GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ekonomi
20 Mayıs 2024 Pazartesi 08:47

Motokurye cinayetine meslektaş isyanı: İdam isteriz!

Ülkenin birçok yerinde motokuryeler, cinayete kurban giden meslektaşları Ata Emre Akman için adalet istiyor.  İzmir Motosikletli Kuryeler Derneği Başkanı Burhan Akgül, “Hiç düşünmeden, acımadan dövüyor, bıçaklıyor. Yaşatmamak için vurduğu belli. O insanın cezaevinden kesinlikle çıkmaması gerekiyor. Hatta bunun için idam bile gelsin isteriz. Tecavüz, cana kast etme olaylarda kısasa kısas olmalı” dedi.

Büşra ÇETİNKAYA/EGEDESONSÖZ – Motokuryelik mesleği, en tehlikeli meslekler grubuna girecek kadar çok fazla ölümle gündeme gelmeye başladı.

Balıkesir'de motokurye olarak çalışan 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Ata Emre Akman, bir eve sipariş bıraktıktan sonra önünü kesen E.Ö. tarafından bıçaklı saldırıya uğrayarak öldürüldü.

Trafik kazasından iş cinayetine her geçen gün ölümle burun buruna yaşayan motokuryeler, meslektaşları Akman için ülkenin pek çok yerinde bir araya gelerek adalet istedi.

İzmir Motosikletli Kuryeler Derneği Başkanı Burhan Akgül, motokuryelerin yaşadığı sorunlar konusunda Egedesonsöz’e değerlendirmede bulundu.

YUMRUKLA SALDIRILAR, ÖDENMEYEN PARALAR

Akgül, İzmir’de kuryelerin yaşadığı zorluklara dikkat çekerek çok yakın bir zamanda yaşanan olayı şu sözlerle anlattı:

“Bir arkadaşımız yakın zamanda bir olay yaşadı. Sipariş edilen ürünü adrese götürüyor. Müşteri parayı veriyor ama para sahte çıkıyor. Arkadaşımız aşağı inerken paranın sahte olduğunu anlıyor. Yukarı çıkıyor diyor ki ‘bu para sahte’. O kişinin bu parayı aşikar bir şekilde verdiği belli çünkü ‘bu parayı sana ben vermedim’ diyor. Halbuki verdiği para belli, arkadaşımızın cebinde başka para yok. Onun vermeme ihtimali sıfır olmasına rağmen arkadaşımıza saldırıyor, yumruk atıyor. Arkadaşımız daha önceden sadece ailevi sebeplerden denetimi olduğu için yediği yumrukla kalıyor ve olay yerinden gidiyor. Adliyeye intikal etmesini istemiyor. Sahte parayı veren şahıs karakola gidip şikayette bulunuyor. Sahte para verenler, yanlış adres bildirimler, paketleri alıp kaçanlar, aklınıza gelip gelmeyecek her şey başımıza geliyor. ‘Kartımda bakiye yok ben nakit getireyim’ diyerek kaçanlar oluyor. Birçok kuryenin işletmeye cebinden para ödediği oluyor. Müşteri parayı vermeyince işletme ‘beni ilgilendirmez, alsaydın’ diyerek işin içinden sıyrılıyor.

HER MÜŞTERİ YÜZDE 50 TEHLİKE POTANSİYELİ TAŞIYOR
Biz de her an taksici arkadaşlarımız gibi tehlikeyle karşı karşıyayız. Sadece trafikten dolayı değil, insanların kişilik bozukluklarından dolayı yaşadığımız sıkıntılar var. Artık sabıkalı insan sayısı Türkiye’de çok arttı. Kimin ne yapabileceğini bilemediğimiz için her müşteri yüzde 50 tehlike potansiyeli taşıyor. Gece yaptığımız sipariş dağıtımlarında tehlike daha da artıyor.”

BIÇAKLA TEHDİT, GASP…
İzmir’in bazı semtlerinde tehlikenin daha fazla olduğuna dikkat çeken Akgül, “Balıkesir’de olan İstanbul’da, İzmir’de oluyor. Bireysel silahlanma çok arttı. Bugün 15 yaşında çocukların elinde silahlar var. Götürdüğümüz siparişte bu tarz olaylar yaşamadık, en azından ben duymadım. Bıçakla tehdit, soyulma gibi olaylar İzmir’in varoş bazı semtlerinde yaşanıyor. Hem paketi alıp hem parayı alıp kaçanlar oluyor bunları duyuyoruz” ifadelerini kullandı.

İDAM GELSİN İSTERİZ

Akgül, taksiciler gibi motokuryelerin de tehlikede olduğunu belirterek alınması gereken önlemleri sıraladı. Cezaların caydırıcı olması gerektiğine vurgu yapan Akgül, sözlerine şöyle devam etti:

“Her motokuryenin kaskında kamera olması gerekir. KADES gibi uygulamalar, acil durum çağrısı öngörülebilir. Hepsi birbiriyle bağlantılı olabilir. Kurye arkadaşlarımız sadece trafik kazasında ölmüyor. Bazen sinir oldukları zaman arabayı üstünüze sürüp cinayete teşebbüs gerçekleşebiliyor. Bundan sonra o olay başımıza gelecekmiş gibi herkes o korkuyla yaşayacak. Psikolojik olarak da herkesi etkiledi. İnsanlarımızın psikolojik eğitim görmesi gerekiyor. Hiç düşünmeden, acımadan dövüyor, bıçaklıyor. Yaşatmamak için vurduğu belli. O insanın cezaevinden kesinlikle çıkmaması gerekiyor. Hatta bunun için idam bile gelsin isteriz. Tecavüz, cana kast etme olaylarda kısasa kısas olmalı. Annesinin, babasının en azından içi rahatlasın. Sürekli o görüntüleri gördükçe maalesef anne baba her seferinde ölecek.”