GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
İş Dünyası
27 Ekim 2023 Cuma 18:58

Özgener’den İEÜ’ye çift yönlü otoyol talebi

İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener açılış konuşmalarını gerçekleştirdi. Özgener,Ekonomi Üniversitesine bağlantı yolu açılması için talepte bulunarak “İzmir Ekonomi Üniversitemize ve kentimize küresel ölçekte, çevreci, son teknolojiye sahip, yeşil ve akıllı bir kampüs kazandırmak hedefine yönelik çalışmalarımız tüm hızıyla devam ediyoruz. Çeşme Otoyolu’ndan İzmir Ekonomi Üniversitesi Güzelbahçe Kampüsümüze çift yönlü otoyol bağlantısı yapılması konusunda desteklerinizi diliyoruz” dedi.

Diren ÇELİK/ Ozan EKİZ- EGEDESONSÖZ- İzmir Ticaret Odası Ekim Ayı Olağan Meclis toplantısı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun teşrifleriyle İzmir Ticaret Odası Meclis Salonu’nda düzenlendi.

Toplantıya İzmir Valisi Süleyman Elban, İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, AK Parti İzmir Milletvekili Hamza Dağ ve AK Parti İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı katılım gösterdi.

ÇİFT YÖNLÜ YOL TALEBİ
İzmir Ekonomi Üniversitesi için bağlantı yol müjdesini talep eden Özgener, “İzmir Ekonomi Üniversitemizin yakaladığı başarılar, en büyük gurur kaynaklarımızdan biri. Üniversitemiz son üç yıldır yakaladığı önemli başarı grafiğiyle Vakıf Üniversiteleri arasında 4. sıraya yükseldi.  Bu doluluğun sadece nicelik değil nitelik olarak da değer taşıması bizi mutlu ediyor. Üniversitemiz, ülkemizin en başarılı öğrencileri tarafından tercih ediliyor. Bu başarıyı sürdürülebilir kılmak ve geleceğe taşımak amacıyla Üniversitemizy için yeni ve vizyoner projeler üretmeye devam ediyoruz. İzmir Ekonomi Üniversitemize ve kentimize küresel ölçekte, çevreci, son teknolojiye sahip, yeşil ve akıllı bir kampüs kazandırmak hedefine yönelik çalışmalarımız tüm hızıyla devam ediyoruz. Çeşme Otoyolu’ndan İzmir Ekonomi Üniversitesi Güzelbahçe Kampüsümüze çift yönlü otoyol bağlantısı yapılması konusunda desteklerinizi diliyoruz” dedi.

GELECEĞE DAİR BEKLENTİLER İÇİN YOL GÖSTERİCİ
Eylül ayında Orta Vadeli Program’ın iş dünyasında geleceğe dair beklentileri için önemli bir yol gösterici olduğunu hatırlatan Özgener, “Bu ay ise önümüzdeki 5 yılın yönünü belirleyecek 12. Kalkınma Planımız açıklandı. 2024-2028 dönemini kapsayan 12. Kalkınma Planı'nda büyümenin ortalama yüzde 5 olması, enflasyonun yüzde 4,7’ye düşürülmesi, dünya mal ihracatından aldığımız payın yüzde 1 civarından yüzde 1,3'e yükselmesi hedefleniyor. Bu hedefler, enflasyonun tek haneye düşürülmesinde ve sürdürülebilir büyümenin sağlanmasında en kilit faktörün, ihracatın arttırılması olacağını ortaya koyuyor.Bütün bu orta vadeli hedefler ve enflasyonla ilgili kararlılık ortaya konulurken, para politikasının normalleşmesi de çok büyük bir önem taşıyor. Dün Para Politikası Kurulu’nun kararı ile politika faizleri yüzde 35 seviyesine çıktı. Seçimlerden itibaren toplam faiz artışı 2 bin 650 baz puan oldu. Bu ciddi bir sıkılaşma; ancak faizler halen 1-2 ay sonrası enflasyon beklentilerinin altında olduğundan, piyasalarda faizleri suni bir şekilde düşük tutan finansal mühendislik uygulamalarının da son bulması gerekiyor” ifadelerine yer verdi.

KÜÇÜK ŞİRKETLERİ ZORLAYAN KONULAR ARTTI
Merkez Bankası’nın bugün açıkladığı kararlarla, bankaların tahvil tutma yükümlülüğünde değişikliğe gidildiğini belirten Özgener, “Alınan bu kararları fiyatlama mekanizmasının doğru işlemesini engelleyen kararların düzeltilmesi açısından da önemli buluyoruz. Önümüzdeki süreçte, mevduat ve kredi faizleri yükselmeye devam edeceğini, ancak ticari kredilere erişimin pahalı da olsa artacağını tahmin ediyoruz.Ayrıca, bu kararlar Kur Korumalı Mevduattan TL mevduatlara doğru çıkışları artıracak, programa olan güveni yükseltecektir. Yurtiçi piyasalarda daha fazla ve daha hızlı doğru adımların atılmasının, ekonomimiz ile ilgili riskleri azaltırken, yabancı sermaye girişlerini de artıracağına inanıyoruz. Artan jeopolitik riskler de gözönüne alınırsa, doğru politikaların hızlı bir şekilde uygulanması ve hem yurtiçi, hem yurtdışı yatırımcıların TL cinsinden finansal varlıklara tekrardan güvenebilmesi gerekiyor.Fakat bu süreçte küçük şirketleri zorlayan konuların arttığını da görüyoruz. Yükselen faizler, asgari ücretlerdeki artışla birlikte ücret ödemelerinin özellikle küçük şirket bilançolarında artan ağırlığı, KOBİ’lerin performansını diğer şirketlere göre daha olumsuz etkiliyor. Pandemi sonrası değişen şirket ve sektör dinamikleri ile KOBİ’lerin enflasyonu düşürme sürecinde dikkatle takip edilmesi ve desteklenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu bağlamda yıl sonunda belirlenecek 2024 yılı asgari ücreti ve buna bağlı olarak devletimizin asgari ücret desteği başta olmak üzere işgücünün arttırılmasına yönelik destekleri işletmelerimiz için büyük önem taşıyacak” şeklinde konuştu.

TİCARİ KORİDOR MÜCADELESİ BAŞLADI
12. Kalkınma Planındaki hedeflerin tutturulabilmesi için lojistik ve ulaştırmadaki amaç ve politikaların önemli olacağını düşündüğünü aktaran Özgener, “Planda rekabetçi üretim ve ihracatı destekleyen ulaştırma altyapısının sağlanmasının temel amaç olarak belirlenmesini önemli buluyoruz.  Ulaştırma ve lojistikte bölgesel bir üs olma potansiyelimizden azami düzeyde faydalanılması gerekiyor. Sürdürülebilir ekonomiler için kalitenin yanısıra erişim hızı ve zaman rekabetinin de büyük önem taşıdığını görüyoruz. Ortaya çıkan sonuç, ulaşım ve lojistiğin, sektörel verimliliğin ayrılmaz bir bileşeni olduğunu ortaya koyuyor. Geldiğimiz noktada; dünya genelinde lojistik odaklı bir ticari koridor mücadelesinin de başladığını görüyoruz. Ulaştırma hamlelerinin ve ticaret koridorlarının ülkemiz ekonomisi için ne derece önemli olduğunu her fırsatta vurguluyorsunuz” dedi.

PEK ÇOK FIRSAT SUNUYOR
Özgener konuşmalarının devamında şu ifadelere yer verdi:

“Ulaşımın Yüzyılında modern, yenilikçi, dinamik, insan odaklı yatırımlar ve dev projeler ile Türkiye hızlanıyor” sloganınızın dünyadaki gelişmeler ekseninde ülkemizin sahip olması gereken hedefleri tam olarak karşıladığını düşünüyoruz.  Ülkemizin yer almadığı uluslararası bir ticaret koridoru olamaz. Ülkemizin, kıtalar ve bölgeler arasındaki kilit konumu, ulaştırma koridorlarının geliştirilmesine yönelik birçok potansiyel projeyi mümkün kılıyor. İşte tam bu noktada kentimizin, en büyük ticari partnerimiz olan Avrupa Birliği’ne yakınlığından kaynaklanan eşsiz konumu ile pek çok fırsat sunduğunu ve ülkemizin bu yöndeki hedeflerinde mutlaka değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz.

YATIRIMLARIN DEVAM ETMESİ KAÇINILMAZ
Ülkede hava lojistiğinde önemli hamleler yapıldığını vurgulayan Özgener, “Son yirmi yılda ülkemiz yeni havaalanlarıyla hava lojistiğinde önemli atılımlar yaptı. Havacılıkta küresel bir merkez olduk. Yanı sıra deniz ve demir yolu lojistiğinde de aynı atılımları yapmak için yatırımların devam etmesini kaçınılmaz olarak görüyoruz. Ticaret alanındaki küresel rekabet doğrultusunda gerek lojistik koridorlar gerek ulaşım ağları olmak üzere ülkemizin yatırımlarının hız kesmeden devam ediyor olmasından memnuniyet duyuyoruz. İzmir olarak biz de elimizden gelen katkıyı koymaya çalışıyoruz. Tüm bu yatırım ve projelerin yanı sıra pandemi sonrası dönemde süratle gelişen e-ticaret pazarında KOBİ’lerimizin rakipleriyle eşit şartlarda mücadele etmesi için internet bağlantı hızlarının iyileştirilmesi ve hızlı kargo taşımacılığının geliştirilmesini önemsiyoruz” dedi

EGE COĞRAFYASINA KATKI SAĞLAYACAK
Kentte hayata geçen projelerden memnuniyet duyduklarını ifade eden Özgener, “ İzmir-İstanbul Otoyolu, İzmir’imize ulaşımı oldukça kolaylaştırdı. Bu projenin yanında yapım çalışmaları devam eden kentimizi Ankara’ya bağlayacak hızlı tren hattının ve kentimizi Antalya’ya bağlayacak ilk planda Aydın-Denizli Otoyolunun en kısa sürede bitirilmesi kentimize ve Ege Coğrafyasına büyük katkı sağlayacaktır. Ayrıca yine kentimiz kuzeyinin canlanmasına büyük katkısı olan İzmir-Çandarlı Otoyolu’nun Çanakkale Köprüsüne kadar uzatılması da, kentimizin ve yine Ege Bölgesi illerinin kesintisiz bir şekilde Avrupa’ya bağlanmasında büyük katkı yapacaktır. 2028 yılında bitmesi planlanan İzmir-Ankara Hızlı Tren Hattının bir yıl erken bitebileceği konusundaki açıklamanızdan büyük memnuniyet duyduk. Özellikle iş insanlarımızın Ankara’ya olan uçak seferlerinin arttırılması konusunda talepleri var. Devreye girecek tren hattının konforlu ve 3,5 saate inecek yolculuk sayesinde Ankara’ya ulaşım konusunda önemli bir alternatif sağlayacağını düşünüyorum” dedi. 

ÇANDARLI VE İZMİR LİMANI BÜTÜN OLARAK DEĞERLENDİRİLMELİ
Karayollarının yanısıra demiryolu, havayolu ve denizyolunun da ülke ve kentin ekonomisine katkısının büyük olduğunu belirten Özgener, “İzmir gümrüklerimiz sadece kentimizin değil, birçok ilin dış ticaretinde çıkış kapısı olma özelliğine sahip. Bu nedenle liman bağlantılı demir yolu hatlarının iyileştirilmesi konusunda çalışmalar yapılmasını önemsiyoruz. Ayrıca şehir içi ulaşımın kolaylaştırılması amacıyla İZBAN hattının kuzeyde Bergama, Dikili, güneyde Bayındır, Ödemiş ve Tire’ye, doğuda Kemalpaşa ve Menemen’e saçaklanmasının kentimize ve bölgemize önemli katkılar yapacağına inanıyoruz. Bölgemize büyük güç verecek Çandarlı ve İzmir Alsancak Limanının bir bütün olarak değerlendirilmesi, kentimizde bulunan limanların kapasitelerinin ve karayolu taşımacılığının verimliliğinin arttırılması önem taşıyor. Bu noktada, İzmir Alsancak Limanı, ülkemizin en önemli ihracat ve ana limanlarından birisi olmasına rağmen gerçek potansiyelini hayata geçiremiyor. Yeni nesil gemilerin körfeze girişini teminen yaklaşım kanalının derinleştirilmesiyle (derin su yolunun oluşturulması) birlikte İzmir Alsancak Limanının kapasitesinin arttırılmasının, yanı sıra konteyner, ro-ro, ro-pax ve kruvaziyer fonksiyonları ile varlığını sürdürmesinin önem taşıdığını düşünüyoruz” şeklinde konuştu.

KÖRFEZ GEÇİŞ PROJESİ’Nİ DESTEKLİYORUZ
Özgener, Körfez Geçiş Projesi’nin bir an önce hayata geçirilmesi temennisinde bulunarak, “Bakanlığınız uhdesinde hayata geçirilmesi planlanan İzmir-Kuzey-Doğu Çevre Otoyolu etüd, proje ve fizibilite çalışmalarının bir an önce bitirilerek, ulaşım ana planı ve imar planlarına işlenmesi ve yapımının gerçekleştirilmesi, kentimizin ulaşım ve lojistik altyapısının geliştirilmesine önemli katkılar sağlayacaktır.Kentimizin kalkınması açısından önemli fırsatlar barındırdığına inandığımız ve yeşil ve mavinin aynı alanda buluştuğu İnciraltı’nın bir turizm merkezi olarak kentimize kazandırılması, özellikle termal, sağlık ve spor turizmi odağında “iyi yaşam” temasıyla yatay mimari gözetilerek tekrar planlanması, imar planlarının kısa sürede yürürlüğe girmesi ve yatırımcıya sunulur hale getirilmesi konusunu önemsiyoruz. Bu sürecin ortak akıl ve sinerjiyle, kentimizin üst yararına olacak şekilde tasarlanabileceğine ve İzmir’in kurum, kuruluşları olarak ortak bir paydada buluşabileceğimize inanıyoruz.Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından planları yapılan İnciraltı’nın sağlık turizmine kazandırılması ve planda yer alan, çevre yollarını halka şeklinde saracak, İzmir’in kuzeyi ile güneyini birbirine bağlayacak Körfez Geçiş Projesi’ni desteklediğimizi ve bir an önce hayata geçirilmesi temennisinde olduğumuzu belirtmek istiyorum” diye konuştu.