EGEDESONSÖZ- İzmir Orman Bölge Müdürü Şahin Aybal, SonSöz TV’de yayınlanan “Günaydın Ege” programına konuk oldu. Aybal, İzmir’de orman yangınlarına karşı hazırlıklarını, yangınlara nasıl müdahale ettiklerini, İzmir’deki ağaçlandırma çalışmalarını ve yangınlara karşı vatandaşların üzerine düşen görevleri anlattı.
YÜZDE 85’İ İHMAL VE DİKKATSİZLİK!
Müdür Aybal orman yangınlarının sebepleri hakkında istatistiki bilgiler verirken, “Bizim ülkemizde ve bölgemizde orman yangınlarının temel olarak çıkış sebepleri yüzde 95'i insan kaynaklı. Yani yüzde 5 gibi ifade edebileceğimiz doğal olaylardan meydana gelen orman yangınları var. Bunlar da yıldırım ve diğer olaylardan. Zaten yıldırımdan sonra çıkabilen yangınlar daha az tehlikeli olur. Çünkü rutubetli ve arkasından yağış söz konusu olduğu için çok fazla tehlike arz etmez. Ancak yüzde 95 insan kaynaklı yangınların, yüzde 85'i de ihmal ve dikkatsizlik. Yani maalesef vatandaşlarımız gerek seyahat sırasında gerekse tarlasında, bahçesinde temizlik yapmak maksadıyla veya anız temizleme maksadıyla çıkarmış oldukları yangından dolayı maalesef böyle acı olaylar yaşayabiliyoruz. Bu bizim de sık sık yaşadığımız bir hadise. Nerden bakarsanız bakın insan kaynaklı onu ifade edebiliriz” diye konuştu.
CUMHURBAŞKANIMIZ KOMŞUMUZDA ÇIKAN YANGIN İÇİN TALİMAT VERDİ
Yunanistan hükümetinin Türkiye’den gelen yardımı reddetmesi için konuşan Aybal, “Bu açıklamayı yapan kişileri bağlar. Ormanlar bizim için evrensel değerlerdir. Tabi sayın cumhurbaşkanımız, sayın bakanımız komşumuz Yunanistan'da çıkan yangın ile ilgili bize anında hazır olun talimatı verdiler. Biz o saatten itibaren gerek hava güçlerimiz gerekse ihtiyaç olduğunda karadan müdahale eden ekiplerimizle hazır vaziyette bekliyoruz. Herhangi bir talimat olduğunda gidin, hareket edin talimatı olduğunda hareket etmek üzere bekliyoruz. Biraz önce de ifade etmeye çalıştığım üzere ormanlar evrensel değerlerdir. Biz buna böyle bakıyoruz. Bugün komşumuz Yunanistan'da meydana gelen orman yangını neticesine kaybolan ormanlara biz burada kalkıp da bize ne diyemeyiz. Aynı şekilde bizde çıkabilecek olan bir yangına da onlar bize ne diyemez çünkü evrensel değerler orda yanan ormanların, tahrip olan ormanların ürettiği oksijenin bize de faydası var neticede. Biz bu manada devlet büyüklerimizin bize vereceği talimata göre hazır olduğumuzu ifade ettik. Komşumuz şu an için buna ihtiyaç olmadığını ifade ettiler. Herhangi bir talimat olduğu halde hareket etmek için biz hazır bir şekilde bekliyoruz. Tabi bunun yardım talebinde bulunacak olan şu an da o felaketi yaşayan ülke yöneticileridir” dedi.
RİSKLİ AYLARDAYIZ!
Aybal, “Şu an orman yangınları ile ilgili tabiri caizse pik yaptığı noktadayız. Yani yangının çıkma riskinin en yüksek olduğu dönemde yaşıyoruz. İçinde bulunduğumuz Temmuz ayı önümüzdeki Ağustos orman yangınlarını etkileyen en önemli unsurlardan birisi de sıcaklığın yanında hatta sıcaklıktan daha fazla etkileyen havadaki nispi rutubetin azlığıdır. Bu dönemde bir de rüzgarın hızıdır. Yunanistan'da çıkan yangının olduğu dönemde de orta derecenin üstünde hatta şiddetli denecek rüzgarın olduğu meteorolojik verilerde de ortada. Bunun yanında nispi rutubet dediğimiz şey bunu normal bir vatandaşımız baktığında bunu fark edemez. Biraz önce anlattığım bahçesinde çıkan yaktığı küçük bir ateşi kontrol edebileceğini düşünüyor. Halbuki bu yüzde 15'lere kadar düştü bugün. Nispi rutubetin bu kadar düşmesi alarm demektir bizim açımızdan. Çıkabilecek bir yangının çok hızlı bir şekilde ilerlemesi demektir. Yunanistan'daki yangın da o tarihler de çıktı. Rüzgarın da etkisiyle yerleşim yerlerine ormanın içinde yerleşim yeri olması münasebetiyle de böyle bir facia gerçekleşti” diye konuştu.
HEDEF EN GEÇ 15 DAKİKADA MÜDAHALE
İzmir’de orman yangınlarına en geç 15 dakika içerisinde müdahale etmeyi hedeflediklerini söyleyen Aybal, “Bölge Müdürlüğümüzce 165 ayrı noktada müdahale edebilen ekiplerimiz var. Yani ekip, ekipman, donanım konusunda hiç bir eksiğimiz yok. 165 noktadaki bu ekiplerimiz zaman zaman mobilize de olabilen ekiplerimiz de var. Her sabah ilk mailimiz MEUS'dan gelen meterolojik erken uyarı sistemi dediğimiz sitemden gelen maildir. Bugün risk hangi noktalarda daha yüksek, hangi bölgelerimizde daha çok risk var hemen kontrol ederiz. Mobilize olabilen ekiplerimizi buralara kaydırırız. Buradaki maksat erken müdahale etmektir. Çünkü orman yangınlarına erken müdahale edilmezse çok daha büyük alanlara yayılabilir. Yangını Erken görebilmek için de bizim bölgemizde 66 tane gözetleme kulemiz var. Buralardan arkadaşlarımız 7 gün 24 saat ormanları gözetliyorlar. Çıkabilecek ya da çıkmış oldukları,tespit ettikleri yangını bize bile haber vermeden o yangına en yakın ekibe talimat verip oraya hareket etmesini sağlıyorlar” dedi.
Yangından havadan müdahale noktasında son derece donanımlı olduklarını açıklayan Aybal, “bölge müdürlüğü sınırında 4 tane söndürme helikopterimiz hazır bir şekilde bekliyor. Ayrıca yangın söndürme uçağımız bir de yangın yönetiminde kullandığımız helikopter yani 6 tane hava aracımız sadece İzmir Bölge Müdürlüğü sınırlarında hazır bir şekilde bekliyor. Ama ülke genelindeki durumlarda ihtiyaç halinde komşu iller birbirine yardıma gidebiliyor. Bunlar senkronize bir şekilde çalışırlar. Havadaki müdahalenin ülkemizde başarılı olmasının en önemli nedenlerinden biri de su kaynaklarıdır. Biz şu ana kadar İzmir bölge müdürlüğümüzde 349 kadar su kaynağı tesis ettik. Bunların her biri bünyelerinde 8 yüz bin ton su alabilen kaynaklarımız. Buradaki gaye çıkabilecek olan yangın durumunda helikopterin en yakın yerden su alabilmesidir. Riskli bölgelerimizin 5 kilometre çaplı bölgede mutlaka su kaynağımız vardır. İzmir'de başlamış bu proje yaklaşık 3 binli rakamlara ulaşmıştır. Bunlar orman müdürlüklerinin oluşturduğu su kaynaklarıdır” dedi.
7 AYDA 384 YANGINA MÜDAHALE
7 ay içerisinde yaklaşık 384 yangına müdahale ettiklerini söyleyen Aybal, “384 yangının içerisinde 133 tanesi orman yangınıdır. Geri kalan 251 tanesi de kırsal dediğimiz tarladan başlayarak makilik alana sirayet etmiş, makilik alanda çıkıp da ormana sirayet eden yangınlardır. Çünkü ormanı da tehdit ediyor. Biz sadece orman yangınlarına müdahale etmiyoruz. Bu yangınlara da müdahale ediyoruz ki muhtemel yangınlar ormanlarımızı tehdit etmesin diye. Bu çalışmalar ciddi emek, fedakarlık gerektiren ve risk oluşturan çalışmalardır. En önemlisi insan hayatı riski oluşturan çalışmalar. İşte bu dönemde biz diyoruz ki vatandaşlarımıza bu dönemde ateşten biraz uzak duralım” dedi.
MENDERES VE BAYINDIR RAPORU
Geçtiğimiz yıl Menderes ve Bayındır’da meydana gelen orman yangınlarında yüzde 85 oranında çalışmaların tamamlandığını belirten müdür Aybal, “Bir ormanı insan ömrüyle eş değer kabul edebilirsiniz. Yani bugün bir Kızılçam ormanı dikimden yeni bir jenerasyon getirinceye kadar en iyi yetişme ortamında 60 yıldır. Bu bazen 100,120 hatta bazı ağaç türlerinde 200 yıldır. Yani yangın suretiyle kaybettiğimiz orman alanlarının yeniden genç bir orman alanına gelebilmesi için en az 30 yıl gerekiyor. Biz bu nedenle yanan alanları hemen hatta bu yıl içerisinde yanan alanlara başladık. Öncelikle temizlemeyle başlıyoruz. Sahayı boşaltırız. Orman envallerini de boşaltıp bırakmayız bunları ekonomide de değerlendiririz. Envaleri ihtiyacı olan endüstride kullanıyoruz.Ondan sonra alanları dikime hazır hale getirmeye çalışıyoruz. Dikim sezonu ne zaman başlıyorsa Kasım sonu Aralık başı başlar Şubat ortasına kadar devam eder. O sırada dikeriz. Bu çalışmayı tamamlarız. Geçen sene Menderes ve Bayındır'da meydana gelen yangınlardan sonra o sahalardaki çalışmamızı %85 oranında tamamladık. Geri kalan %15’lik kısmı da önümüzdeki dikim sezonunda tamamlayacağız. Bizim ormancılar olarak hedefimiz tabii ki yangın olmamsıdır ama bir yangın olmuşsa da hemen o sene içerisinde o alanları ağaçlandırmaktır” dedi.
ATEŞ GÖRDÜĞÜNÜZDE ALO 177’Yİ ARAYIN
Vatandaşları yangın konusunda uyaran müdür Aybal, “Önümüzdeki bir buçuk aylık dönemde vatandaşlarımızdan ateşe çok dikkat etmelerini rica ediyorum. Çünkü büyük yangın da küçük yangın da ufak bir kıvılcımdan çıkıyor. O yüzden biraz dikkat etsinler. Ateşten uzak dursunlar, kontrolsüz ateş yakmasınlar. Buna rağmen bir yerde ateş ya da duman gördüklerinde alo 177 orman yangını ihbar hattını arayabilirler. Bize yapabilecekleri en büyük yardım birincisi ateşten uzak durmaları ikincisi de bize haber vermeleridir” dedi.