GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ekonomi
11 Eylül 2022 Pazar 11:47

Okullarda çalan 'kriz' zilleri... 30 TL'ye dolan beslenme çantası, WC'den içilen su!

Okullarda yarın (12 Eylül Pazartesi) ders zilleri çalmaya başlayacak. İzmir’de ise krizden etkilenen ailelerin çocuklarını ise zorlu bir dönem bekliyor. Veli-Der İzmir 2 No'lu Şube Başkanı İzmir Şube Başkanı Turgut Aydın, gelen zamlarla birlikte bir beslenme çantasının 30-40 TL’ye dolduğunu, kantinden su alamayacak durumda olan öğrencilerin WC’den su içmek zorunda kalacaklarını söyledi.

Diren ÇELİK/EGEDESONSÖZ- Yeni eğitim-öğretim yılının başlayacağı 12 Eylül’de hem aileleri hem de çocukları heyecan sarmış durumda.

Aileler çocuklarının ihtiyaçlarını karşılama noktasında yoğun çaba sarf ediyor. Son günlerde yaşamı olumsuz etkileyen ekonomik kriz özellikle dar gelirli vatandaşları kara kara düşündürüyor. Kıt kanaat geçinen vatandaşlar çocuklarının eğitimlerinden, ihtiyaçlarından mahrum kalmaması için büyük bir özveri sarf ediyorlar.

AİLELERİN ARTIK ÇOCUKLARI OKULA GÖNDERMELERİ LÜKS
Veli-Der İzmir 2 No'lu Şube Başkanı Turgut Aydın, dar gelirli aileleri ve çocukları zorlu bir dönem beklediğine işaret etti. Yaşanan yoksullaşmaya dikkat çeken Başkan Aydın, “Okullarda yıllardır çözülemeyen sorunların yanı sıra en büyük sorunlar; içme suyu, beslenme ve ulaşım… Aileler, okula yeni başlayan bir çocuğun giyimi, beslenmesi, ulaşım masrafları ile birlikte en az 2-3 bin TL harcamak zorunda. Krizle birlikte gelen derin yoksulluk çocukların sağlığını tehdit ediyor. Öğrenci servislerine gelen zamla beraber ulaşım ücreti bin 500 TL oldu.  Ülkenin yüzde 50’sinin asgari ücret ile geçinmek zorundayken bu ücret çok fazla aileler bunu nasıl karşılayacak? Ailelerin artık çocukları okula göndermeleri lüks. Eğitim zorunlu ise, devlet eğitim masraflarını da karşılamak zorunda. Ulaşım da bu eğitim hakkının bir parçası. Okulların yıllardır kronikleşmiş bir sorunu var, bu sorunlar derinleşmiş yoksulluk krizini de etkiliyor” dedi.

BESLENME ÇANTASI 40 TL’YE DOLAR, PARASI OLMAYAN WC’DEN SU İÇER
Çocukların yeterli beslenme konusunda sorunlar yaşayabileceğine dikkat çeken Başkan Aydın, “Çocukların beslenme eksikliğinde sağlık sorunları meydana geliyor. Kız çocuklarının yüzde 85’i, erkek çocuklarının ise yüzde 65’inde kansızlık görülüyor. Yetersiz beslenme sonucunda algılama güçlüğü çekiyorlar. Veliler beslenme çantalarına ekmek, yumurta, süt koyacaklar 1 paket küçük paket süt 10 TL. Beslenme çantası her gün 30-40 lira masrafla dolar. Asgari ücretle geçinen ailelerin bunu karşılaması çok güç. Aileler için zor bir dönem başladı. Veliler bu duruma hep birlikte tepki göstermeli. Bir diğer sorunsa çocuklar temiz içme suyuna ulaşamıyor. Kantinlerde satılan 0.50’lik bir şişe su 4,50 TL’den satılıyor. İzmir’in şebeke suyuna içilebilir dense de okula girildiği andan itibaren alt yapı sorunu dolayısıyla tuvaletlerden su içiyorlar” şeklinde konuştu.

İHTİYAÇ HARİTASI BELİRLENMELİ
Çocuk Pusulası Genel Koordinatörü Makbule Kurt ise ailelerin alım gücünün düşmesi ile bunun çocukların gelişimini olumsuz etkileyeceğini söyledi.

Kurt yaptığı açıklamada şunları belirtti:

“Ailelerin alım gücü azaldı. Pandemi dönemi ile beraber okullaşma oranında özellikle mülteci çocuklarda okula tekrar dönmeyen ve çalışan çocuk sayısı oldukça yüksek ve bu oran vatandaş çocuklara da sirayet edebilir.

Derinleşen kriz ile beraber okul öncesi eğitim alan çocuk sayısı gittikçe kalmaktadır. Okul çağı çocukları ise azami ihtiyaçları karşılanarak okul devamlılığı sağlamaktadır. Bunun dışında okul saatleri dışında sokakta çalışan çocuk sayısı artmaktadır.

Krizden etkilenen aileler yerel yönetimlerin destek sağladıklarını kırtasiye temin bürolarına başvurarak hizmet almaktadır. Aileler çocuklar için gıda, kırtasiye mevsim geçişlerinde de giyim için destek talebinde bulunmaktadır.

2022-2033 Eğitim Ve Öğretim yılı için ders zili çalmak üzere. İçinde bulunduğumuz yeni normal dönem ve ekonomik krizin etkileri önümüzdeki günlerde çocuklu aileler için daha da zorlayıcı noktalara gelebilir.  Uluslararası Çocuk Hakları Sözleşmesini imzalamış bir ülke olarak “Gelişme hakları” kapsamında; çocuğun yeteneklerinin en üst düzeyde gelişmesi için gerekli olan eğitim hakkı ve temel yaşama hakkının kabulü ve çocuğun hayatta kalması ve gelişmesi için mümkün olan azami çabanın gösterilmesinin sözünü veriyor. Mevcut koşullar içerisinde ailelerin eğitim ve sağlıklı beslenme ihtiyaçlarını çocuklara sunması neredeyse olanaksız hale geliyor.

Okulların ailelerden talep ettiği eğitim öğretim listeleri bir bütçe oluştururken aynı zamanda çocukların okul beslenmesi ihtiyacı ev ekonomisinde yeni bir bütçe kalemi açmaktadır. Ekonomik kriz ile her şeyde olduğu gibi gıda ürünleri ve eğitim materyallerindeki artış çocukların en baştan sürece dezavantajlı başladığı bir okul hayatına işaret etmektedir.

Yeterli ve dengeli beslenme, yaşamın her döneminde sağlıklı ve kaliteli bir yaşam temel koşul iken, büyüme ve gelişmenin hızlandığı, öğrenme ve kavrama işlevlerinin önem kazandığı okul çağında önemi daha da artmaktadır.

Okul çağı çocukları yaklaşık 20-30 kg arasındadır. Yedinci yaştan itibaren yılda ortalama 5-6 cm uzarlar. Bu dönemde ortalama günlük 1800-2200 kalori enerji almaları gerekir. Önerilen enerjinin altında alımı durumunda ise zayıflık ve büyüme geriliği görülür. Bu durumda olan çocuklarda fiziksel, biyolojik ve psikolojik problemler ortaya çıkabilir. Okul Sağlığı, dünyada 1800’lü yıllarda zorunlu eğitim kanunun yürürlüğe girmesi ile önem kazanmıştır. Hafif düzeyde beslenme yetersizlikleri çok önemsenmese de, genellikle öğrenme bozukluklarıyla sonuçlanır. Gelişmekte olan ülkelerde çocukların %40’a yakınının büyüme geriliğinden etkilendiği tahmin edilmektedir. Bu çocukların mental gelişmeleri ve okul başarıları da yetersizdir. 

Çocukların eğitim süreci içinde temel ihtiyaçlarının karşılanmaması çocukların başarı düzeylerini olumsuz etkilerken, çocukların okul sonrası hayata katılımı uzun vadede toplumun geleceğini de şekillendirmektedir.  Çocukların karşılanması gereken ihtiyaçlarından tüm kurum kuruluş ve bireyler sorumludur. Bu sebeple genel tablonun analizinin yapılması ders zili öncesi ihtiyaç haritasının belirlenmesi, ihtiyaçların çocuklara ulaştırılması için harekete geçilmelidir.

Yerel yönetimlerin toplum sağlığı ile ilgili çalışmalarının arasına çocukların okul beslenmesini de alırken sivil toplum kuruluşlarının kampanyalar yaparak çocuklara ihtiyaçların uluşması için bağışçılarla paydaşlık yapması önemlidir.  Okul beslenmesi ve eğitim gereçlerine tüm çocukların erişimini sağlayarak “Eğitimde Fırsat Eşitliği” ilkesini de hayata geçirmemiz gerekiyor”