GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
4 Kasım 2020 Çarşamba 12:06

Odalardan ortak açıklama: Adil dağıtımda aksaklık var!

Türkiye Müdendis ve Mimarlar Odası Birliği İl Kordinasyon Kurulu (TMMOB) Sekreteri Aykut Aydemir yaptığı açıklamada "Deprem sonrası geçici barınmadan kalıcı arınmaya geçişin uzaması ve yaklaşan kış koşulları dikkate alındığında yürütülen çalışmaların doğru yönetilmesi ve planlanması önem kazanmaktadır. Mevcut durumda yardım çalışmalarının düzensizliği, yardımların gerçek hak sahiplerine adil olarak dağıtılması, gönüllülerin organize bir şekilde sevk ve idaresinde aksaklıklar görülmektedir" ifadelerini kullandı.

Oktay GÜÇTEKİN /  EGEDESONSÖZ - Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, İzmir Barosu ve İzmir Tabip Odası 30 Ekim günü İzmir'in Seferihisar açıklarında yaşanan 6.6'lık deprem sonrası Baro Bahçe'de 'Deprem felaketi dayanışma çalışmaları, değerlendirme' üzerine ortak bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

Toplantıya İzmir Baro Başkanı Özkan Yücel, İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı, TMMOB İl Kordinasyon Kurulu Sekreter Aykut Aydemir ve çok sayıda oda üyesi katıldı.

Hazırlanan ortak metni ise katılımcılar adına TMMOB İl Kordinasyon Kurulu Sekreter Aykut Aydemir okudu.

YARALARIMIZI SARMAYA ÇALIŞIYORUZ
Deprem sonrasında 3 oda olarak davaların takipçisi olacaklarını belirten TMMOB İl Kordinasyon Kurulu Sekreteri Aykut Aydemir; "30 Ekim Cuma günü meydana gelen deprem İzmir’de önemli miktarda can ve mal kaybına yol açmıştır. Acımız büyüktür, ancak ilgili kurumlar, gönüllüler ve tüm yurttaşlarla birlikte yaralarımızı sarmaya çalışıyoruz. Bu felaketin sorumluları ile ilgili gereğinin yapılacağını, sürecin takipçisi olacağımızı bir kez daha belirtiyoruz. İzmir İl Koordinasyon Kuruluna bağlı Meslek Odaları, İzmir Barosu, İzmir Tabib Odası, destek veren belediyeler ve tüm kurumsal birimler ile gönüllü kuruluşlar felaketin yaşandığı andan İtibaren sahada arama-kurtarma ve yardım çalışmalarını yürütmektedir. Yaşadığımız süreçte yurttaşlarımızın yaşam hakkı vazgeçilmez önceliğimizdir. Bununla birlikte barınma, sağlık, güvenlik gibi insani taleplerinin güvence altında olmasının takipçisiyiz" ifadelerini kullandı.

İŞBİRLİĞİ İÇİNDE OLACAĞIMIZI DEKLARE EDİYORUZ
Süreç içinde sahada gerçekleştirilen çalışmalarda iş birliği içinde olacaklarını belirten Aydemir; "İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından kentimize yönelik envanter çalışmasının TMMOB ile birlikte yürütüleceğinin belirtilmesi olumludur. Açtığımız dayanışma masasına yapılan yoğun ilgi halkımızın talebinin de bu yönde olduğunu göstermiştir. Bilim kurulu ile afetlerde görev almış deneyimli ekibiyle, kadroları ile bilgi ve birikimini İl Hıfzıssıhha Kurulunda aktarmaya, müzakere etmeye, aksaklıkların tespiti ve çözümünde sahada da görev almaya hazır olan Tabip Odası'nın işbirliği kabul edilmemektedir. Binlerce avukatın ofisi altüst olmasına rağmen karşılıksız hukuki destek sunacağını açıklayan Baro'nun birikiminden adaletin tahsisi için faydalanılmalıdır. Sahada yaptığımız tespitlere göre; ihtiyaçların giderilmesine ve sorunların çözümüne yönelik yapılacak çalışmalarda ilgili kurumlarla dayanışma ve işbirliği içinde olacağımızı deklere ediyoruz" dedi.

ACİL OLMAYAN HİZMETLER DURDURULMALI
Acil olmayan hizmetlerin durdurulması gerektiğini belirten Aydemir, bölgedeki trafik akışının düzenlenmesi gerektiğini söyledi. Aydemir; "Öncelikle zorunlu hizmetleri yürüten kamu binalarının güvenliği sağlanmalıdır. Acil olmayan hizmetler durdurulmalı ve iş önceliği afet yönetim çalışmalarına verilmelidir.  Halkımız bilgiye doğru güncel ve şeffaf biçimde ulaşmalı, kendisiyle ilgili alınacak kararlara kurumsal siyasi örgütsel her düzeyde temsilcileriyle katılabilmelidir.  Deprem bölgesi ve çevresindeki etrafinda trafik akışı şu an olduğundan farklı ve etkin bir biçimde örgütlenmelidir, düzenlenmelidir" ifadelerini kullandı.

SEVK VE İDAREDE AKSAKLIKLAR GÖRÜLMEKTEDİR
Gönüllülerin çalışmalarında, sevkinde ve idaresinde aksaklıklar görüldüğünü belirten Aydemir; "Enkaz ve çadır alanlarında bilgi, iletişim ve danışma masaları kurularak insanların soruları ve sorunları olabildiğince cevaplanmalı  ve insanların çaresizlik duygusu artırılmamalıdır.  Depremin başlangıcından bu yana deprem bölgesinde arama - kurtarma çalışmaları yürütülürken kurumlar ve gönüllü kuruluşların desteği ile depremden zarar görenlerin İhtiyaçları giderilmesi için çalışma yürütülmektedir. Deprem sonrası geçici barınmadan kalıcı arınmaya geçişin uzaması ve yaklaşan kış koşulları dikkate alındığında yürütülen çalışmaların doğru yönetilmesi ve planlanması önem kazanmaktadır. Mevcut durumda yardım çalışmalarının düzensizliği, yardımların gerçek hak sahiplerine adil olarak dağıtılması, gönüllülerin organize bir şekilde sevk ve idaresinde aksaklıklar görülmektedir. Geçici barınma alanlarının yerleri bir an önce belirlenmeli, önümüzdeki kış koşulları da dikkate alınarak bu alanlar sağlıklı ve güvenli yaşam için gerekli alt yapıya kavuşturulmalıdır. Yaşadığımız pandemi koşulları dikkate alınarak alanda çalışan görevli personel ve yurttaşlarımızın sağlık güvenliği için gerekli tedbirler alınmalıdır. Depremden etkilenen yurttaşlarımızın daimi barınma yerlerine geçinceye kadar sağlıklı ve güvenilir gıda ile temiz suya ulaşması gibi insani ihtiyaçları aksatılmadan sağlanmalıdır" dedi.

SAĞLIK VE HİJYEN ŞARTLARININ SAĞLANMASI YAŞAMSAL ÖNEM TAŞIMAKTADIR
Pandemi koşullarının göz önünde bulundurularak, sağlık ve hijyen koşullarının karşılanması gerektiğini belirten TMMOB İl Kordinasyon Kurulu Sekreteri Aykut Aydemir, vatandaşların eşyalarının da zarar görmüş binalardan çıkartılması gerektiğini söyledi. Aydemir; "Pandemi koşullarında sağlık ve hijyen şartlarının sağlanması yaşamsal önem taşımaktadır. Alanda çalışan görevli personel ve yurttaşlarımızın salgından korunma açısından güvenliği sağlanmalıdır. Kişisel korunma araçlarının sağlanması temini, maske kullanımının teşvik edilmesi ve sosyal mesafe kuralının uygulanması ve yeterli ve düzenli dezenfektan sağlanması ihtiyacının giderilmesi gerekmektedir. Pandemi dışında sağlık ve hijyen koşullarının oluşturulması, devamı, sağlığın temel belirleyicileri anlamında kalıcı barınma koşullarının hızla oluşturulmasının yanında mevcut koşullarda da ısınma, duş, tuvalet ihtiyaçlarının güvenli biçimde sağlanması önemlidir. Hasar görmüş veya boşaltılmış binaların yarattığı risklere karşı öncelikle yurttaşların can güvenliği sağlanmalıdır. Aynı zamanda yurttaşlarımızın bu binalarda bulunan eşyaları güvence altına alınarak bir an önce kurtarılması için gerekli tedbirler alınmalıdır. Alanda yürütülen yardım destek çalışmalarının bütünsel olarak koordinasyonuna ihtiyaç bulunmaktadır. Bu kapsamda tüm yardım destek organizasyonlarının İzmir Büyükşehir Belediyesi koordinasyonunda yürütülmesi çalışmaların etkinliği ve verimini arttıracaktır. Görevli uzman personel ve bölgede yaşayan yurttaşlarımız dışında bulunan yurttaşlarımızın alana girişleri engellenmelidir.  Geçici barınma alanlarına görevli ve barınan yurttaşlarımız dışında giriş çıkışlar engellenmelidir. Arama - Kurtarma çalışmalarının bulunduğu bölgeler ve hasarlı binaların bulunduğu bölgelerde görevli uzman personel ve konutta yaşayan yurttaşlarımız dışında kişilerin giriş çıkışı engellenmelidir. Geçici barınma alanlarında birinci basamak sağlık hizmetleri sağlanmalı, Covid testlerinin alanda yaygın olarak yapılması, izolasyon ve karantina koşullarının oluşturulması ve mevsimsel ve mevsimsel grip aşılarının yapılması hayati öneme sahiptir. Geçici barınma alanları, enkaz bölgeleri, ağır hasarlı binaların etrafı kapatılmalı, giriş-çıkışların kontrol edilebileceği güvenli bir organizasyon oluşturulmalıdır. Her türlü olağandışı durumdan eşitsiz biçimde daha fazla etkilenen dezavantajlı gruplar olan kadınlar, çocuklar, yaşlılar, engelliler daha fazla korunmalıdır. Zarar gören herkesin, hizmet verenlerin psikolojik destek ve travma değerlendirmesinin sadece kamu eliyle yönetilmesi mümkün değildir. Uzman gönüllülüğün İTO aracılığı ile sağlanması oldukça önemlidir" diye konuştu.

HALKIMIZ İLE DAYANIŞMA HALİNDEYİZ
İzmirli vatandaşlar ile dayanışma içerisinde olduklarını belirten Aydemir, "TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu bağlı Meslek Odaları, İzmir Barosu; İzmir Tabib Odası olarak yaşadığımız felaketin acılarını taşıyor, yurttaşlarımızın yaşam hakkının kutsallığında sağlık, can ve mal güvenliği ve yardım çalışmalarının verimliliği ve etkinliği ile ilgili olarak sürecin takipçisi olduğumuzu bir kez daha hatırlatıyoruz. Sahada yürütülecek hasar tespit, sağlık, hukuksal süreçler ile ilgili TMMOB İzmir İKK, İzmir Tabip Odası ve İzmir Barosu olarak tüm kurumsal yapımız ve üyelerimiz ile birlikte ilgili Kurumlar ile bütünsel bir organizasyon kapsamında işbirliği içerisinde olacağımızı belirtiyor, İzmir olduğumuzu, halkımız ile dayamşma içerisinde olduğumuzu tekrarlıyoruz…" ifadelerini kullandı.