Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ – Türkiye, asgari ücretin ne olacağı konusunda yapılacak açıklamaya kilitlendi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in ev sahipliğinde, en çok üyesi bulunan işçi sendikası Türk-İş ile Türkiye İşverenler Sendikası Konfederasyonu (TİSK) temsilcilerinin kararlaştıracakları rakam, merak konusu olurken, DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, masadaki üç kurumun temsilcilerinin asgari ücreti açıklamaktan korktuklarını iddia etti.
YANYANA GELMEYE BİLE CESARET EDEMİYORLAR
Asgari ücretin, DİSK’in tavsiye ettiği gibi 5 bin 200 lira olmayacağını düşündüklerini, ancak açıklanacak asgari ücretin 3 bin 750 lirayla 3 bin 950 TL arasında olacağını öngördüklerini belirten DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, “Türk-İş 4 bin lira dedi, TİSK 3 bin 525 TL olmasını istedi. Hükümet kanadının ne önerdiğini bilmiyoruz ama 3 bin 750-3 bin 950 TL arasında bir rakamın açıklanacağını düşünüyoruz. Bu rakam açıklandığında karşılaşacakları tepkiyi bildikleri için, asgari ücreti açıklamaya korkuyorlar. Öyle ki, kendi paylarında yaşayacakları kayıplar nedeniyle üç kurumun temsilcileri, yan yana gelmeye bile cesaret edemiyorlar” ifadesini kullandı.
ASGARİ ÜCRETİ, GEÇEN PAZARTESİ GÜNÜ AÇIKLASALARDI!
Hafta başında, 13 Aralık Pazartesi günü asgari ücretin açıklanmasını beklediklerini ve açıklanmadığını hatırlatan Memiş Sarı, “Eğer o gün açıklanmış olsaydı, işçinin eline yeni asgari ücret henüz geçmemişken, 1,5 ay önceden 1000 lirası hemen uçup gidecekti. Çünkü o gün dolar 1 liralık artışla 14 lira 60 kuruş olmuştu. Kaldı ki işçi, belirlenecek asgari ücreti, ocak sonunda ancak alabilecek” dedi. Asgari Ücret Tespit Komisyonu üyelerinin zor durumda, çok tehlikeli virajda olduklarına vurgu yapan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Diyelim ki bizim önerdiğimiz rakamı yapmadılar, 3750-3950 TL arasında asgari ücret açıklayacakları öngörümüz de tutmadı, 4 bin 700 lira yaptılar. Bu bile insanları yoksulluktan kurtarmaz. Çünkü biz 5200 lira olsun derken, bir hanede iki kişinin çalışıyor olacağını düşünerek, 10 bin 400 lira olan yoksulluk sınırına tekabül eden rakam olsun dedik. Evet, asgari ücreti açıklamaya korkuyorlar. Neden? Asgari ücretin açıklanması, Türk İş açısından üye kaybı demektir. İktidar iktidar için seçim kaybı demektir. İşveren için iş kaybı demektir. Üç kayıp arasında çatışma var. Bu nedenle üç çatışmanın arasında, yan yana gelmekten kaçınıyorlar. Korkuyorlar.”
1 OCAK SABAHI YÜZDE 40 ELEKTRİK ZAMMIYLA UYANACAĞIZ
Dolardaki yükselişin yanı sıra yeni yıl zamlarının da asgari ücreti daha yolun başında eriteceği iddiasında bulunan Memiş Sarı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yeni yılın zamları gelecek, 1 Ocak’ta. Mesela 1 Ocak sabahı, yüzde 40 elektrik zammıyla uyanacağız. Bunu yazın bir kenara. Rakamı, oranı veriyorum. Elektrik zammından iki gün sonra doğalgaza zam yapacaklar. Bu zamları yaptıktan sonra asgari ücreti istersen 5 bin lira yap, hiçbir işe yaramaz. Gelecek zamlar ve dolardaki yükseliş, asgari ücretin daha ele geçmeden yüzde 35 kaybı demektir. TÜİK’in değil, bu ülkedeki gıda enflasyonunun, yani gerçek enflasyon oranında bir iyileştirme yapılmadığı takdirde bugün 2 milyonu bulan küçük esnaf, iflas edecektir. Çünkü insanlar, o asgari ücretle alım yapamayacak. Asgari ücret, insanların yaşamlarını idame ettirmeleri için yeterli düzeye gelmezse, hiç kimse evinden dışarı çıkamayacak, tüketim mallarını satın alamayacaklar. O çark dönmediği sürece de ülkenin iflasını hep birlikte seyredeceğiz.”