GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Enerji
14 Mayıs 2024 Salı 08:55

Oda’dan ‘kamuda tasarruf’ çağrısı: Yaz saati israfından da vazgeçin!

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından bugün açıklanan kamuda tasarruf paketini değerlendiren Elektrik Mühendisleri Odası İzmir Şube Yönetim Kurulu Başkanı Gülhan Gürler “Hazine tarafından ödenen sokak aydınlatmasının maliyetini düşürmeye yönelik girişim olumlu olmakla birlikte, kalıcı yaz saati uygulamasının sürdürülmesi durumunda eksik kalacaktır. Toplumun üzerinde yük yaratan bu israf uygulamasından hemen vaz geçilmelidir.” dedi.

Metehan UD/EGEDESONSÖZ - Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in katılımlarıyla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde açıklandı.  Açıklanan pakette kamudaki enerji verimliliğinin artırılması ve sokak ve cadde ışıklandırılmasında LED dönüşümü hızlandırılması da yer aldı.

TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası İzmir Şube Yönetim Kurulu Başkanı Gülhan Gürler, pakette enerji ile ilgili yer alan maddeleri değerlendirdi.  Gürler, Hazine tarafından ödenen sokak aydınlatmasının maliyetini düşürmeye yönelik girişmin olumlu olmakla birlikte kalıcı yaz saati uygulamasının sürdürülmesi durumunda eksik kalacağını ifade etti.

7 MİLYAR kWh FARK
Kalıcı yaz saati uygulamasından vazgeçilmesi çağrısını yineleyen Gürler “Toplumun üzerinde yük yaratan bu israf uygulamasından hemen vaz geçilmelidir. Kışın da yaz saati kullanılması anlamına gelen "kalıcı yaz saati" uygulamasına, mühendislerin ve bilim insanlarının itirazlarına rağmen; enerji tasarrufu sağlanacağı öngörüsüyle ilk kez 2016 sonunda geçilmişti. Aradan geçen zamana rağmen, ne dayanak olarak gösterilen İstanbul Teknik Üniversitesi`nde (İTÜ) hazırlanan rapor, ne de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından tasarrufa ilişkin bir istatistik, kamuoyuna açıklanmıştır.  Uygulamanın ilk döneminde 2016`nın Kasım ve Aralık, 2017`nin Ocak, Şubat ve Mart aylarının elektrik tüketimleri etkilenmiş, Odamızın o dönemki hesaplamalarına göre; söz konusu dönemlerde bir önceki yılın aynı aylarına göre; elektrik tüketiminde 7 milyar kilowatt saat (kWh) düzeyinde artış yaşandığı tespit edilmişti.” dedi.

EN ÇOK İZMİR ETKİLENİYOR
Ülkenin en batısında yer aldığı için saat dilimi değişikliğinden en çok etkilenen illerden birinin İzmir olduğunu ifade eden Gürler “Uygulamayla birlikte ülke genelinde olduğu İzmir’de de Iğdır yakınlarında geçen zaman dilimi kullanılmaya başlandı. Bu durum, İzmir‘in yerel saati ile uygulanan saat arasında 72 dakikalık bir fark oluşmasına neden olmaktadır. Bu büyüklükteki zaman farkının günlük hayatı etkilemesi kaçınılmazdır. İzmir‘de kış aylarında işyerleri ve okullar çoğunlukla gün doğumundan önce başlamaktadır. Sabah 08:00‘de mesailerine ve okullarına başlayan yurttaşlar, özellikle Aralık ve Ocak aylarında yarım saat sonra gün doğumuna şahit olmaktadır. Nüfusun yoğun olduğu ülkenin batısında yer alan İstanbul, İzmir gibi büyük kentler uygulamadan ciddi anlamda olumsuz etkilenmektedir. En çok gece karanlığında uyanmak zorunda kalan hane halkı mağduriyet yaşamaktadır. Gün ışığı olmadığı için konutlarda aydınlatma ve ısıtma için fazladan enerji tüketimi söz konusudur. Öğrencilerin gece karanlığında yollara düşmesi, trafiğin karanlık saatlerde yoğunlaşması gibi toplumsal ve sosyal sorunlara da yaşanmaktadır.” diye konuştu.

‘YARGI KARARLARINA RAĞMEN ISRAR’

Yaz saati uygulamasında vatandaşların itirazına ve yargı kararlarına rağmen ısrar edildiğini kaydeden Gürler şunları söyledi:

“Toplumsal desteği sıfır olan ve israfa yol açan bu uygulamada neden ısrar edildiği mutlaka aydınlatılmalıdır.  Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, açıklama gereği duymadığı İTÜ raporunu ve ayrıca uygulamanın sonuçları ile ekonomiye etkilerini içeren sağlıklı ve doyurucu bir çalışmayı kamuoyuna açıklamalıdır. Daha karanlık ve soğuk bir sabaha uyanan yurttaşların daha fazla enerji tüketeceği gerçeği, hangi bilimsel dayanakla göz ardı edilebilmiştir?  Aradan geçen zaman diliminde güneş enerjisine dayalı elektrik üretimi önemli bir düzeyde artmıştır ve önümüzdeki yıllarda artmaya devam edecektir. Enerji talebinin henüz güneşin ışımadığı saatlere çekilmesine yol açan uygulamadan vazgeçilmelidir. Enerji maliyetlerinin arttığı, derinleşen bir ekonomik krizin yaşandığı bu dönemde, toplumun üzerindeki bu "gereksiz" yükün kaldırılması her zamankinden daha büyük önem taşımaktadır. Bu vesileyle başta İzmir olmak üzere ülkemizi, kelimenin tam anlamıyla "gece karanlığında" bırakan bu uygulamanın iptal edilmesi çağrısını bir kez daha dile getiriyoruz”