Diren ÇELİK/EGEDESONSÖZ –Bu yıl yaşanan kuraklı sebebiyle üreticiler daha az su isteyen alternatif ürünlere yönelmeye başladı.
İzmir'de tarım alanlarında yaşanan kuraklık dolayısıyla çiftçiler buğday ekimine yönelse de yeterli ekim alanları mevcut değil.
Un Sanayicileri Federasyonu (TUSAF) Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Tezcan, hem un sektöründeki son durumu hem de buğday ekimine olan yönelimi Egedesonsöz'e değerlendirdi.
Tezcan yaptığı açıklamada “Buğday fiyatları, devletin stratejik ürün kapsamında, buğdayı ele almasıyla birlikte, hem üreticiye hem de tüketiciyi korumakla bağlantılı bir süreç yaşadık. 2021-2022 döneminde hükümet, mevcut tavan fiyatı üreticinin memnun olacağı bir fiyat açıkladı. Dövizdeki artış, kurdaki artış ve ona bağlı olan girdi fiyatlarındaki artış üreticinin memnuniyetini kısa sürdürdü. Bunun üzerine dünyada da pandemiden sonra yaşanan enflasyonist ortam da buğdayın stratejik bir ürün olmasından dolayı herkesin tükettiği bir ürün olmasından dolayı çok çabuk bir şekilde dünya piyasaları üzerinde odaklandı. Hükümet, üreticiyi korurken tüketiciyi de korumak istediğini söyledi. Un sanayicilerine dediler ki size vereceğimiz fiyattan fırıncılara ve tüketicilere vereceksiniz. dünyadaki küresel enflasyonist ortam devam ettiği için 2022- 2023 sezonunda da aynı şekilde devam etme kararı alındı. Aynı uygulama, hem üretici bazında yüksek fiyat, tüketiciyi korumak amacıyla da düşük fiyat açıklayarak harmanla bağlantılı olarak 2023‘de sürdürüldü.1 Haziran’da da bu süreç bitiyor. Üretici memnun tüketici memnu” dedi.
Türkiye’nin dünyanın en büyük un ihracatı yapan ülkelerden birisinin Türkiye olduğunu kaydeden Tezcan, “Biz de sanayiciler olarak elimizden geldiğince sektörün dinamiklerini kullanıyoruz. Dünyanın en büyük un ihracatçısı ülkesi sıfatındayız. Ayrıca, 3’te 2 kapasite fazlalığı olan bir sektörü temsil ediyoruz" ifadelerini kullandı.
İYİ BİR TABAN FİYAT BELİRLENMELİ
Buğdayda çiftçinin yüzünü güldürecek bir taban fiyatının belirlenmesini beklediklerini söyleyen, Tezcan,"Dünyada da üretim yapan ülkeler azaldı. Kendimize yetebilirliğimiz konusunda küresel ısınma ile birlikte her geçen gün endişelerle devam ediyor. Dolayısıyla ülkemizin kendi üretiminin devam ettirmesi açısından belirlenen fiyat kıymetli. Yalnızca insan değil hayvan tüketimine de katkıda bulunuyoruz. Üretimin sürdürülebilir olması için çiftçinin yüzünü güldürebilecek bir taban fiyat belirlenmeli" şeklinde konuştu.
Gelir seviyesi düşük vatandaşların buğday ağırlıklı beslendiğini hatırlatan Tezcan,"İzmir’de fırıncılar, unlu mamül sektörü ortak hareket ediyoruz. Büyükşehir Belediyemizle birlikte gelir seviyesi düşük mahallelerde tüketicilerin lehine uygulamalar sergiliyoruz. İzmir’de un sanayicileri olarak hep tüketicinin yanında olduk." dedi.
BUĞDAYA YÖNELİM VAR AMA YETERLİ DEĞİL
Tezcan kuraklık sebebiyle üreticinin buğday ekimine yöneldiğini kaydederek şunları söyledi:
“Bu yıl Ocak ayına kadar çok kurak geçti ve yağmur şubat ayından sonra yağmaya başladı. Buğday da bu durumdan pozitif etkileniyor. Topraklarımız çok bereketli topraklar. Buğdaydan elde edilen gelir üreticimizin gelir karşılamıyor. Buğdaydan gelen gelir çok yeterli görülmüyor. Genellikle pamuk ve üzüm gibi ürünlerden gelir elde ediliyor. Sözleşmeli tarım da Ege’de çok yaygınlaşıyor. İhracata da çok yönelmiş bir bölgeyiz. Toprağa ne ekerseniz onu fazlaca aldığınız bir bölge ancak kuraklıktan dolayı buğdaya yöneliş oldu. Ancak yeterli değil. Anadolu’dan ya da yurt dışından ithal ediyoruz"