelerek açıklamalarda bulunan Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ, "Tunç Başkanımız bu dünyada ortak alanda en çok yer kaplayan insanlığın kapladığı alandan 70 bin metrekare can dostlarımıza yer ayırdığı için çok teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı

ÖZKAN: BU YIL GÜNÜMÜZÜ BURUK KUTLUYORUZ
İzmir Veterinerler Odası Başkanı Selim Özkan, "Tunç Başkanımız ve ekibine çok teşekkür ederiz. Sokak hayvanlarına çok ciddi yatırımlar yaptı çok ciddi işleyişler kazandırarak bizleri çok mutlu etmektedir. Bizler veteriner hekimiz. Bu sene dünya hekimler günümüzde Yozgat'ta bir meslektaşımız katledilmiştir. Veteriner hekimler insan, hayvan ve gıda sağlığı için çalışılmaktadır. Hastalıklı hayvanların etlerinin insanlara yedirilmemesi için müdahale etmek isterken bıçaklanarak öldürülmüştür. Bu nedenle bu yıl günümüzü buruk kutluyoruz" diye konuştu.

COŞKUN: BİZ BEKİR İLE BİRBİRİMİZE İZMİR'DE AŞIK OLDUK
Açılış töreninde konuşan Andree Coşkun böyle bir barınağın açılmasından dolayı çok duygulandığını belirtirken, "Bekir aramızda yok ama bizi gördüğüne inanıyorum. Sayın Başkanım burası gerçekten örnek olacak bir yer oldu. Sizlere candan teşekkür ediyorum. Buraya katılan bütün hayvan severlere teşekkür ediyorum. Bana İzmir Belediyesi'nden telefon edip başkanın isteğini ilklettiklerinde çok gururlandım hem de çok mutlu olum. İzmir olduğu için kabul ettim. İzmir hakikatten farklı. Burada veteriner hekim arkadaşlarımız da var. Burada görev alacak daha önceden tanıştığım arkadaşlarım da var. Pako bizim köpeğimizdi. Biz Bekir ile birbirimize İzmir'de aşık olduk, o nedenle bizim için çok farklı bir yer. Bekir de benim gibi çok hayvanseverdi. Biz devamlı sokaktan hayvanseverleri kurtarmaya çalıştık. Dışarıdan hayvan almanın gelin buradan sahiplenin. Hayvan sevgisini çocuklarınıza aşılayabilmek için buraya getirin. Gezsinler tanısınlar okşasınlar.  Hayvanseverlik sadece belediyenin işi değil. Hayvanseverler mutlaka belediyelere yardımcı olmalı" dedi.