GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
23 Ağustos 2023 Çarşamba 19:42

Meral Akşener'e takipsizlik kararı

Cumhuriyet Başsavcılığı, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener hakkında bir gizi tanığın beyanı üzerine başlatılan FETÖ soruşturmasını sonuçlandırdı. Başsavcılık, Akşener hakkında takipsizlik kararı verdi. Dosya 7 yıl sonra kapandı.

Akşener hakkında gizli tanık "Yağmur"un 4 Ağustos 2016'da Cizre Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdiği ifade üzerine soruşturma başlatılmıştı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca açılan soruşturma kapsamında Akşener'in, FETÖ ile irtibat ve iltisakının bulunup bulunmadığına dair araştırma yapıldı. Yapılan araştırma sonucunda; Akşener hakkında FETÖ ile irtibatı olmadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Veysel Kaçmaz tarafından verilen kararda; Akşener'in, ByLock kullanmadığı, Bank Asya'da hesabının bulunmadığı, terör örgütüyle irtibatlı şirketlerde çalışmadığı, terör örgütüyle irtibatlı derneklerde üyelik kaydına rastlanmadığı belirtildi. Yine Akşener’in örgütün tepe yöneticileri ile telefon irtibatına da rastlanmadığı bilgisine yer verildi. Kararda; gizli tanık beyanının tek başına hükme esas alınamayacağı da kaydedildi. Bu karar sonrası Akşener hakkında yürütülen FETÖ soruşturması 7 yıl sonra kapanmış oldu.

İŞTE GEREKÇE
Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Veysel Kaçmaz tarafından verilen kararın gerekçesinde şu tespitlere yer verildi.

BYLOCK KULLANICISI DEĞİL: Yapılan araştırma sonucu; silahlı terör örgütünün örgütsel irtibat amacı ile kullandığı Bylock programını kullanmadığı, örgüt elebaşının talimatı doğrultusunda Bankasya'da hesabı olan şahıslar arasında bulunmadığı, örgüt ile irtibat ve iltisaklı şirketlerde çalışma kaydının olmadığı, örgüt ile irtibat ve iltisaklı derneklerde üyelik kaydına rastlanmadığı, kullanımında olan GSM hattı ile örgütün tepe yönetiminde yer alan kişiler ile irtibatının bulunmadığı, 2019-628-241 sayılı Mali Suçları Araştırma Kurulu raporu ile şüphelinin şahsi banka hesapları kapsamında, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile irtibat ve iltisaklı kişi ve kuruluşlar ile para transfer ilişkisinin görülmediği, Havayolu ile yurtdışı çıkış kayıtları ve aynı uçakta seyahat eden yolcu listelerinin incelenmesi neticesinde şüphelinin, yolcu olarak bulunduğu 2014 yılında Avrupa ülkelerinden birine yaptığı seyahatindeki yolcu listelerinde sadece bir kişi hakkında FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçundan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımızca soruşturma yürütülerek kamu davası açıldığı ancak şüphelinin kullanımında olan telefon hatlarının HTS kayıtlarının incelenmesi ile bu şahıs ile telefon irtibatı ile baz birlikteliğinin bulunmadığının anlaşıldığı…

ÖRGÜTSEL TELEFON İRTİBATI YOK: Kullanımında olan telefon hatlarının HTS kayıtlarının Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumundan temin edildiği, kayıtların incelenmesi sonucunda haklarında örgüt üyeliğinden soruşturma yürütülen ancak örgütün mahrem yapılanması kapsamında olduklarına dair herhangi bir veri bulunmayan kişilerle telefon irtibatlarının olduğu, bu irtibatların çoğunun eski tarihlere dayandığı ayrıca bu kişilerden bir kısmı hakkında soruşturma makamlarınca kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlar verildiği, bu haliyle HTS kayıtlarında örgütsel nitelikte irtibatlarına rastlanmadığı…

YARGITAY KARARINA ATIF: Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 2017/1862-2017/5796 sayılı kararında ve istikrar kazanmış yargısal kararlarda açıklandığı üzere; 'Örgüt üyesi, örgüt amacını benimseyen, örgütün hiyerarşik yapısına dahil olan ve bu suretle verilecek görevleri yerine getirmeye hazır olmak üzere kendi iradesini örgüt iradesine terk eden kişidir. Örgüt üyeliği, örgüte katılmayı, bağlanmayı, örgüte hakim olan hiyerarşik gücün emrine girmeyi ifade etmektedir. Örgüt üyesi örgütle organik bağ kurup faaliyetlerine katılmalıdır. Organik bağ, canlı, geçişken, etkin, faili emir ve talimat almaya açık tutan ve hiyerarşik konumunu tespit eden bağ olup, üyeliğin en önemli unsurudur. Örgüte yardımda veya örgüt adına suç işlemede de örgüt yöneticileri veya diğer mensuplarının emir ya da talimatları vardır. Ancak örgüt üyeliğini belirlemede ayırt edici fark, örgüt üyesinin örgüt hiyerarşisi dahilinde verilen her türlü emir ve talimatı sorgulamaksızın tamamen teslimiyet duygusuyla yerine getirmeye hazır olması ve öylece ifa etmesidir. Silahlı örgüte üyelik suçunun oluşabilmesi için örgütle organik bağ kurulması ve kural olarak süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerin bulunması aranmaktadır. Ancak niteliği, işleniş biçimi, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, örgütün amacı ve menfaatlerine katkısı itibariyle süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk özelliği olmasa da ancak örgüt üyeleri tarafından işlenebilen suçların faillerinin de örgüt üyesi olduğunun kabulü gerekir. Örgüte sadece sempati duymak ya da örgütün amaçlarını, değerlerini, ideolojisini benimsemek, buna ilişkin yayınları okumak, bulundurmak, örgüt liderine saygı duymak gibi eylemler örgüt üyeliği için yeterli değildir. Örgüt üyesinin, örgüte bilerek ve isteyerek katılması, katıldığı örgütün niteliğini ve amaçlarını bilmesi, onun bir parçası olmayı istemesi, katılma iradesinin devamlılık arz etmesi gerekir. Örgüte üye olan kimse, bir örgüte girerken örgütün kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla kurulan bir örgüt olduğunu bilerek üye olmak kastı ve iradesiyle hareket etmelidir. Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olmak suçu için de saikin "suç işlemek amacı" olması aranır.' silahlı terör örgütü üyeliği suçunun maddi ve manevi unsurlarının somut olarak belirlendiği…

GİZLİ TANIK BEYANI HÜKME ESAS ALINAMAZ: Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Yukarıda sadece bir örneği verilen istikrar kazanmış Yargıtay kararlarının mahiyeti başta olmak üzere, suçsuzluk karinesinin, AİHS'in 6/2. maddesinde, "Bir suç ile itham edilen herkes, suçluluğu yasal olarak sabit oluncaya kadar masum sayılır" şeklinde; Anayasanın ise 38/4. maddesinde, "Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılmaz" şeklinde düzenlenen ve adil yargılanma hakkının uzantısı olan temel bir hak olduğu, lekelenmeme hakkının da suçsuzluk karinesinin bir sonucu olarak ortaya çıktığı gözetilerek; 5726 sayılı Tanık Koruma Kanununun 9/8 maddesine göre (...Bu Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerine göre, hakkında tedbir uygulanan tanığın beyanı tek başına hükme esas teşkil etmez...) gizli tanık beyanının tek başına hükme esas alınamayacağı, şüphelinin FETÖ/PDY silahlı terör örgüt ile irtibatı olduğuna, örgüt ile hiyerarşik bağ kurup, süreklilik, çeşitlik yoğunluk içeren eylemlerde bulunarak silahlı terör örgüt üyesi olduğuna ve bunu son döneme dek sürdürdüğüne ilişkin hakkında kamu davasının açılmasını haklı kılacak nitelikte her türlü şüpheden uzak yeterli, kesin ve inandırıcı bir delilin elde edilemediğinden hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir.