Metehan UD / EGEDESONSÖZ - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Ekonomi Masası iki günlük program kapsamında İzmir’e gelerek ekonomiye dair fikir alışverişlerinde bulundu.
Son olarak Kemeraltı Abacıoğlu İş Hanı’nda basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, Konak Belediye Başkanı Abdül Batur katıldı.
‘TÜRKİYE’DEKİ EKONOMİ SORUNLARI İZMİR’DE DE YAŞANDIĞINI GÖRDÜK’
Öztrak Ekonomi Masası’nın iki günlük programı kapsamında aldıkları fikir alışverişlerine dayanarak yaptığı açıklamalarla birlikte gündemi değerlendirdi. Öztrak, yaptığı açıklamada “Türkiye’deki tüm ekonomi sorunlarını İzmir’de de yaşandığını gördük. Bu sorunları ile ilgili olarak da İzmirli iş insanlarının taleplerini almaktan mutlu olduk. Bu çalışmayı düzenleyen İl Başkanımıza teşekkür ediyorum. Dolu dolu bir çalışma oldu ve İzmir’in nabzını tutma imkanı bulduk” dedi.
‘TÜRKİYE EKONOMİK BUHRAN YAŞIYOR’
Hükümetin ekonomi politikalarına değinen Öztrak, Türkiye’nin ekonomik krizden ziyade ekonomik buhran yaşadığını ve bunun sebebinin demokrasiden yana olmayan bir yönetim biçiminden dolayı olduğunun altını çizerek, “Türkiye’de izlenen ekonomi politikalarının tutarlı olduğunu söylemek çok güç. Büyüme odaklı bir strateji olduğunu söylüyorlar; ama bu büyüme yüzde 2’sinin cebini doldururken geriye kalanı yoksullaştırıyor. Kaliteli olmayan bir büyüme ile karşı karşıyayız. TÜİK’in makyajlı rakamlarıyla ülke büyürken enflasyon yüzde 80’lerde. Cari açık düşecek diyorlar; cari açık sürekli rekor kırıyor. Bütün bunları dikkate aldığımızda Türkiye bir ekonomik kriz hatta burhan yaşanıyor. Bunun arkasında da Türkiye’de 2018 yılından bu yana milletin cebini boşaltan ucube cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi var. Artık ülkemiz görmüştür ki istişare yoksa danışma yoksa fikir alma yoksa her şey tek bir adamın iki dudağından çıkan söz ile yönetiyorsa ülkede kural yok kral varsa bu iş olmuyor. Türkiye’de güçlü bir demokrasi güçlü bir kuvvetler ayrılığı olmalı yargı bağımsız olmalı. Yaşadıklarımızdan sonra hepimiz öğrendik ki cebimizi dolduran bunlarmış” açıklamalarında bulundu.
EKONOMİK KRİZ NASIL DÜZELİR?
Ekonominin düzelmesi için yeni ve güçlü bir ekonomik programa ihtiyaç olduğunun altını çizen Öztrak, “Bizim güçlü bir ekonomik programa ihtiyacımız var, esnaf ve sanayicilerle bunu da paylaştık. Yaratılan büyüme herkese dokunmalı ve kapsayıcı olmalı. Bütün bu politikalarda sürdürülebilir olmalı, sürdürülemeyen politikalarla enflasyon azar, ülke borca batar. Bir ülke çakma ekonomistler tarafından yönetildiğinde sonuç bu oluyor. Enflasyon hepimizin canını yakıyor, esnaf malını yerine koyamıyor, şirketlerin sermayeleri azalıyor, kredilere ulaşmak azalıyor; ama bu ülkeyi yönetenler karşımızı geçip hiçbir sorun yokmuş gibi Avrupa için gözyaşı döküyor. Bizim halimize vatandaşın haline bakan yok. Bu sistem ve hükümetle sorunları çözmek mümkün değildir. Sorunları çözebilmek için bu ülkenin yeni kural, kurum ve kadrolara ihtiyacı var” ifadelerini kullandı.
‘YÜKSEK ENFLASYONUN DÜŞMESİ İÇİN FEDAKARLIKLAR YAPILMASI GEREKİYOR’
Son olarak alandaki gözlemlerine değinen Öztrak, yüksek enflasyonun düşmesi için fedakarlıklar yapılması gerektiğini belirtti. Öztrak, şunları söyledi:
Nereye gittiysek yüksek enflasyon, hayat pahalılığı büyümenin üç beş kişiye yansımasından ve diğerlerine yansımamasından şikayetçi. Bir iş insanı biz rahatız ama diğerlerinin kötü durumda olmasından dolayı yatağa rahat giremeyiz de dedi. Şikayetler ise ülkenin kötü yönetilmesi, krediye ulaşmadaki zorluk, belirsizlik, TL değerinin nereye gideceğinin belli olmaması, hammadde temininin zorluğu, ulaşım altyapısındaki plansızlıklar ve enerji fiyatları noktasında geldi. Herkeste bir erken seçim beklentisi olduğunu gördük. Herkes biliyor ki bu ucube sistemin ve hükümetin ülkeye verdiği zarar her geçen gün daha da artıyor. Enflasyon yüzde 20’yken düşürmek kolay; ama yüzde 70 iken daha da zorlaşıyor. Bunun için yapılması gereken fedakarlıklar artıyor. Mevcut hükümetin bu ekonomiye ilişkin bilim dışı politikaları bu ülkenin mevcut hükümetten kurtulması gerektiğini ifade ediyor.
‘İZMİR’İN KABUSTAN KURTULMASI İÇİN ASBESTLİ GEMİYİ TAKİP EDİYORUZ’
İzmir çok güzel bir kent belki de Türkiye’nin en güzellerinden. Son dönemde İzmir’de ciddi bir çevre felaket potansiyeli var. Bir asbestli gemi kabusu yaşıyoruz. Kimsenin bu kâbusu İzmirlilere yaşatmaya hakkı yok. İzmir’deki yöneticilerimiz İzmir’i bu kabustan kurtarmak için, böyle bir zararın İzmir’in başına gelmemesi için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. Bunu büyük bir memnuniyetle takip ediyoruz.