GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
5 Haziran 2022 Pazar 09:12

Önce bakanlık, sonra yargı freni... Kartal Dağı’nı kurtaracak karar!

Doğal ve arkeolojik güzellikleri ile bilinen İzmir-Aydın sınırındaki Kartal Dağı’na yapılmak istenen taş ocağını ÇED sürecinin verdikleri ile mücadele ile iptal ettiren Tireliler, bu sefer de mahkemeden arama ruhsatı ile ilgili yürütmeyi durdurma kararı çıkardı. Mahkemenin durdurma gerekçesi bölgedeki zeytinlikler olurken, işletme ruhsatı için de aynı kararın çıkması bekleniyor. Bölge halkı Kartal Dağı’nın taş ocağı tehditlerinden kurtulması için 1’inci derece doğal ve arkeolojik SİT ilan edilmesini istiyor.

Metehan UD / EGEDESONSÖZ –İzmir’in Tire ilçesinde Kartal Dağı mevkiinde bulunan Küçükkale ve Büyükkale köyleri sınırları içerisindeki kızılçam ormanlarında Emerald Maden, Taşımacılık, İnşaat Şirketi tarafından açılması planlanan taş ocağı projesi ile ilgili yeni bir gelişme yaşandı.

Köylülerin ve yaşam hakkı savunucuların karşı çıkarak halkın katılım toplantısını yaptırmadığı projede ilk olarak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, ÇED dosyasını iade etmişti. Bakanlık kararına gerekçe olarak proje tanıtım dosyasında maden sahasının etrafındaki zeytinliklere dair bilgi verilmemesini göstermişti.

Köylüleri sevindirecek bir karar da mahkemeden geldi. Tire köylülerinin ve Tire Belediyesi’nin; Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’ne karşı açmış olduğu ruhsat iptal davalarında mahkemeden ilk karar geldi. İzmir 4. İdare Mahkemesi maden arama ruhsatı ile ilgili telafisi güç zararlar doğabileceğini belirterek yürütmeyi durdurma kararı verdi.

‘HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA AYKIRI’
Mahkeme kararının ana gerekçesi bölgedeki zeytinlikler oldu. Kararda; “Zeytinlik sahalarında açılacak zeytin ürünlerine ilişkin işletmeler için dahi Tarım ve Orman Bakanlığının izni gerekmekteyken, taş ocağı arama sahası için anılan Yasa metninde belirtilen mesafe şartının öncelikle dikkate alınması gerektiği tartışmasızdır. Kaldı ki; mermer ocağı merkez olmak üzere 3 km yarı çaplı alanda zeytinlik alan olduğunun belirlendiği, zeytinliklerle kaplı olan arama sahalarında ve zeytinlik alanlarla iç içe olan işletmede zeytinliklere zarar vermeden, toz ve duman çıkarmayacak şekilde faaliyette bulunulması hayatın olağan akışına aykırıdır” ifadeleri yer aldı.

Mahkemenin kararında; 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanunu’nun 20. maddesinde istisna tutulan işletmeler arasında sayılmayan işletme için düzenlenen  202000923 ruhsat ve 3395592 erişim numaralı sahada gerçekleştirilmesi planlanan "II-B Grubu Mermer Ocağı" projesi için verilen arama ruhsatının hukuka aykırı olduğu vurgulandı.

Köylülerin avukatı Cem Altıparmak işletme ruhsatı için de yakın zamanda yürütmeyi durdurma kararı çıkmasını beklediklerini ifade etti. Merkezi İzmir'in Bayraklı ilçesinde olan, Emerald Taşımacılık Maden İnşaat şirketinin Osman Şenol ve Metin Suvat isimli iki ortağı bulunuyor.

ÇED TOPLANTISI YAPTIRILMADI
26 Ekim’de Küçükkale’de yapılması planlanan halkın katılımı toplantısı, bölge halkının ve çevre örgütlerinin tepkisinden dolayı gerçekleşememiş ve tutanak tutulmuştu. Küçükkaleliler köy girişine “Madencilerin köyümüze girişi yasaktır” ifadeleri yer alan pankart asmıştı.

Kartal Dağı’nın eteklerinde yer alan ve orman sahası içinde kalan 194,60 hektarlık ruhsat alanında 6 adet taş ocağı açılması planlanıyordu. Bölge halkı ocakların; ormana, zeytinliklere, tarım arazilerine, içme suyu kaynaklarına ve yaşam alanlarına zarar vereceğini belirterek karşı çıkıyordu.

Bölge halkı başka bir başvuru süreci işletilmemesi için alanın acilen milli park ve doğal SİT alanı ilan edilmesini istiyor.

‘ŞİRKET BÖLGEYİ TERK ETMELİ’
Mahkemenin verdiği kararla ilgili açıklama yayınlayan Tire Kartal Dağı Platformu Sözcüsü Zeynel Aydın mahkemenin kararının bölgedeki yapılacak çalışmanın mevzuata aykırı ve çevreye vereceği zararları ortaya koyduğunu belirtti. Şirketin bölgeyi terk etmesi gerektiğini ifade eden Aydın, Kartal Dağı’nın doğal güzelliklerinin yanı sıra arkeolojik kültür varlıkları ile de tescillenene kadar çaba sarf edeceklerini belirtti.

‘KARTAL DAĞI RANTA KURBAN EDİLEMEZ’
Platformun açıklaması şu şekilde:

Biz Bölge halkları olarak Kartal Dağının sahip olduğu doğal dokusu ile Flora ve Fauna çeşitliliği açısından çok değerli olduğunu zaten biliyorduk ve onun için Kartal Dağının yamaçlarını kendimize yurt bildik ve yaşar olduk tıpkı aynı havayı soluyan aynı nimetlerinden beslenen öteki canlar gibi; ayrıca Kartal Dağının içinde sakladığı değerlerin bunlarla sınırlı olmadığını öngörerek, etimizle tırnağımızla kazıya, kazıya ortaya çıkarttığımız ve 2200 yıllık bir geçmişe uzanan Arkeolojik kültür varlıklarını da ortaya çıkartarak belgeledik ve Arkeolojik SİT olarak tescillenmesiyle de dünya aleme duyurma mücadelesi içindeyiz.

Daha ilk günden beri inandıklarımızı kararlılıkla savunarak adım adım zafere yürüyoruz ve ilk gün söylediklerimizi bir kez daha buradan haykırıyoruz;

Kartal Dağı içinde yaşayanlarıyla birlikte bir bütündür, Taş ocaklarının talanına terk edilemeyecek kadar değerli kişisel ranta kurban edilmeyecek kadar da kıymetlidir...

Kartal Dağı Sıradan bir dağ olmanın çok ötesinde binlerce yıllık bir tarihe ev sahipliği yapmış ve günümüze kadar sakladığı Arkeolojik Kültür varlıklarıyla birlikte bu ülkenin vazgeçilmez bir zenginliğidir; korumak kollamak görevi ise onun bağrında yaşayanlar kadar tüm bu ülkenin sahiplerinindir...



O sebeple KARTAL DAĞI'nın tamamında
1-Maden Arama Ruhsatları derhal iptal edilmelidir...
2- Dağın Orman Dokusu ve flora Fauna çeşitliliği acilen Koruma altına alınmalıdır ve acilen Milli Park ya da Doğal SİT alanı ilan edilmelidir
3- Kartal Dağının 2000 yıldan beri bağrında sakladığı birbirinden farklı alanlardaki onlarca Arkeolojik Kültür varlığından henüz bir yıldan bu yana haberdar olan Devletimiz ve ilgili birimleri bu değerlerin kaçak kazılarla talan edilmesine asla izin vermeyecek önlemleri acilen alarak Dağın tamamında yüzey araştırmaları yaparak Dağın Tarih sahnesindeki yeri ve önemini gelecek nesillere
belgeleyerek bırakmalıdır.
4- Kısaca Kartal dağının tamamı Arkeolojik SİT alanı ilan edilerek koruma altına alınmalıdır...
5- Devletimizin ilgili birimleri; Kartal Dağına Taş ocağı Müteahhitleri ve rantiyecileri değil, çocukları, öğrencileri, gençleri, Arkeologları, Tarihçileri ve bilim insanlarını yollaması bölge halkı olarak genel arzu ve isteğimizdir...

Kartal Dağını Savunma mücadelemizde desteğini esirgemeyen Tire Belediye Başkanlığına, tüm Çevre örgütleri ve çok değerli temsilcilerine, tüm Bölge halklarına en içten duygularımızla selam olsun