EGEDESONSÖZ- Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay; önceki dönem belediye başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar’ın imzasıyla, belediyeye ait yeşil alanının -ecrimisil bedeli alınmaksızın- Cengiz inşaat firmasına geçici şantiye alanı olarak verildiğini iddia etmiş, kamu zararı oluştuğu iddiasıyla Akpınar aleyhine dava açmıştı. İçişleri Bakanlığı’nın verdiği soruşturma izni ve itirazların ardından süreçle ilgili nihai kararı Danıştay verdi.
SORUŞTURMA KARARI KALDIRILDI
Danıştay 1. Dairesi, üyelerinin oybirliği ile eski Başkan Hüseyin Mutlu Akpınar lehine karar verdi. Gerekçeli kararda; ortada bir kamu zararının olmadığına, kamu alacağının zamanaşımı süresinin geçmediğine, ismi geçen şirketten alacağın tahsili için ihbarname gönderildiğine, dosyanın iadesine, Hüseyin Mutlu Akpınar hakkında içişleri bakanlığı tarafından verilen soruşturmanın oy birliğiyle kaldırmasına karar verdi.
Önceki dönem Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar yaptığı yazılı açıklamada “Kente hizmet bahanesiyle benim ismimi karalamaya çalışanlar ve bundan siyasi çıkar elde etmek gayesiyle rencide etmeye çalışan aklıevveller bir kez daha duvara tosladı. Mecliste Adalet ve Kalkınma Partililerin teşekkürünü alanlar şimdi ne yapacaklar merak ediyorum. Görev yaptığım süre boyunca halkın bir kuruşunu çöpe atmadım. Sayıştay raporları bunu göstermişti. Beş yıl boyunca onurla söylediğim bir kuruşluk kamu zararım yok sözümü de Danıştay 1. Daire onayladı. Bu yapılan Cumhuriyet Halk Partisi geleneklerine, partililik bilincine aykırıydı. Yetkili mercilerin takdirine sunuyorum” dedi.
TUGAY NE DEMİŞTİ?
SonSöz TV’de katıldığı programda Şemikler Mahallesi'nde bulunan ve Karşıyaka mülkiyetinde yer alan iki dönümlük taşınmazın Cengiz İnşaat'a satılması sonrası yaşanan tartışmalara değinen Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, eski başkan Hüseyin Mutlu Akpınar’ın Mavişehir’de bulunan bir araziyi aynı firmaya şantiye alanı olarak kullanması için verdiğini söylemişti. Tugay yaptığı detaylı açıklamada "Bizim sattığımız söylenen alan ilgili olarak kendimizi aklamaktan sıkıldık ancak anlatmaya devam etmemiz gerektiğini anlıyoruz. TOKİ tarafından üç satılmış parsel var. Bizden önceki dönemde bunlar birleştirilmiş. 27 dönümlük alan içinde belediyeye ait yüzde 8 hisse var. Bu ayrı bir parsel değil. Böyle bir ayrılmanın mümkün olup olmadığına baktıktan sonra bunun mümkün olmadığını anladık. Burası konut arazisi olduğunu için, eğer biz burayı bir şekilde satmazsak, yarın öbür gün kanuni yollar takip edilerek normalin çok daha altında bu firmaya satılmak zorunda kalacaktık. Bir tarafta 25 dönüm var, diğer tafta bize ait iki dönümlük yer var. Bizlerin 25 dönümlük alanı alamayacağımız belli. Ancak onların iki dönümü alabileceği de ortada. Toplam 25 milyonluk alana talip çıkar mı diye baktığımızda bu inşaat firmasına rakip olarak kimse çıkmaz, diyorlar. Biz alamıyoruz, dışarıdan alıcı çıkmıyor, diğer firma da tepki vermezse, büyük parsa sahibi küçük pay sahibinin alanını yarı fiyatına alabiliyor. Belediyenin burada 10 milyon TL'lik zararı olacaktı. Biz bu dönemde eşzamanlı başka bir sorun daha yaşadık. Mavişehir'de 10,5 dönümlük alanı bizden önceki belediye başkanı bu inşaat şirketine şantiye alanı olarak kullanılmasına izin vermiş. Biz bu alanın belediye alanı olduğunu aynı firmaya burayı boşaltın, dedik. Dediler ki, biz burayı boşaltmayız, belediye başkanının izni var. Biz incelediğimizde başkanın tek başına böyle bir karar veremeyeceğini söyledik. Buna rağmen boşaltmadılar. Bu noktada biz kanuni olarak hakkımız olduğunu iddia ederek, bedel belirleyerek 13 milyon liralık tutarı firmaya ilettik. Firma buna itiraz etti ve mahkemeye gitti. Biz de bu süreçte belediye başkanının kararı nedeniyle kararın incelenmesi için bakanlığa başvurduk. Görevi kötüye kullanıp kullanılmadığı kararını bu soruşturma belirilecek. Burada ön soruşturmada müfettiş bu kararın incelenmesi gerektiği kararını verdi ancak müfettiş sonrası durdu işlem. Eski başkan ile ilgili hukuki süreç başlamış değil. Biz sadece bildirmek zorundaydık. Biz burada belediye hakkını korumak için bu süreçteyiz. Buna ecrimisil ödenmiş olsaydı bizim böyle bir hamlemiz olmayacaktı. Olayın kişisel olmadığını belirtmek istiyorum. Herkes bu tür konulardan kişisel sorunlar çıkarmaya çalışıyor. Kişisel düşüncelerimiz olabilir ancak bulunduğumuz kadrolarda belediyeye yakışır duruş sergilemek zorundayız” demişti.